Balcan: Talebimiz, PTT’nin yasa ve yönetmeliklere riayet etmesidir

ANKARA - HABER-SEN Genel Başkanı Mesut Balcan, PTT’deki sendika üyelerinin hukuksuz bir şekilde sürgün edildiğini belirterek, “Talebimiz, PTT’nin yasa ve yönetmeliklere riayet etmesidir” dedi.

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonuna (KESK) bağlı Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) üyeleri, 7 Eylül 2022 tarihinde Batman ve İstanbul’dan yola çıkarak Ankara’da bir araya geldi. Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) kurumlarında yaşanan sürgünlere ve hukuksuz atamalara karşı PTT Genel Merkezi önünde açıklama yapmak isteyen emekçilere polis engel oldu. Sendika üyeleri ile polis arasında yaşanan arbede sonrası Ulus Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ve HDP Ankara İl Örgütü yöneticileri katıldı.

“Baskılar, soruşturmalar, sürgünler, bizi yıldıramaz” pankartının açıldığı açıklamada, “PTT halkındır satılamaz”, “Yaşasın iş emek özgürlük”, “Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı. Açıklamada konuşan CHP’li vekil Antmen, PTT’nin yaptığı haksız atamaların ve hukuksuzlukların hesabını vereceğini söyledi. 

AİLELERİNDEN UZAĞA SÜRÜLÜYORLAR

Açıklama yapan HABER-SEN Genel Başkanı Mesut Balcan, PTT yönetiminin yetkilerini kötüye kullandığını ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme kanunun 18’nci maddesini ihlal ettiğini belirtti. Balcan, şunları söyledi: “Sendikal faaliyet yürüten önceki dönem Genel Başkanımız ve ayni zamanda Mersin il temsilciliği yapan Musa Özdemir'i Kayseri'ye, Merkez Denetleme Kurulu üyemiz Seyran Şık Karabulut’u Iğdır'a, Diyarbakır Şube Yönetiminden Cengiz Oluç ve Batman il Temsilcimiz Yakup Fırat’ı Kozluk ilçesine, İstanbul Şube denetleme Kurulu üyemiz Mesut Düzova’yı Urfa’ya, İstanbul’da temsilcimiz Fatih Karagöl'ü Hakkari Çukurca’ya, Ankara’da işyeri temsilcimiz Baki Çınar’ı Antep'e Erzincan İl Temsilcimiz Erdal Taner’i İliç ilçesine, yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen, iş yerlerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzağa, örgütlenme alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye çalışıyorlar. Bir temsilcimiz İstanbul’dan bin 800 kilometredeki Hakkari Çukurca’ya, kanser hastası olan şube yürütme kurulu üyemiz tedavi olamayacağı, tam teşekküllü bir hastane bulunmayan bir yere gönderdiler. Amacımız üyeleri yöneticileri ve temsilcilerinin baskıya uğraması karşısında, bu ayrımca ve hukuk dışı uygulamaların geri alınması taleplerimizi ilgililere iletmek ve bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacağımızı vurgulamak. Talebimiz, PTT’nin yasa kanun ve yönetmeliklere riayet etmesidir.”

MAFYALAŞAN DEVLET

Daha sonra konuşan KESK Eşbaşkanı Yeşil, polis şiddetinin emekçiler üzerinde arttığını belirterek, “Biz yasa dedikçe siz yasaları çiğneyerek karşımıza çıkıyorsunuz. Nedenini çok iyi biliyoruz. Mafyalaşan bu devletin sokaktan saraya kadar uzanan, insan öldürmekten kaçırmaya, silah ticaretinden uyuşturucu kaçakçılığına varan, çarşaf çarşaf deşifre olan bu sürecin üzerini elbette ki öğretmenlere, yürüyen ve yürümekten asla vazgeçmeye posta emekçilerine barikat kurarak kapatmaya çalışacaksınız” dedi.

BUGÜN 250’LERİZ YARIN MİLYONLARIZ

Yeşil, Ankara’da yaşanan polis baskısına değinerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin iki ucundan haklarını, taleplerini iş yerlerinden ilmek ilmek örgütleyerek buraya gelen, Ankara’ya varabilmeyi demokratik bir şekilde başarabilen posta emekçileri keyfi ve hukuksuz barikatlar ile karşı karşıya geldi. Bir iktidar düşünün ki emekçilerini kamudaki iş kolundakileri muhatap almıyor, yok sayıyor, onlara düşman uygulamaları hayata geçiriyor. Ülkenin dört bir tarafında geçerli olan yasalar Ankara’ya vardığınızda karşınızda bambaşka bir şey olarak çıkıyor. Az önce bize müdahale eden polis bize vücudumuzda görünmeyecek şekilde şiddet uygularken sanıyorlar ki biz bir sonraki liyakatsiz atamalara, sürgünlere, haksızlığa, hukuksuzluğa hayır demeyeceğiz. Barış eşitlik özgürlük talep etmeyeceğiz. Üç hafta önce posta emekçileri ile birlikte buradaydık ve 50 kişiydik, çoğala çoğala büyüye büyüye savunduğumuz değerlerin haklılığı ile bugün 250’leriz yarın milyonlarız. Asla vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.”