İSTANBUL - Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, hasta tutuklular için başlattıkları kampanya kapsamında 18 Mart’ta sanal medya üzerinde hastag çalışması başlatacak.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), hasta tutuklular ile dayanışma ve serbest bırakılmaları için 20 Ocak’ta “Hasta tutsaklara özgürlük” şiarıyla kampanya başlattı. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, kampanya kapsamında Adli Tıp Kurumu (ATK) ve adliye önünde nöbet eylemleri yapıldı, cezaevi önlerinde basın açıklamaları düzenlendi ve hasta tutukluların durumuna dikkat çeken birçok merkezde bildiri dağıtıldı.

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi kampanyanın finalini ise “Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü” olan 18 Mart tarihinde yapacak. İnisiyatif, 18 Mart tarihinde #devrimcitutsaklaraözgürlük adıyla saat 21.00’da sanal medyada hastag çalışması başlatacak. İnisiyatif, ayrıca 19 Mart tarihinde “Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü” kapsamında Kadıköy Rıhtım’da açıklama yapacak.

Yürütülen çalışmalar ve düzenlenecek etkinliklere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi Dönem Sözcüsü Ertan Çıta, ATK’nin bilime aykırı raporlar verdiğini söyledi. Çıta, eylemlerinin amaçlarından birinin bu raporları teşhir etmek olduğunu dile getirdi. Çıta, “ATK, tıbbın ve bilimin etik anlayışına göre hareket etmiyor. Eli, kolu ve ayağı olmayan, tek başına cezaevine yaşamını devam ettirmesi mümkün olmayan tutuklar hakkında ‘cezaevinde kalabilir’ şeklide rapor düzenliyor. Tutuklu artık yaşamını yitirmek üzere olduğunda ancak cezaevinden çıkması için rapor düzenliyor. Bu açık nedenden ötürü tutuklu aileleri ve inisiyatif olarak ATK’nin bilimle alakası yok. Bu raporlar devletin siyasi aklına göre ve intikam duygusu ile veriliyor” diye ifade etti. 

ATK’NİN KARARLARI BİLİMDEN UZAK

Kampanyaları kapsamında yürüttükleri çalışmalarının engellemelere rağmen devam ettiğini ifade eden Çıta, hasta tutuklularının yaşadıkları sorunları gündemde tutmayı istediklerini söyledi. Çıta, “Tutukluların sesi olmak zorundayız. Bunun için ATK, adliye ve cezaevlerinin önüne gidiyoruz. Bu şeklide hasta tutuklarının taleplerini ve seslerini dışarıya taşımak istiyoruz. Salgınla birlikte zaten durumları kötü olan hasta tutuklular, dört duvar arasında resmen ölüme terk edildiler” dedi.

Yıllardır tek bir hasta tutuklunun dahi serbest bırakılmadığını ifade eden Çıta,“Bırakılanlar da 3 gün sonra yaşamını yitirdiler. Devlet başından beri tutukluların serbest kalmaması ve cezaevinde yaşamını yitirmesi politikasını yürütüyor. Bu nedenle bırakılan tutuklular da 3 gün sonra hastanede yaşamını yitirdi” diye konuştu.

SORUMLU DEVLET

Tutuklulara yönelik baskıların ciddi bir sorun haline geldiğini anlatan Çıta, “Devlet dışarıda bulunan insanlara ne kadar baskı uyguluyorsa bunun birkaç katını içeride tutuklulara uyguluyor. Tutuklar devletin eliyle öldürülüyor. Ancak bunu reddediyor. Bu sorunun çözümü devletin tutukluları ölüme terk ettiği politikalarına son vermesidir. Ayrıca bu sorun ancak birlikte verilen mücadele ile ortadan kalkar. Halk bir olmalı ve birlikte bu politikalara karşı mücadele etmeli. Bu şekilde çözüm de olur” diye belirtti.

Editör: Haber Merkezi