İSTANBUL - İşkence ile katledilerek kimsesizler mezarlığına gömülen Kürt siyasetçi Rıdvan Karakoç’un dosyasının zaman aşımında olduğunu hatırlatan Cumartesi Anneleri, Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na, “Rıdvan Karakoç dosyasının adil bir biçimde sonuçlanmasını sağlayın” çağrısında bulundu.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla, “Failler belli, kayıplar nerede” sloganıyla her hafta düzenledikleri eylemlerinin 829’uncusunu bu hafta da pandemi dolayısıyla sosyal medya hesapları üzerinden online gerçekleştirdi. Eylemde bu hafta İstanbul’da 15 Şubat 1995 tarihinden sonra kendisinden haber alınamayan ve daha sonra işkence edilerek katledilmiş halde bulunan Kürt siyasetçi Rıdvan Karakoç’un akıbeti soruldu.

‘Gördüğümüz yerde öldüreceğiz’

Açıklamada konuşan Rıdvan’ın kardeşi Hasan Karakoç, 1994’te abisi hakkında yakalama kararı çıkarıldığı hatırlatarak, o tarihten sonra evlerinin sık sık basıldığını ve ailecek tehdit edildiklerini söyledi. Hasan, “Abimi onlara teslim etmemiz istendi aksi halde onlar gördükleri yerde öldüreceklerini söylediler. 2 Mart 1995 tarihinde abimin işkence ile öldürülmüş cesedi Beykoz’da yol kenarında ormanın içine atılmış halde köylüler tarafından bulundu” dedi.

Hasan, gözaltında kaybetmenin bir devlet politikası olduğunun altını çizerek, annesi Asiye Karakoç’un oğlunun failleri ile hesaplaşmadan yaşamını yitirdiğini anımsattı. Hasan, 26 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini ifade ederek, failler bulunana kadar mücadelenin takipçi olacaklarını söyledi.

‘Aramazsam başıma bir şey gelmiştir’

Ardından Rıdvan’ın aile avukatı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, dava süreci hakkında bilgi verdi. Rıdvan’ın 1995 yılında kendisini arayarak takip edildiği bilgisini verdiğini aktaran Eren, “Bana bir vekaletname çıkarttı ve her gün seni arayacağım dedi. ‘Eğer bir gün aramazsam mutlaka başıma bir şey gelmiştir’ diye de belirtti. Şubat ayının ortasıydı ve aramamaya başladı. Daha sonra gözaltına alınıp kaybedildiği ortaya çıktı. Rıdvan aylar sonra ailesine bile haber verilmeden kimsesizler mezarlığına defnedildi. İşkence edilerek katledilmişti” ifadelerini kullandı.

Davada bugüne kadar hiçbir gelişmenin yaşanmadığını aktaran Eren, davanın şu an savcının zaman aşımlı dosyaları arasında olduğunu vurguladı.

‘Polisler aileyi tehdit ediyordu’

Eylemde haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları adına Ayşe Çetinbaş okudu. Ayşe’ye ayrıca yönetmen ve aynı zamanda Cumartesi İnsanı Çayan Demirel de eşlik etti. İstanbul’da yaşayan 34 yaşındaki Rıdvan’ın Kürt siyasi partileri ile sanat ve kültür kurumlarında çalışmalar yürüttüğünü belirten Ayşe, 1994’te Rıdvan hakkında gözaltındaki bir kişinin ifade vermesi sonucu yakalama kararı çıkartıldığını ifade etti. Ayşe, Rıdvan’ın evinin polisler tarafından gözetim altında olduğunu vurgulayarak, “Zamanında eve baskınlar düzenliyor, ‘Rıdvan’ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz’ diye aileyi tehdit ediyordu” dedi.

‘Tüm mercilere başvuru yapıldı’

Rıdvan’ın avukatı aracılığıyla ailesi ile haberleştiğini ve gözaltına alınması durumunda kullanılmak üzere Eren Keskin’in posta ile vekalet gönderdiğini ifade eden Ayşe, Rıdvan'ın ailesi ile görüşmesinin 15 Şubat 1995 tarihinden sonra kesildiğini ve evdeki polis baskınlarının, ablukasının kesildiğini dile getirdi. Rıdvan’ın ailesinin tüm mercilere başvuru yaptığını fakat bir sonuç alamadıklarının altının çizen Ayşe, devletin tüm kurumlarından alınan tek cevabın “Bizde yok” olduğunu belirtti.

‘Ailesi onu ararken devlet faili meçhul kişi olarak gördü’

Ayşe, 110 gün süren ısrarlı arayış sonunda Rıdvan’ın bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldığını ifade ederek, “Ailesi her yerde Rıdvan'ı ararken, onun cansız bedeni savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçmiş, günlerce Adli Tıp Kurumu’nda bekletilmiş ve ailesine haber verilmeden ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömülmüştü” dedi.

‘Savcılık gerekli adımları atmadı’

Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın takip ettiği Rıdvan Karakoç dosyasının 26 yıldır sürdüğünü fakat süratli, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çeken Ayşe, “Soruşturma makamları, olayı aydınlatma ve sorumluları tespit etmekte gerekli adımları atmadı. Suçun failleri delilleriyle birlikte mahkemeler önüne çıkarılmadı. Soruşturma hiçbir işlem yürütülmeden sürüncemede bırakıldı” diyerek Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na, “Rıdvan Karakoç dosyasının adil bir biçimde sonuçlanmasını sağlayın” çağrısında bulundu. 

(MA)

Editör: Haber Merkezi