İZMİR - Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu olduğunu belirten JMO İzmir Şube Başkanı Koray Önalan, Doğu Anadolu fay hattına ilişkin yıllardır uyarılar yapıldığını ifade ederek, “Önlem alınsaydı bu kadar yıkıcı olmazdı" dedi. 

Mereş’te meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 10 ayrı kentte yıkımlara neden oldu.  Ağır kış koşularında yaşanan depremde hala binlerce kişi enkaz altında bulunurken, depremdeki can kaybı da her gün artıyor. 

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şube Başkanı Koray Önalan, depremin daha önceden de öngörülebilir olduğunu ve 7.8 büyüklüğündeki ilk depremin sürpriz olmadığını söyledi. Önalan, “Türkiye maalesef son yüz yıldaki en büyük felaketi yaşıyor. Kimse bu depremi beklemiyorduk demesin. Doğu Anadolu fay hattına ilişkin yıllardır bilim insanlarının, meslek odalarının yaptığı çok ciddi çalışma ve uyarıları vardı. Bunlar birçok yerde mevcut. Türkiye’de 485 tane diri fay hattı var. Yüzyıllardır burada depremler oldu, bundan sonra da olacak” dedi.

‘ÖNLEM ALINSAYDI BU KADAR YIKICI OLMAZDI’

Depremin hasar verici etkisine ilişkin uyarıların meslek odaları ve bilim insanları tarafından merkezi ve yerel idarelere bildirildiğini dile getiren Önalan, önlem alınması durumunda bu kadar yıkımla karşılaşılmayacağını belirtti. Önalan, “Bu bir süreçti. 1999 yılı sonrası ülkemizin birçok kaynağı ülkemizde yapı stokunun yenilenmesine harcanmalıydı. Biz 1999’dan bu yana olabilecek yeterlilikte bunu sağlayamadık. 1999 yılından 2018 yılına kadar deprem yönetmelikleri sürekli yenilendi. Bilim insanları sürekli Doğu Anadolu, Kuzey Anadolu,  Marmara ve Ege fay hattı içerisinde her an deprem olabileceğini, yapı stokunu yenileme ve güvenli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğini söyledi.  Biz bunları yapamadık. Yapılmayınca da böylesi bir durumla karşılaştık” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE DEPREM BÖLGESİ

Anadolu, Marmara, Ege bölgesi gibi yerlerde her an deprem olma riski olduğunu hatırlatan Önalan, “Bize sorulacak soru şu olmalı: ‘Fay hattı kırıldığında, yerleşim yerinde uygun bir binada mıyım? Benim binam deprem yönetmeliklerine göre yapılmış bir bina mı?  Bu bina her aşamasında zemin ve etüt projelerinden başlayarak denetlendi mi?’ Türkiye nüfusun yüzde 92'si deprem afet bölgesinde. Biz buna göre önlem alıp yıkılmayacak, afete uğramayacak yapılar üretmek zorundayız. Bu ülkenin bu kapasitesi var. Bilim insanları, mühendisler var. Merkezi ve yerel idarenin elini çok çabuk tutup deprem güvenliği alanı ve konutlar üretmek zorunda. Bir iki gün sonra kimse Türkiye’de depremi garanti edemez” diye belirtti. 

‘DENETİM SAĞLANMALI’

Teknik olarak bölgeleme çalışmaları ve jeoteknik çalışmaların acil yapılıp bitirilmesi gerektiği uyarısında bulunan Önalan, güvenli alanların belirlenmesi gerektiğini söyledi. “Yapılan yerler var ama yeterli değil. Gözden geçirilmesi gerekiyor. Yeni deprem yönetmeliğine göre yapıların yapılması gerekiyor. En önemlisinde devletin denetim sağlaması gerekiyor. Yapı denetim sistemimiz vardı. Yeniden gözden geçirmek zorundayız. Yapı denetim sistemi içerisinde arızalar var. Örneğin bu sistemde yer bilimcileri yok. Yer bilimcilerin yer alması gerekiyor. Uygun yerleşim alanlarına binalar yapacağız ve bunları denetleyeceğiz. Biz bunları yaparsak önümüzdeki süreçte bizden geçse de bizden sonraki nesiller daha güvenli alanlarda, konutlarda yaşamaya başlarlar. Bunları yaparsak bu sistemi geliştirirsek ‘bu enkazın altında kimse var mı’ diye bağırmayız” diye kaydetti. 

FAY HATLARI

Her bölgede bulunan fay hattı sisteminin kendi içerisinde çalıştığını, bir bölgede oluşan bir depremin farklı bölgede bulunan bir fay hattını tetikleyemeyeceğini açıklayan Önalan, “Marmara ya da Ege bölgesinde bir deprem meydana gelirse, Doğu Anadolu bölgesinde deprem oldu, bunu tetikledi diyemeyiz. Deprem olur mu olur ama burası kendi sistemi içerisinde çalışıyor. Doğu Anadolu fayı içerisinde olan deprem ancak o sistemin içerisindeki fay hatlarını tetikler” dedi.

‘DEPREM HARİTALARI YENİLENMELİ’

Diri fayların üzerinde yapılar varsa işaretlenerek güvenli alanlara taşınması gerektiğini ifade eden Önalan, diri fay hatları üzerinde yerleşim alanları yoksa bu alanların işaretlenip kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Önalan, “Sulak alanlarda, ovalarda zorunlu olmadıkça yapılara izin verilmemeli. Eğer yapmaktan başka çare yoksa, bilim ve tekniğin öngördüğü şekilde binalar yapılmalı. Bizim deprem bölgesi ivme haritası 0.1 ve 0.5 G ivme değerlerine yapılmış. Oluşan depremde ivme değeri 0.1 ile 0.5'in çok üzerinde. Bizim artık bu ivme değerlerine göre bir çalışma yapmamız lazım. Deprem haritalarımızı yenileyip bu ivme değerlerine göre projelendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

MA / Delal Akyüz 

Editör: Haber Merkezi