ilk defa normale dönmüşken ..

 

Malumunuz dünya ciddi bir sınavdan geçiyor..artık hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağını hemen hemen herkesin hemfikir olduğu bir gerçek..fakat dünyadan ve dünya liderlerinden, bilim insanlarından son zamanlarda sıkça duyduğunuz "normalleşmeye  dönüyoruz" gibi açıklamalar geliyor. 

    Acaba bu süreç içerisinde yaşadıklarımız (kişinin  hak ve özgürlükleri gibi konular hariç)

çok mu anormal şeyler ki..

    Mesela ..

 Bu süreç de sokak aralarında çocukları zehirleyen uyuşturucu satıcılarını görmedik. 

bu süreçte zincirleme trafik kazalarını görmedik..kırmızı ışıkta arabaların altında kalan insana şahit olmadık.sokaklarda egzoz dumanına maruz kalmadık. 

        Bizden başka canlıların  yaşadığı ve hatta bizler kadar yaşam hakkına sahip olduklarını  ve bu dünyanın  hepimizin ortak yaşam alanı  olduğunu gördük..çevremizin, yeşil alanlarımızın, sahillerimizin, ormanlarımızın 

sokak ve caddelerimizin bizlerin tarafından ne kadar kötü kullanılıp ve kirletildiğini görmüş olduk ..

        Çöpe döktüğümüz yemek ve attığımız ekmeğin ne kadar günah olduğunu ve bir gün o  ekmeğe ve yemeğe  tekrardan nasıl muhtaç olacağımızı gördük. suyumuzu, havamızı , kullanım alanlarını ve hatta sağlığımızı bile düşünmeden ne kadar kötü kullandığımızı gördük. 

        Üretmeden, tüketim hastalığına yakalanmış bizlerin  AVM'lerde neredeyse 10 tl ile bir bardak çay içerken, evimizde geçirdiğimiz bu günlerde 10 tl ile ailemizle hep beraber bir günlük çay içebileceğimizi gördük..uzun muhabbetler, eski oyunlar ,geçmişten konular, hatıralar, anılar akşamın gündem maddesi olduğunu yaşadık. 

      Yaşlılarımıza, emeklilerimize, ihtiyaç sahibi insanlarımıza evlerinden hizmet alabileceğini  gördük. banka ve postahane kuyrukları olmadan insanların ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini gördük..kulluk küvetlerinin,postacıların, sağlıkçıların daha geniş alanlarda ve özveri ile çalışabileceklerini gördük. 

       Bir çok kurumun ve bir çok siyaset alanının gereksiz olduğunu gördük..kalifiye ve işinde uzman bir kaç bakanlığın yeterli olduğunu gördük. sosyal devlet ilkesinin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu öğrendik. 

      Dışarıdaki siyasî algılar, ekonomik çıkarlar, güç dengeleri ve  vekalet savaşlarının,  içer de ise  milli söylemler, bayrak siyaseti, itibarsızlaştırma, oy kaygısı ile yapılan söylem ve açıklamaların ne  kadar  anlamsız olduğunu gördük

     Komşumuz ile unuttuğumuz  insanı ilişkilerin  önemini öğrendik ..kiracısından para almayarak empati kurmayı,  ihtiyaç sahiplerini merak ederek insani duygularımızı tekrar dan yaşadık. sosyal belediyecilik kavramını herkes öğrendi. evimizde ibadetlerimizi yapmanın huzur ve bereketini öğrendik. birbirimize dokunmayı, evin içinde yarışmalar düzenlemeyi, bir birimizi tıraş etmeyi öğrendik..ailece beraber kitap okumayı öğrendik..sanatın ve sanatçının toplum için olduğunu ve sanat için yerin ve makanın hiç önemli olmadığını öğrendik..

       Temizliğin önemini öğrendik.

        Hukuksuzluk için, adaletsizlik için mutlaka bir gün ilâhi adaletin tecelli edeceğini gördük..

       Kocaman dünyanın küçücük  bir maskeye mahkum olabileceğini gördük.

      Tarımın, toprağın, köy kooperatiflerinin, üretimin, bağın bahçenin önemini öğrendik 

     Bunlar ve bunlar gibi daha yüzlerce şeyler öğrendik.. kapitalist sistemde reklam ve görsel medyanın kirli maskeleri altında bizleri bir maskeye  muhtaç edenler,  kimliğimizden kültürümüzden ve tarihimizden bizi  koparıp tütekim sarhoşluğu ile yarı aç ,yarı çıplak fakat mutluymuş gibi ortalığa salmasını  ancak ve ancak geçmişimize  ihanet ile açıklanabilir bir durum olduğunu öğrendik. 

    Elbette salgın boyunca insanlar işinden oldular..bazı sıkıntılar yaşanıyor, kimi kısıtlamalar hala devam ediyor bu durumdan bende memnun değilim. fakat  özgürlük kavramı ile beraber kütür, inanç  kimlik ,saygı, sevgi,hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma, sahiplenme, koruma, empati kurma, üretme, sahip çıkma vb  gibi birçok toplum değer yargılarını da esas alarak yaşamak  NORMAL diyelim ki hala  normalleşmeden söz ediliyor.

    Sizlerin normalleşme dediği şey tekrardan kapitalist düzen için de yabancılaşma ve ötekileştirme mi. sınır boylarında mülteci manzaraları mı, denizde son bulan çocuk ölümleri mi, Ortadoğu da savaş senaryolarımı, dünyanın çeşitli yerlerindeki açlık manzaraları mı 

     Eğer bunlar olacaksa ,(ki olacak) bu nasıl bir normalleşme..
Editör: Haber Merkezi