DİYARBAKIR - Mezopotamya'nın haberine göre; Diyarbakır'daki sivil toplum örgütleri DTK öncülüğünde Şengal'e yönelik saldırıyı protesto etti. DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk, saldırının Êzidî halkının kazanımlarına yönelik olduğunu belirterek, "Kerkük ve Efrin saldırılarının bir devamıdır" dedi.


Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde siyasi parti ve sivil toplum örgütleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 15 Ağustos’ta Şengal’e yönelik saldırısını protesto etti. DTK, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük Sosyalist Partisi (ÖSP), Emek ve Demokrasi Platformu, Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve Özgür Hukukçular Platformu (ÖHP) temsilcilerinin katıldığı basın toplantısı HDP il binası önünde düzenlenmek istendi. Ancak polis açıklamanın dışarıda yapılmasına izin vermedi. Bunun üzerine basın toplantısı parti binası içinde yapıldı.


Ortak açıklamayı okuyan DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk, Êzidî halkına başsağlığında bulunarak, “Saldırı Ortadoğu halkları ve inançlarıyla demokratik ve adil bir yaşamı paylaşmak isteyen halkımızı direnme, mücadele etme ve özgürlüğünü kazanma yürüyüşünden asla alıkoyamayacaktır. Mam Zeki’ye yapılan saldırıyı kınıyoruz.  AKP-MHP ittifakının, gerçekleştirdiği bu katliam amaçlı saldırıyı şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz” dedi.


‘SOYKIRIM POLİTİKALARI SÜRMEKTEDİR’


Uluslararası emperyalist güçlerin göz yummasıyla birlikte bölge devletlerinin Êzidî halkına karşı yürüttüğü soykırım politikalarının hala devam ettiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: “Mezhep ve din savaşlarının merkezi olan Ortadoğu’da, en fazla Êzidî halkı bu savaşların kurbanı olarak seçilmiş, 73 fermanla tarihin en acımasız ve vahşi katliamlarıyla yok edilmek istenmişlerdir. Bundan dört yıl önce, uluslararası emperyal güçlerin göz yumması ve kimi bölge devletlerinin açık desteği ile DAİŞ çeteleri Êzidî Kürtlerin kutsal ve kadim şehri Şengal’e saldırmış, büyük bir katliam gerçekleştirmiştir. Binlerce Êzidî Kürt kadını DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılarak köle pazarlarında satılmış, çok ağır sistematik işkencelere, taciz ve tecavüzlere tabi tutulmuşlardır. Bu zulüm bir insanlık suçu olarak tarihe kazınmıştır. Kaçırılan Êzidî Kürt kadınlarından binlercesinin akıbetinin hala ne olduğunun bilinmemesi de insanlığın bir ayıbı ve utancı olarak tazeliğini korumaktadır. Yüz binlerce Êzidî Kürt, kutsal ana vatanlarından Ortadoğu ve Avrupa’nın değişik ülkelerine göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Gittikleri yerlerde de büyük trajediler yaşamaya devam etmektedirler.”


‘EFRİN VE KERKÜK SALDIRILARININ DEVAMI’


AKP’nin Kürtlerin kazanımlarına tahammül etmediğini söyleyen Öztürk, “Bu saldırıyı genelde topyekûn Kürt halkının, özelde de Êzidî halkımızın varlığını ve kazanımlarını hedefleyen, imha amaçlı bir saldırı olarak değerlendirdiğimizi; Kerkük ve Efrin saldırılarının bir devamı ve Kürt düşmanlığının bir sonucu olarak gördüğümüzü  açıkça belirtmek istiyoruz” ifadesinde bulundu.


ZEKİ ŞENGALİ İÇİN BAŞSAĞLIĞI 


15 Ağustos günü Koço köyünde yapılan katliamın yıldönümü anmasından dönen Êzidî konvoyuna Türk savaş uçakları tarafından saldırı düzenlendiğini belirten Öztürk, “Bu saldırıda Êzidî halkının değerli evladı, önder siyasetçilerinden Mam Zeki’nin yaşamını yitirmesinden dolayı derin bir acı ve üzüntü yaşadığımızı belirtmek isteriz. Êzidî halkımız başta olmak üzere, bütün Kürt halkına, yoldaşlarına ve ailesine başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz” diye konuştu.


SALDIRIYA GÖZ YUMANLAR VE ONAY VERENLER...


Öztürk, “Bu saldırının gerçekleşmesine izin veren veya göz yuman, uluslararası güçleri ve kendi topraklarına yapılan bu saldırıya onay veren Irak merkezi hükümetini şiddetle kınıyor, yapılan bu saldırı ve komplonun ortakları olduğunu belirtmek istiyoruz. Bilinmelidir ki, bu tür saldırılar, diğer bütün Ortadoğu halkları ve inançlarıyla demokratik ve adil bir yaşamı paylaşmak isteyen halkımızı direnme, mücadele etme ve özgürlüğünü  kazanma yürüyüşünden  asla alıkoyamayacaktır” dedi.


‘ÊZIDÎLERLE DAYANIŞMA ÇAĞRISI YAPIYORUZ’


Saldırıya karşı dayanışma çağrısı yapan Öztürk, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Êzidî halkımızı sahiplenmek ve yeni fermanlardan korumak adına,  büyük bir dayanışma içerisinde olmak bütün Kürdistani yapıların sorumluluğudur. Bu saldırı Rojava ve Şengal’de yeşermeye başlayan, Ortadoğu halklarının barış, kardeşlik, adalet ve özgürlük taleplerine karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu nedenle tüm Ortadoğu halklarının bu saldırının karşısında durması, Êzidî halkımızla büyük bir dayanışma içerisinde olması çağrısını yapıyoruz.”
Editör: Haber Merkezi