VAN - DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin karara tepki gösteren DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, kararı tanımadıklarını belirterek, “Bu karara karşı sokaklarda, yaşamın tüm alanlarında itirazımızı yükselteceğiz” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Karma Komisyon’da tek tek hakkında oylanan 5 ayrı fezlekede HDP ve CHP hayır oyu kullanırken, AKP, MHP ve İYİ Parti’nin oylarıyla dokunulmazlığın kaldırılması yönünde karar çıktı. Komisyon görüşmeleri ve verilecek şerhin de yer aldığı Karma Komisyon raporu Ekim ayında Genel Kurul’da görüşülecek. Saliha’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı kadınlar kampanyalar başlatırken, çeşitli eylem etkinliklerle tepkiler de sürüyor. DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca Eş Genel Başkanlarına yönelik alınan kararı JINNEWS'e değerlendirdi.
‘Kadın mücadelesi hedef alınıyor’
Dokunulmazlığın kaldırılmasının kadın mücadelesine yönelik bir darbe olduğunu kaydeden Aynur, geçmişten beri kadınlara yönelik devam eden saldırı ve baskı furyasının amacına ulaşamadığını vurguladı. Aynur, “Erkek zihniyeti kadın mücadelesiyle baş edemediği durumda saldırıya geçmektedir. İktidara muhalif olan, erkek zihniyetiyle mücadele eden herkes maalesef düşman ilan edilmekte ve bu yöntemlerle pasifleştirilmeye çalışılmaktadır” dedi.
‘Vekillerimize yönelik saldırılara ilişkin işlem yapılmadı’
Düzenlenen açıklama ve etkinliklerde özelde kadınların hedef alındığını belirten Aynur, 12 Haziran’da yapılmak istenen Gemlik Yürüyüşü’nü hatırlattı. Yürüyüşte polisin kadın milletvekillerini hedef alarak darp ettiğine işaret eden Aynur, “Ancak bu hiçbir şekilde yansımadı, bu saldırılara ilişkin hiçbir yasal işlem yapılmadı ama bu saldırılara tepki gösteren vekilimizin dokunulmazlığı kaldırıldı. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebi dahi komisyona suç delili olarak sunuldu. Alınan bu kararın hiçbir yasal dayanağı yoktur” şeklinde konuştu.
‘Kürt halkına yönelik baskı politikası devam ediyor’
Aynur, 1994 yılından bu yana Kürt siyasetçilerin yaptığı her konuşmanın suç sayıldığını dile getirdi. Kürtlerin siyaset yapmasının engellendiğine değinen Aynur, “Bu Kürt halkına dönük inkar, baskı ve imhayı devam ettirmeye dönük bir politikadır. Defalarca partilerimiz kapatıldı. On binlerce Kürt cezaevlerine konuldu. Onlarcası katledildi. Ancak her koşulda Kürt halkının mücadelesi büyüyerek devam etti” ifadelerini kullandı.
‘Her alanda kadınlar hedef alındı’
Kürt halkına dönük saldırıların özelde kadın mücadelesine yöneldiğini kaydeden Aynur, “Onlarca TJA aktivisti kadına yönelik şiddete karşı mücadele ettiği için cezaevinde tutuluyor. TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan cezaevinde tutuluyor. Hakeza iki dönemdir belediyelerimize atanan kayyımlar ilk olarak eşbaşkanlık sistemini, tüm kadın kazanımlarını, kadın eksenli projeleri hedef alarak yok etti. Kadın Politikaları Müdürlüklerine erkekler atandı. Kadın eşbaşkanlarımız hakkında onlarca soruşturma açıldı. Bu davalardan dolayı onlarca eşbaşkanımız tutuklandı” dedi.
‘Dokunulmazlığın kaldırılması kararını tanımıyoruz’
İktidarlarca kadınların hedef almasında temel nedenin “demokratik ulus” talebi olduğuna işaret eden Aynur, şöyle konuştu: “Kadınlar olarak ‘anasoylu’ bir yaşamı savunuyoruz. İktidarın tekçi zihniyetine karşı bizler eşitlikçi, özgür bir yaşamı savunuyoruz. Bundan kaynaklı her saldırıda ilk olarak kadınlar hedef alınıyor. Bizlerden korkuyorlar; çünkü iktidarlarını sarsacak olanlar bizleriz. Bugün Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığın kaldırılması tamamen bizim kazanımlarımıza dönük bir operasyondur. Bunu kınıyor ve kabul etmiyoruz. Bu karara karşı sokaklarda, yaşamın tüm alanlarında itirazımızı yükselteceğiz. Bu karara karşı her alanda daha fazla örgütlenerek demokratik yollarla cevabımızı vereceğiz.”
