DİYARBAKIR – Diyarbakır’da temaslarda bulunan HDP Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, kentteki emek ve demokrasi güçlerini erken seçim için hazırlıklı olmaya çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Diyarbakır ziyaretinin 4'üncü gününde Amed Emek ve Demokrasi Platformu üyeleriyle bir araya geldi. Ziyarete Paylan'ın yanında HDP Diyarbakır İl Örgütü Eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Gülistan Atasoy, DBP Diyarbakır İl Örgütü ve HDP Diyarbakır İl Örgütü yöneticileri katıldı.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Diyarbakır 1 No'lu Şubesi’nde gerçekleşen ziyarette konuşan Paylan, Diyarbakır'da sosyal ve toplumsal birçok kesimi ziyaret ettiklerini ve bazı sorun ve sıkıntıları yerinde tespit ettiklerini söyledi.

‘DİYARBAKIR’DA EKONOMİK BUHRAN VAR’

“Türkiye’de derin bir ekonomik kriz var ama Diyarbakır’da bir ekonomik buhran var" diyen Paylan, bu durumu yaptıkları tespitlerde gördüklerini belirtti. Türkiye genelinde tüm illerde sahada tespitlerde bulunduklarını aktaran Paylan, Diyarbakır’da yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin “Dokunduğumuz her insandan bin ah işittik” dedi. İşçinin geçinemediğini, işverenin giderlerini karşılayamadığını, çiftçinin gübre alamadığını, hayvan üreticisinin yem alamadığını yine emeklinin ay sonunu getiremediğinin altını çizen Paylan, son dönemde gündemde olan elektrik zamları sebebiyle esnafların da üç katına varan faturaları ödemek zorunda kaldığını vurguladı.

‘KARA BİR KIŞ YAŞIYORUZ’

Esnafın hem giderlerinin 3 katına çıktığını hem de işlerinde 4’te 1 oranında düşüşün yer aldığını dile getiren Paylan, kentte yaptıkları izlenimleri şöyle aktardı:“ Şuanda şehrimizde hem bir ekonomik durgunluk var hem de fahiş zam ve faturalar var. Tüm toplumsal kesimleri saran bir ekonomik buhran ile karşı karşıyayız. Biz iktidarı, ‘Bu yoldan vazgeçin’ diye defalarca kez uyardık. Özellikle geçen yıl bütçe görüşmelerinde ‘Saraylara, savaşlara, yandaşlara para aktarmaktan vazgeçin, bir avuç yandaşınızı zenginleştirmekten vazgeçin gelin kaynakları emekçilere, işçilere, emeklilere, işsizlere doğru aktaralım. Atanamayan öğretmenleri atamak, emeklilikte yaşa takılanları emekli etmek, Kredi Yurtlar Kurumuna (KYK) borçlu gençlerimizin borçlarını silmek, ay sonunu getiremeyen emeklilere daha iyi emekli maaşları vermek, işçilerini daha iyi emek ve gelir koşullarında yaşaması için kaynak aktaralım’ dedik ama tüm taleplerimizi reddettiler. Bize, ‘Her şey dört dörtlük, biz bu yola devam edeceğiz’ dediler. Bütçeden kaynakları saraylara, savaşlara, yandaşlara aktardılar ve şimdi kara bir kış geçiriyoruz.”

FAİZ VE BORÇ YÜKÜ ARTTI

Erdoğan’ın, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” sözlerini hatırlatan Paylan, bunun ardından iktidarın faizleri suni olarak düşürmeye kalkması üzerine dolar ve enflasyonun patladığını, kredi faizlerinin ise beklenenin aksine yükseldiğini kaydetti. Türkiye’de yaşayan yurttaşların net yüzde 75’inin borçlu olduğunu ifade eden Paylan, “Özellikle dar gelirli işçiler emekçiler borçluyken onların tabii ki faiz ve borç yükünü arttırdı” dedi.

ERKEN SEÇİM KAPIDA

Platform ile ekonomik alanda yaşanan sorunları konuşmak ve çözüm yolları bulmak için bir araya geldiklerini ifade eden Paylan, devamında şöyle konuştu: “Bizim sahada gördüğümüz durumlar çok vahimdi. Buradaki örgütlü güçleri de dinlemek üzere bu toplantıyı organize ettik. Biz artık bu iktidara, ‘Siz yanlış yapıyorsunuz, yanlış yoldasınız’ demenin bir anlamı olmadığını düşünüyoruz. Bu iktidar artık miadını doldurdu. Ama 3 ay ama 13 ay sonra bu ülkede seçim olacak. Biz, bu yaz ya da sonbaharda bu iktidar bir seçime girmek zorunda kalacak diye düşünüyoruz. Çünkü ekonomik kriz derinleşecek, sosyal hareketler de derinleşecek. Görüyorsunuz insanlarımız isyan etmeye başladılar ve bu isyanlarının ve itirazların büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu açıdan yakın bir vadede en geç 13 ay da bir seçim olacak. Ben yaz ya da sonbaharda bir seçim bekliyorum.

DEMOKRASİ GÜÇLERİ HAZIR OLMALI

Buna da biz demokrasi güçleri olarak hazır olmalıyız diyoruz. HDP olarak da demokrasi ittifakımızı genişletme iddiasındayız ve yeni dönemde demokrasi ittifakının bu ülkenin yönetiminde olması gerektiğini düşünüyoruz. 1994 yılında yine böyle bir ekonomik kriz oluştu. O ekonomik krizden sonra Refah Partisi o dönem bu ekonomik krizden iktidar olarak çıkmıştı. 2001 yılındaki ekonomik krizden AKP çıktı, tek başına iktidar oldu ve 20 yıldır neoliberal politikaları sürdürüyor. Yurttaşlarımızı daha borçlu hale getirdi ve şuanda yurttaşlarımız Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular.  Şimdi yine bir altüst dönemi yaşıyoruz. Bu altüst oluş döneminde biz hazır olursak demokrasi güçleri hazır olursa bu krizden sonra biz iktidarda oluruz. Biz bu ülkeyi yönetiriz. Neden kötü bir yönetiminden başka kötü bir yönetime geçsin bu ülke? Faşist bir iktidar hala yüzde 40 oy alarak iktidar olmayı hedefliyor. Muhalefete de bakıyoruz millet ittifakı içerisinde ciddi bir demokrasi iddiası yok. Oysa biz demokrasi güçleri olarak ekolojik ve kadın özgürlükçü, demokratik bir yaşamı hayal ediyoruz. Hepimizin işi, hepimizin aşı olsun diyoruz ve bu ülkenin kaynakları hepimize yeter diyoruz. Daha çok üreterek ve hakça paylaşarak herkese refah sağlayabileceğimizi görüyoruz. Kaynaklar yüzde 1’e akmasın tam tersine halka emekçilere doğru aksın diyoruz. Bunun olacağı ekonomik bir düzen sağlayabiliriz.” (Kaynak:MA)

Editör: Haber Merkezi