İZMİR - KESK İzmir Şubeler Platformu tarafından “Emekçiler ne istiyor, Nasıl bir ülke istiyoruz?” formunda, emekçilere dayatılan esnek ve güvencesiz uygulamalara dikkat çekildi. 

Kamu Emekçileri Sendikaları Federasyonu (KESK)  İzmir Şubeler Platformu, konfederasyonun 27'nci kuruluş yıl dönümü nedeniyle Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde “Emekçiler ne istiyor? Nasıl bir ülke istiyoruz” başlığıyla forum düzenledi. Moderatörlüğünü KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven’in yaptığı forumda Barış Akademisyeni Dr. Aydın Arı, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak ve KESK önceki dönem Eş Genel Başkanı Aysun Gezen konuşmacı olarak katıldı.

‘EMEK HAREKETLERİNİ PARÇALANDI’

Forumda ilk olarak konuşan Aydın Arı, “1970’lerde yaşanan krizlerden yeni bir dünya düzeninin oluştuğu, militarist ve güvenlikçi politikalarla sağlandığı neoliberal bir döneme girdik. 1989’da Sovyet Rusya'nın yıkılmasıyla beraber başka bir dünyanın mümkün olduğu düşüncesi büyük bir darbe aldı. Siyasi baskılarla bir araya gelmemizi, birlikte üretmemizi, kolektif kararları almamızı engellemek için çabaladılar. Kürt illerindeki OHAL uygulamasının bu dönem de özel bir yeri var. 1980’den bu yana baskı aracının temel özelliği bizleri döverken diğer sendikaları besliyorlar. Emek hareketini parçaladılar. Devlet emekçileri ek ücretlerle, kamuda geçici çalışma, esnek ve güvencesiz uygulamalarla kendisine bağlı hale getirdi” dedi.

İNSANLAR KAMUSAL ALANDAN UZAKLAŞTI

Ardından söz alan Aysun Gezen ise İsmailağa tarikatında meydana gelen çocuk istismarına değindi. Bu örneğin kadınların çocukluktan itibaren nasıl bir şiddete uğradığını gösterdiğini aktaran Gezen, “Çocuklarımızı zorla evlendirilmekten ve işçi yapmaktan kurtaracak bir eğitim sistemi içinde mücadele ediyoruz. Bu sosyal devletin, sosyal politikaların ortadan kaldırılması, sosyal yardımlara dönüşmesi ve tarikatlara sevk edilmesi ile başladı. 2009 yılında lise yılındaki çocukların evlenmesine ilişkin yönetmelik değişikliği yaptı. Daha sonra 4+4+4 artı sistemi ile bu pekiştirildi. 2013 yılında dini vakıfların önünü açan özel okul açılma serbestliği verildi. Evli insanların açık öğretimden devam etme serbestliği getirildi. Yine 2013’te cinsel ilişkide rıza yaşını 12’ye indiren kimi değişikliklere yol açan kararlar alındı. İnsanların kamusal alandan uzaklaştırılması ve ucuz iş gücüyle pekişmesinde bunların ortaya çıkmasında payı var” diye belirtti.

‘EN BÜYÜK SAĞLIK SORUNU AÇLIKTIR’

Forumda son olarak söz alan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak ise Türkiye’deki sağlık sorununa dikkat çekti. Türkiye’de açlık sınırının 25 lira asgari ücretin ise 5 bin 500 lira olduğunun altını çizen Kaynak, “Hem bazı sendika başkanları hem de devlet görevlilerinin konuşmalarından asgari ücretin 8 bin lira civarında olacağını tahmin ediyoruz. Açlık sınırı 8 bin beş yüz TL’den fazla olmasına rağmen TÜRK-İŞ asgari ücret tartışmalarını yoksulluk sınırının altında bir fiyatı tartışıyor. Ülkede bakımsız hane sayısı 30 bin üzerinde, gıda yardımı alan insanlar milyonları aşmış durumda. Bu da açlığın boyutunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

23 MİLYON ÇOCUK YETERSİZ BESLENİYOR

Ekonomik krizin gıda krizine dönüştüğünü belirten Kaynak, “Özellikle çocuklar zihinsel ve bedensel anlamda gelişmekte güçlük çekiyorlar bu sorun geleceği de etkiliyor. Yılda 120 milyon çocuk gıda yetersizliğine bağlı hastalıklarla yaşamını yitirmektedir. Ülkemizde 23 milyon çocuk yetersiz besleniyor. Yani her iki çocuktan biri kronik açlık sorunu yaşamakta” dedi. Forum soru, cevap bölümüyle son buldu. 

MÜZİK DİNLETİSİ 

Ardından ise öğretmenlerin oluşturduğu Avesta Bant adlı müzik grubu sahne aldı. Etkinlik verilen kokteyle son buldu. 

( MA )

Editör: Haber Merkezi