ANTEP - “Kentsel dönüşüm” nedeniyle yaşadığı mağduriyete karşı nöbet başlatan Hasan Bodur, Antep Bölge İdare Mahkemesi’nin verdiği karara karşı davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Antep’in merkez Şehitkamil ilçesine bağlı Yeşilova, Mithatpaşa ve Eydibaba mahalleleri, 2012’de Bakanlar Kurulu kararıyla “İpek Yolu Kentsel Dönüşüm Projesi” adı altında belediye tarafından yıkıma açıldı. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, 28 Mart’ta yaptığı bir açıklamada, projede yapımı devam eden 409 konut, 67 dükkân bulunduğu bilgisini verdi. Belediye, yaklaşık 50 yıldır Eydibaba Mahallesi’nde yaşayan Hasan Bodur’a, 2020 yılında resmi tebligatla 4 katlı evlerine karşılık 240 bin TL teklif sundu. Evlerinin bedeli olamayacak bu miktarı kabul etmeyen Bodur için belediye bedel artırımına gitmedi, daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu iptali ve tescil davası açtı. Bodur ise, “kentsel dönüşüm” kapsamında kamu yararı gözetilmediğinden bahisle İdare Mahkemesi’ne dava açtı ve mahkeme “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Bu karar üzerine belediye, izinsiz bir şekilde özel mülk olmasına rağmen zorla Bodur’un evine girerek, karot (beton) örneği aldı. Bu örnek üzerinden Bodur’un evi "riskli yapı" ilan edildi ve tapusuna şerh düşüldü. 

MAHKEMENİN ALEYHE KARARI 

Özel mülkiyet hakkını ihlal ettiği için karot alma işleminin iptali için Bodur’un Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuru reddedildi. Mahkeme izinsiz olarak evlerine gelerek alınan örneğin hak ihlali olmadığına karar verdi. Bodur ve avukatı bunun üzerine alınan kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. 

Belediyenin “iktidar gücü” ve “baskı ile zorla yaptığı” uygulamalara ve kamuoyuna yaşadığı hukuksuzlukları duyurmak amacıyla 4 Eylül 2021’de Antep Bölge İdare Mahkemeleri binası önünde Adalet Nöbeti başlatan Bodur, eylemini 382’nci gününde sürdürüyor. Vekaleten geçici süreliğine müezzinlik yapan ve işsiz kalan Bodur, son süreçte yaşadıklarını anlattı. 

'KAMU GÜÇLERİNİ KULLANIYORLAR'

Ailesi ile birlikte yaşadığı 4 katlı evleri için sırasıyla 240 bin, 390 bin, son olarak da 800 bin TL verilmek istendiğini kaydeden Bodur, “Burada 3-4 aile bir arada yaşayabiliyor. Fakat yeni yapmış oldukları 3 artı 1 evleri 1 milyon 400 bin TL’ye satıyorlar. Fakirlerin onlarca yıl dişlerinden tırnaklarından biriktirerek yapmış oldukları evleri, kamu gücünü kullanarak alıyorlar” diye belirtti. 

ALEYHLELERİNE KARAR ALINDI

Mücadeleleri ile “yürütmeyi durdurma” kararı aldıklarını ifade eden Bodur, sonrasında gelişen dava sürecini şöyle anlattı: “Onlar hukukun etrafından dolanarak evlerimizi ‘risk’ kategorisine sokarak yıktırmaya çalıştılar. Biz de Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtık, mahkeme 2 ay önce benim aleyhime sonuçlandı. Bu da belliydi zaten. Dosyamıza bakan hakim bana ‘Allah yardımcınız olsun, her şey mahkeme değil, yapacak bir şey yok. Gidin Belediye Başkanı Fadıloğlu’na beddua edin’ dedi. Ben orada görüyordum. Mahkeme birim başkanının odasına belediye başkanlarının biri giriyor biri çıkıyordu. Her gün orada olma sebepleri baskı uygulamalarıydı. Biz 2 ay önce bu durumu AYM taşıdık. Oradan da aleyhimize bir karar çıkarsa, onu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacağız. Yani sonuna kadar götüreceğiz. Şuanda hala başlattığım eylemi sürdürüyorum.”

‘YILDIRMA POLİTİKASI UYGULUYORLAR’

Belediyenin kamu gücünü kullandığını ve bununla 3-4 katlı evleri yıkarak, yerine 300-400 bin TL para vermeye çalıştığını belirten Bodur, “Burada bir yıldırma politikası uyguluyorlar. Her türlü kılıfı uydurarak, 300-400 bin TL’ye insanların evlerini aldı, birçok insan da şimdi kiracı konumunda. Yani burada ev sahibi olan insanlar, şuan kiracı konumuna geçti. Çünkü onların 3-4 katlı evlere verdiği bu para karşılığında yarım daire bile alınmıyor. Onlar 10 katlı dairelerinin sadece birini 1 milyon 600 bin TL’ye satıyorlar” diye konuştu.

‘MÜCADELEM SÜRECEK’

Mahallelerinin yıkılmasıyla sadece maddi değil, manevi olarak da zarara uğrayacağını ifade eden Bodur, “Burada insanların geçmişleri, anıları, hatıraları var” dedi. Kentsel dönüşümün yerinde yapılması gerektiğini vurgulayan Bodur, yıllar önce burada yaşayan komşularının hiçbirinin artık buralarda yaşamadığını ve yaşayamayacağını söyledi. Birçok kez sesini duyurmak için eylemlerde bulunduğunu, kente gelen bakanlara ulaşmaya çalıştığını ancak her seferinde kolluk kuvvetleri tarafından engellendiğini belirten Bodur, sesini duyurana ve adalet sağlanana kadar mücadelesini sürdüreceğini belirtti. 

MA / Ceylan Şahinli

Editör: Haber Merkezi