KARINCA ÖZEL

1990’lardan bugüne HEP’ten HDP’ye kadar Kürt siyasi hareketinin taşıyıcısı olan tüm partiler neredeyse aynı kaderi yaşadı. Türkiye siyaseti açısından bile hayli uzun soluklu sayılabilecek bu yolculukta tutuklama, sürgün, bombalama ve özellikle kapatılma bir rutinmiş gibi hep tekrarlandı. En son HDP’nin devraldığı bu mirasta kapatılma yine gündemde. Türkiye siyasetinin Kürt partilere tutumuyla sınandığı bu dönemi neyin takip edeceği çok net olmasa da Kürtlerin yine yeni bir parti ile yollarına devam edeceği çok açık görünüyor.

1990’da Halkın Emek Partisi’yle (HEP) başlayan, Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Demokrasi Partisi (DEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Özgür Parti’den Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) uzanan, Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) önceki yedi partili zorlu mücadelenin tarihçesini derledik.

Meclis’teki ilk temsil HEP

İlk olması itibariyle Halkın Emek Partisi süreci, Kürtler açısından önemli bir adımdı ve aslına bakılırsa, sürecin kapısını açan bugün olduğu gibi yine CHP ya da o zamanki adıyla Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) oldu.

1987 genel seçimlerinde, SHP listelerinden seçilen 7 Kürt Milletvekili, 16 Kasım 1989’da Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen “Kürt Ulusal Kimliği ve İnsan Hakları” konulu bir konferansa katıldıkları için SHP’den atılınca, süreç de başlamış oldu.

7 Haziran 1990’da Fehmi Işıklar’ın genel başkanlığında kurulan HEP’in kurucuları arasında, SHP’den atılan vekiller ile istifa edenler dahil 10 milletvekili yer aldı. Bu, Kürt siyasi hareketinin Meclis’teki ilk temsiliydi.

20 Ekim 1991’deki erken genel seçimlerde SHP yine devreye girdi ve 21 HEP milletvekili SHP listelerinden Meclis’e girdi.

  • Fehmi Işıklar, Salih Sümer, Mahmut Uyanık, Sedat Yurttaş, Hatip Dicle ve Leyla Zana Diyarbakır’dan;
  • Ahmet Türk, Mehmet Sincar ve Mehmet Ali Yiğit Mardin’den;
  • Mahmut Alınak, Orhan Doğan ve Selim Sadak Şırnak’tan;
  • Zübeyir Aydar, Naif Güneş, Siirt’ten;
  • Adnan Ekmen, Nizamettin Toğuç, Batman’dan;
  • Remzi Kartal, Van’dan;
  • Sırrı Sakık, Muzaffer Demir ve Emin Sever Muş’tan;
  • Mahmut Kılıç Adıyaman’dan, SHP listesinden 19. dönem milletvekilleri olarak Meclis’e girdi.

Kürtlerin Meclis’te olmasının bir çok kesimde yarattığı rahatsızlık günümüzde olduğu gibi, o günlerde de vardı.

Ve daha vekillerin yeminleri sırasında çıkan Kürtçe krizi sebebiyle ve bizzat Erdal İnönü’nün talebiyle HEP’li vekiller SHP’den istifa ettirildi.

3 Temmuz 1992’de kapatma davası açılan HEP, 14 Eylül 1993’te de kapatıldı.

25 Haziran 1992’de HEP’in kapatılma ihtimaline karşı ÖZDEP kurulmuştu, HEP’in ardından ÖZDEP hakkında da kapatılma davası açıldı.

ÖZDEP’li yöneticiler davanın sonuçlanmasını beklemeden 30 Nisan 1993’te fesih kararı alsalar da, bu karar Anayasa Mahkemesi’ne ulaşmadan 23 Kasım 1993’te partinin kapatılmasına karar verildi.

1993’te DEP kuruldu: Dokunulmazlık krizi ve tutuklamalar 

7 Mayıs 1993’de Yaşar Kaya’nın Genel Başkanı olduğu Demokrasi Partisi (DEP) kuruldu. 27 Haziran 1993’teki olağan kongrede Yaşar Kaya Genel Başkan seçildi. Yedi Genel Merkez yöneticisi gözaltına alındı. SHP ittifakı ile seçilen HEP’li vekiller, partilerine açılan davalar yüzünden mecliste DEP grubunu kurarak SHP’den ayrıldılar.

Gözaltında kayıp ve fail meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı bu dönemde bundan DEP de nasibini aldı.

2 Eylül 1993’te HEP Parti Meclis Üyesi Habip Kılıç, 4 Eylül’de DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar ile İl Yöneticisi Metin Can Batman’da öldürüldü. 16 Eylül’de  de DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya Ankara DGM tarafından tutuklandı.

16 Eylül’de de çeşitli partilerden 14 Belediye Başkanı DEP’e katıldı. SHP’den 8, bağımsızlardan 2, ANAP, DYP, CHP ve DSP’den birer il belediye başkanı ile ilçe belediye başkanları katılımcılar arasındaydı.

2 Aralık 1993’te DEP’e kapatma davası açıldı. ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhinde faaliyetlerde bulunduğu’ iddiasıyla açılan davada, “DEP’in Barış Çağrısıdır” başlıklı bildiri ve Yaşar Kaya’nın çeşitli konuşmaları gerekçe yapıldı.

12 Aralık 1993’te DEP 1. Olağanüstü Kongresi yapıldı. Genel Başkanlığa Hatip Dicle seçildi. 18 Şubat 1994’te ise DEP Genel Merkezi ile 8 parti binası aralıklarla bombalanarak kullanılmaz hale getirildi. 25 Şubat 1994’te DEP seçimlerden çekilme kararını duyurdu.

Bu dönemde Leyla Zana’nın Kürtçe yemin etmesiyle ile başlayan kriz ise 1994’te dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar devam etti.

2 Mart 1994’te Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, ve Şırnak bağımsız milletvekili Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığı kaldırıldı.

Aynı gün Orhan Doğan ve Hatip Dicle meclisten çıkarken gözaltına alındı.

Bunu protesto eden arkadaşları Meclis’te iki gün sabahladı ama karar değişmedi.

Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Sedat Yurttaş, Selim Sadak, Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan “Vatana ihanet ve devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya ve bu topraklar üzerinde müstakil bir devlet kurmaya yönelik eylem” suçlamalarıyla 16 Mart’ta DGM tarafından tutuklanarak Ankara Merkez Cezaevi’ne gönderildi.

Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, Naif Güneş, Nizamettin Toğuç, Mahmut Kılınç ve Ali Yiğit ise yurt dışına çıktılar.

Anayasa Mahkemesi DEP’i 16 Haziran 1994’te kapattı.

1994’te HADEP süreci

11 Mayıs 1994’te HADEP kuruldu, Murat Bozlak genel başkan oldu.

2 Haziran 1994’te HADEP kurucusu ve Parti Meclisi üyesi Muhsin Melik ve şoförü Mehmet Ayyıldız, gittikleri Urfa’da öldürüldüler.

HADEP 1995 milletvekilliği seçimlerinde 1,5 milyona yakın oy aldı ama yüzde 10’luk seçim barajını aşıp parlamentoya girmeyi başaramadı.

24 Haziran 1996’da 2. Kongresi’nde bayrak indirildiği gerekçesiyle Genel Başkan Bozlak ve 50 parti meclisi (PM) üyesi sabaha karşı kongre salonundan gözaltına alındılar. Parti Genel Merkezi polis tarafından basılarak arşivlere el konuldu.

4 Temmuz 1996’da Bozlak ve PM üyeleri, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce tutuklanıp cezaevine kondular.

Anayasa Mahkemesi, “PKK’ya yardım ve yataklık ettiği, yasadışı eylemlerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle 13 Mart 2003’de HADEP’i kapattı, parti yöneticilerine de beş yıl siyaset yasağı getirdi.

Bundan sonra da farklı tarihlerde tutuklanacak olan Murat Bozlak 2011 yılında BDP Adana milletvekili olarak parlamentoya girdi, 4 Ocak 2015 tarihinde milletvekiliyken kanserden hayatını kaybetti.

10 Şubat 1998’de HADEP Genel Merkezi’nce düzenlenen eğitim semineri ve parti tarafından hazırlanan 1998 takvimi gerekçe gösterilerek, Terörle Mücadele Şubesi polislerince basıldı. 4 seminer katılımcısı gözaltına alınırken, parti arşivlerine el kondu.

2 gün sonra HADEP Genel Merkezi basıldı. Genel Başkan Murat Bozlak, Genel Sekreter Hamit Geylani, Genel Sekreter Yardımcısı M. Zeynettin Önay, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Satan, Genel Sayman İshak Tepe, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ali Rıza Yurtsever ve PM üyesi Melik Aygül gözaltına alındılar.

16 Şubat’ta Bozlak ve merkez yöneticileri, Terörle Mücadele Yasası’ndan yargılanmak üzere tutuklandı. Ayrıca PM üyeleri Kemal Okutan, Abdullah Varlı, Hasan Doğan da tutuklanarak cezaevine kondu.

1 Kasım 1998’de yapılan HADEP 3. Olağan Büyük Kongresi’nde başkanlığa Murat Bozlak tekrar seçildi. Bozlak, 19 Kasım’da da basın açıklaması nedeniyle tutuklandı.

DGM Savcısı Talat Şalk’ın talimatıyla, HADEP il ve ilçe binaları polis tarafından basıldı. Binalar tahrip edildi, arşivlere el konuldu. Baskınlar sırasında 270’i yönetici olmak üzere, il ve ilçe binalarında bulunan 3 bin 215 kişi gözaltına alındı.

Aynı baskınlarda 13 merkez yöneticisi de gözaltına alındı. Parti Genel Sekreteri Ahmet Turan Demir, Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Günel ve parti meclisi üyeleri Emine Mısır, Hüseyin Yılmaz ve Şahabettin Özarslaner ile 7 il başkanı tutuklanarak cezaevine konuldular.

6-8 Aralık 1998’de HADEP’e yapılan baskıları kınamak amacıyla yapılan 3 günlük açlık grevi süresince birçok il ve ilçe binası polis tarafından basıldı. Yedi Genel Merkez yöneticisi, 249 il ve ilçe yöneticisi, 250 üye gözaltına alındı.2 PM üyesi, 39 yönetici ve 6 üye tutuklandı.

29 Ocak 1999’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu kez HADEP’in kapatılması için, Anayasa Mahkemesi’ne iddianame sundu. Ayrıca partinin 18 Nisan seçimlerine katılmaması için de Anayasa Mahkemesi’nden önlem alınmasını istedi.

3 Şubat 1999’da Parti kapatma iddianamesine karşı Anayasa Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi sundu.

Nisan 1999’da ise HADEP yerel seçimlerde bir büyükşehir (Diyarbakır), 6 il belediyesi (Ağrı, Batman, Bingöl, Hakkari, Siirt, Van) olmak üzere toplam 37 belediye başkanlığı kazandı.

Genel seçimlerde parti toplam 34 milletvekili çıkardı; ancak yüzde 10’luk ülke barajı nedeniyle Meclis’e giremedi.

28 Haziran’da ise Ankara 1 No’lu DGM tarafından verilen cezaların Yargıtay tarafından onanması üzerine, HADEP Genel Başkanı Bozlak ve birçok parti yöneticisine siyasi yasak getirildi.

19 Temmuz 1999’da Bozlak, siyaset yasağı sebebiyle partiden istifa ederken Ahmet Turan Demir, HADEP Genel Başkan Vekilliği’ne getirildi.

Demir, 8 Eylül 1999’da da 1.Olağanüstü Büyük Kongresi’nde HADEP genel başkanlığına seçildi.

19-28 Şubat 2000 ise ise HADEP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, Siirt Belediye Başkanı M. Selim Özalp, Bingöl Belediye Başkanı Feyzullah Karaaslan, sokakta, jandarma tarafından gözaltına alındılar. Belediye binaları jandarma ve polis tarafından arandı.

Her üç ilde de gözaltıları protesto edenlerden çok sayıda insan gözaltına alındı. Üç belediye başkanı, 23 Şubat’ta tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi’ne kondu. Daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiler.

20-24 Şubat 2000 ise HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, eski Genel Başkan Murat Bozlak ve 16 parti yöneticisine Ceza Yasası’nın 169. maddesinden 3 yıl 9’ar ay hapis cezası verildi. Diyarbakır Cezaevi’ne kondular.

1 Haziran 2000’de ise HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, Barış Şöleni’ndeki yaptığı konuşmadan dolayı DGM kararıyla 1 yıl hapis ve 800 milyon TL para cezasına çarptırıldı.

27 Eylül 2000 de Demokrasi Hareketi Girişim Grubu, partiye katıldı. 50 kişilik bir grupla HADEP’e katılan Demokrasi Hareketi, çalışmaları düzenlemek üzere Sedat Aslantaş, Kemal Birlik, Münir Ceylan, Naci Kutlaş, Mehmet Metiner, Altan Tan ve Canip Yıldırım’ın görevlendirildiğini açıkladı.

26 Kasım 2000 tarihinde HADEP 4. Olağan Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa tek aday olan Murat Bozlak seçildi.

25 Ocak 2001 ise HADEP Şırnak İli, Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış, çağrıldığı jandarma Komutanlığına gittikten sonra, kendisinden bir daha haber alınamadı. İlçe Sekreteri Ebubekir Deniz, aynı konuyla ilgili jandarma komutanlığına gitti ve kendisinden de bir daha haber alınamadı.

1 Eylül 2001 tarihinde Zeynel Durmuş, İstanbul’daki 1 Eylül Barış Günü kutlamaları sırasında yaşamını yitirdi.

31 Ekim 2001’de Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde HADEP üyesi belediye işçisi Burhan Koçkar polis baskını sırasında öldürüldü.

2002 tarihinde ise HADEP, Sosyalist Enternasyonal’e kabul edildi.

21 Mart 2002’de Mersin’de izin verilmeyen Newroz kutlamaları sırasında HADEP üyeleri Mehmet Şen ve Ömer Aydın yaşamlarını yitirdi.

13 Mart 2003’te Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Mumin, HADEP’in, “terör odağı haline geldiği” gerekçesiyle, oybirliğiyle kapatıldığını açıkladı.

DEHAP dönemi

DEHAP, 24 Ekim 1997’de kuruldu. 11 Ocak 1998’de DEHAP 1. Olağan Kongresi yapıldı. Veysi Aydın genel başkanlığa seçildi.

9 Mayıs 1998’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Veysi Aydın’ın üyeliğinin düşürülmesi üzerine DEHAP 1. Olağanüstü kongresi yapıldı. Genel başkanlığa Mehmet Abbasoğlu seçildi. Abbasoğlu, 2015’te yaşamını yitirdi.

18 Nisan 1999 tarihinde DEHAP genel seçimlere katılmadı. Yerel seçimlere kısmi olarak katıldı.

7 Ekim 2002’de ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) DEHAP’ın seçimlere girmesinin engellenmesi için başvuruda bulundu. 27 Ekim’de, seçime bir hafta kala, YSK, DEHAP’ın seçimlere katılmasına karar verdi.

3 Kasım 2002 genel seçimlerinde HADEP, demokrasi ve emek güçleriyle birlikte DEHAP listelerinden seçime girdi. Yüzde 6,23 oy alarak 50’nin üzerinde milletvekili çıkardı. Yüzde 10 barajı olduğu için Meclis’e milletvekili gönderemedi.

17 Ekim 2002’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, DEHAP merkez yöneticileri hakkında, sahte evrak düzenlemekten dava açılması için suç duyurusunda bulundu.

21 Ocak 2003’te DEHAP’ın dört eski yöneticisi hakkında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, resmi belgelerde birden fazla sahtecilik iddiasıyla dava açıldı.

13 Mart 2003’te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, DEHAP hakkında Anayasa Mahkemesi’nde, “örgütlenmesi tamamlamadan seçimlere girdiği” iddiasıyla kapatma davası açtı.

Aynı gün HADEP’in kapatılmasının ardından 26 Mart’ta 35 HADEP’li belediye başkanı DEHAP’a geçti.

2 Nisan 2003’te DEHAP, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme önerilerini içeren bir deklarasyon yayınladı.

29 Nisan’da ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ek bir iddianame ile, “yasadışı bir örgütün odağı olduğu” iddiasıyla DEHAP’ın temelli kapatılması için ikinci kez Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.

8 Haziran 2003’te 2. Olağanüstü Büyük Kongre’de Tuncer Bakırhan DEHAP Genel Başkanlığa seçildi.

10 Haziran’da DEHAP, her iki iddianameye karşı cevaplarını Anayasa Mahkemesi’ne sundu.

26 Haziran’da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genel Başkanlar Mehmet Abbasoğlu ve Veysi Aydın ile eski Genel Sekreterler Nurettin Sönmez ve Ayhan Demir’i, TCK 342/1 ve 80.maddelerinden cezalandırdı.

5-6 Temmuz 2003 tarihinde çeşitli aydın, siyasetçi ve akademisyenlerin de katıldığı Kürt Sorunu Çözüm Konferansı, Dedeman Oteli’nde yapıldı.

22 Eylül 2003 tarihinde Genel Başkan Tuncer Bakırhan ve Özgür Parti Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, gözaltına alındı. Bir gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.

10 Ekim 2003’te Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme konusunda çözüm önerilerinin bulunduğu yol haritası, Bakırhan tarafından açıklandı.

30 Ekim 2003 tarihinde DEHAP eski Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ve eski Genel Sekreteri Nurettin Sönmez, 1 yıl 11 aylık cezalarını çekmek üzere cezaevine girdiler.

29 Ocak 2004’te DEHAP, SHP, ÖDP, EMEP, SDP ve Özgür Parti, 28 Mart yerel seçimleri için ortak hareket etmek üzere ‘Demokratik Güç Birliği’ kurduklarını açıkladılar.

28 Mart 2004’teki yerel seçimlerde SHP, DEHAP, Özgür Parti, SDP, ÖDP, EMEP’ten oluşan blok, 5 il, 33 ilçe, 31 belde belediye başkanlığı kazandı.

8 Nisan 2004’te DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kapatma davası için son sözlü savunmayı Anayasa Mahkemesi’nde yaptı.

11 Ağustos 2004’te eski Genel Başkan Mehmet Abbasoğlu ve Genel Sekreter Nurettin Sönmez 9 ay 11 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiler.

19 Kasım 2005’te DEHAP 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde kendini feshetti

DTH hareketi

DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Leyla Zana 10 yıl hapis yattıktan sonra 9 Haziran 2004’te hapisten çıktılar ve 2005’de Demokratik Toplum Hareketi (DTH) adıyla yeni bir siyasi hareketin öncüleri oldular.

6 Haziran 2003’te Özgür Parti, Ahmet Turan Demir başkanlığında kuruldu ve 4 yıl sonra feshedildi.

DTP’de eş başkanlık sistemi: Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk

Demokratik Toplum Partisi (DTP) 9 Kasım 2005’te Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un eş başkanlığında kurulurken, Türkiye’de eş başkanlık sistemi ilk kez uygulanmaya başlamış oldu. Ancak YSK eş başkanlık sistemini kabul etmediği için genel başkanlığa Ahmet Türk seçildi.

25 Haziran 2006’da DTP 1. Büyük Kongresi’ni düzenledi.

DTP adıyla 9 Kasım 2005’de Türkiye’de “Eş Başkanlık” sistemini uygulamaya başlayan ilk parti oldu.

Hem DEP milletvekillerinin yeniden siyaset sahnesine döndüğü hem de yeni siyasetçilerin öne çıktığı bir platform olan DTP,  22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde yüzde 10 ülke barajı engelini aşmak için, bağımsız adaylarla seçime girdi. 20 milletvekili çıkardı. Milletvekilleri daha sonra Meclis’te DTP grubunu kurdular.

2007: Bin Umut Adayları

2007 yılında “Bin Umut Adayları” adıyla seçime bağımsız giren DTP, aralarında Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Leyla Zana gibi isimlerin olduğu siyasetçileri meclise gönderdi.

Anayasa Mahkemesi, 16 Kasım 2007’de “Devletin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağı haline geldiği, terör örgütü tarafından kurulduğu, Abdullah Öcalan’dan talimat aldığı” gibi çeşitli suçlamalarla DTP hakkında kapatma davası açtı.

Ayrıca Genel Başkan Ahmet Türk’ün aralarında olduğu 221 parti üyesi için de beş yıl siyaset yasağı istendi.

Parti, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde de 99 belediye başkanlığı kazandı.

Nisan 2009’da başlayan KCK operasyonları sonucunda, partinin 1000’in üzerinde üyesi ve yöneticisi tutuklandı.

11 Aralık 2009’da Anayasa Mahkemesi oybirliği ile DTP’nin kapatılmasına ve 37 kişiye beş yıl siyaset yasağı getirilmesine, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin düşürülmesine karar verdi.

Anayasa Başkanı Haşim Kılıç açıklamasında “Bir siyasi parti; terör ve şiddet içeren eylem ve söylemleri kullanma hakkına sahip değildir., hukukun yükünü mahkemeler, siyasetin yükünü de siyasetçiler çeker” demişti.

Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliğinin düşmesiyle, DTP’nin Meclis’teki grubu da düşmüş oldu.

Demokratik Toplum Kongresi

Demokratik Toplum Kongresi, sivil toplum kuruluşlarını tek çatı altında toplayan bir oluşum olarak 30 Ekim 2007’de Diyarbakır’da kuruldu. İlk eş başkanları Yüksel Genç ve Hatip Dicle oldu.

2016 yılında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Diyarbakır’daki DTK binasında arama yapılarak, çeşitli belge, afiş ve posterlere el konuldu. Sürekli baskılarla karşılaşan DTK’nin son eş başkanlarından Leyla Güven de tutuklandı.

2008’de BDP kuruldu

Eylül 2008’de Diyarbakır’da TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda 234 delegenin katılımıyla 1. Olağan Kongresi’ni yaptı.

Barış ve Demokrasi Partisi 29 Mart 2009’da yapılan yerel seçimlere, 41 ilde örgütlenme şartını tamamlayarak katıldı. İlk seçimde parti Türkiye genelinde yüzde 0,06 oy aldı.

İstanbul bağımsız milletvekili Ufuk Uras’ın katılımıyla grup kurmak için yeterli olan 20 milletvekiline ulaşınca, 2 Mayıs 2008’de Meclis’te Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) adıyla yeni bir grup kuruldu.

BDP’nin genel başkanlığına Muş milletvekili Nuri Yaman getirildi.

BDP Kürt sorununun çözümünde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yol haritasının önemli olduğu ve bu yolda adımlar atılması gerektiği mesajını verdi.

1 Şubat 2010 tarihinde gerçekleşen olağanüstü kongrede Selahattin Demirtaş, Genel Başkanlığı getirildi.

BDP, 2011’de 36 milletvekili çıkardı.

YSK, o tarihte 2011 yılında KCK davasından beş yıl tutuklu kalan, Hatip Dicle’nin kesinleşmiş yaklaşık iki yıllık hapis cezası olduğu gerekçesiyle milletvekilliğini düşürünce vekil sayısı da 35’e düştü.

Dicle’nin yerine ise seçimde kaybeden AKP milletvekili adayı Oya Eronat Meclis’e girdi.

Ancak siyasi yasağı olan vekiller bağımsız kalınca, BDP 29 milletvekiliyle mecliste grup kurdu.

2013 ve çözüm süreci

2013’de başlayan çözüm sürecinde BDP aktif bir rol aldı. 2015 Temmuz’unda son bulan çözüm süreci için İmralı ve Kandil ile görüşmek üzere heyetler oluşturuldu.

27 Ekim 2013 tarihinde Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel Eş Başkanlığında Halkların Demokratik Partisi (HDP) adıyla yeni bir parti kuruldu.

Barış ve Demokrasi Partisi, Devrimci Sosyalist Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek gibi partiler Halkların Demokratik Partisi çatısı altında birleşti.

Böylece Kürt siyasi hareketi ile Türkiye solunun bazı parti ve örgütleri, HDP çatısı altında bir araya geldi.

28 Nisan 2014’de BDP milletvekilleri HDP’ye geçti, ama BDP’li belediye başkanları ve yerel yöneticiler partilerinde kaldılar.

Kürt siyasi hareketi HDP adıyla milletvekilliği seçimlerine, BDP adıyla yerel seçimlere girmeye karar verdi. Her iki parti de “eş başkanlık sistemini” tüzüklerine yazdı.

DBP 2014’te kuruldu 

11 Temmuz 2014’te BDP, “Demokratik Özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz” sloganıyla 3. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirirken isim değiştirerek Demokratik Bölgeler Partisi adını aldı. Kamuran Yüksek ve Emine Ayna DBP’nin ilk eş genel başkanları oldular.

2014 seçimlerinde 102 belediye başkanlığı kazandı.

BDP 30 Mart 2014 Yerel seçimlerinde de “eş başkanlık” sistemiyle seçime girdi, 102 belediye başkanlığı kazandı.

DBP’nin 10 il, 72 ilçe, 12 belde olmak üzere 94 belediye başkanlığına kayyum atandı. Belediye başkanları tutuklandı.

Aralık 2022’de DBP’nin eş başkanlarından Keskin Bayındır tutuklandı.

2015 seçimleri ve HDP

15 Ekim 2012 tarihinde kurulan HDP’nin ilk eş başkanları Fatma Gök ve Yavuz Önen oldu.

27 Ekim 2013’te gerçekleştirilen Olağanüstü Kongre’de eş genel başkanlık görevlerine Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü seçildi.

22 Haziran 2014 tarihindeki 2. Olağanüstü Kongre’de seçimleri kazanan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, HDP’nin yeni eş genel başkanları oldular.

Kürtlerin yasal siyaset zemininde seslerini duyurdukları partiler arasında, yüzde 10 seçim barajını aşan ilk parti HDP oldu.

7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerde yüzde 13,12 oy alan HDP, 80 milletvekili ile TBMM’ye girdi. Bir yıl önce yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP adayı Selahattin Demirtaş yüzde 9.6 oranında oy aldı.

2013-2015 tarihleri arasında devam eden “çözüm süreci”nde HDP, Türkiye’nin iç siyasetinde önemli bir aktör olarak kendisini gösterdi.

28 Şubat 2015 tarihinde HDP ve hükümet heyetinin Dolmabahçe Mutabakatı’nı okumasının ardından HDP ile AKP arasında yükselen gerilim sürecinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında HDP hedefti. Selahattin Demirtaş’ın Erdoğan’a yanıtı 17 Martt 2015’de “Seni başkan yaptırmayacağız” oldu.

Mart 2015 ile Haziran 2015 tarihleri arasında HDP parti binaları ve seçim büroları ile çalışanları saldırılara uğradı. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden iki gün önce HDP’nin Diyarbakır Mitingi’ne bombalı saldırı gerçekleştirildi.

HDP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yaklaşık 6 milyon kişinin desteğiyle oyların yüzde 13,12’sini alarak 80 milletvekili çıkarttı.

7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet kurulamadı. Temmuz ayından itibaren ise çatışmalar tekrar başladı. 1 Kasım 2015 tarihinde yenilenen genel seçimlerde HDP yüzde 10,8 oy aldı TBMM’deki sandalye sayısı 80’den 59’a düştü.

20 Mayıs 2016 tarihinde TBMM’de yapılan oylamada AKP, MHP ve bazı CHP milletvekillerinin oylarıyla o tarihe kadar haklarında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği kabul edildi.

Dokunulmazlıkları düzenleyen Anayasa değişikliğinden 5 ay sonra 4 Kasım 2016 tarihinde HDP’li milletvekillerine yönelik operasyonda eş genel başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 12 milletvekili gözaltına alındı.

Gözaltına alınan milletvekillerinden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, milletvekilleri Abdullah Zeydan, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Nihat Akdoğan, Nursel Aydoğan, Selma Irmak tutuklanırken; İmam Taşçıer, Ziya Pir, Sırrı Süreyya Önder denetimli serbestlik kararıyla serbest bırakıldı.

HDP’li yedi ismin milletvekillikleri düşürüldü. HDP’nin Meclis’teki milletvekili sayısı da 52’ye düştü.

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın aralarında bulunduğu 180 siyasetçinin yargılandığı Kobani davası hala devam ediyor.

Türkiye kamuoyu, HEP’ten HDP’ye 33 yıl boyunca Kürt siyasi hareketine yakın çeşitli partilerle tanıştı.

Sürekli kapatılma ve baskılarla gündeme gelen Kürt partilerinin siyaset yapması o kadar kolay olmazken bu partilerden HDP’nin özellikle ‘Türkiyelileşme’ açılımı onu öncüllerinden farklı bir yere koydu.

HDP hakkında açılan kapatma davasında ise önümüzdeki haftalarda karar çıkması bekleniyor.

HABER MERKEZİ
Editör: Haber Merkezi