HABER MERKEZİ - Halepçe Katliamı'ndan sağ kurtulan bir ailenin yaşadığı trajediyi konu alan “Gynocide” adlı tiyatro oyununun yönetmeni Mohsen Azimi, yaşanan acıları başka halklara duyurmaya çalıştığını söyledi. 

Rojhilatlı Kürt tiyatro yazarı ve yönetmeni Muhsin Azimi’nin yazıp yönettiği Gynocide (Soykırım) tiyatro oyunu Tahran’da Ostad Mashayikhi’de sahnelenmeye başlandı. Oyun, Kürtlerin ve Ortadoğu’daki halkların uğradığı soykırımı konu alıyor. Yönetmen Azimi, “Ölen çocuklarının canlandırmaya ve kendi dünyasına geri getirmeye çalışan bir baba ve annenin çılgın hikayesi; Bu sırada bir Gynocide kurbanı olan insanlarla karşılaşırlar” sözleriyle oyunu anlattı.  

ANADİLLE BÜYÜYEMEMEK

Eğitim dilinin Farsça olması nedeniyle ailesinin kendisiyle Kürtçe konuşmadığını söyleyen Azimi, kendisinden büyük olan kardeşlerinin Farsça’yı okuma yazma konusunda sıkıntı yaşamasından kaynaklı ailesinin kendisini Farsça ile büyüttüğünü ifade e etti. Kürtçeyi sonradan öğrenen ve özellikle lehçeler konusunda zorlanan Azimi, Kürtçe okuyabilse de yazamadığını arkadaşların eserlerini Kürtçeye çevirdiğini ifade etti. 

TOPLUMSAL SORUNLARI İŞLEDİ

Bugüne kadar 20’den fazla oyun yazan ve sergileyen Azimi, tiyatrolarında toplumsal trajedileri işliyor. Enfal’den Ezidi kadınlarının DAİŞ’in hapishanelerinde çektiği işkencelere kadar Kürt halkının yaşadıklarını işledi. Azimi, Gynocide oyununun Enfal operasyonunun ve Saddam'ın Kürtlere uyguladığı soykırımın son aşaması olan Halepçe'ye düzenlenen kimyasal bombalamadan sağ kurtulanlardan birinin anılarını konu aldığını belirtti.

Tiyatro oyunlarıyla toplumsal acıları başka halklara da duyurmaya çalıştığını vurgulayan Azimi, "Toplumun acılarını tiyatro aracılığıyla herkesin görebileceği, hissedebileceği, belki çare bulunabilecek şekilde yansıtmaya çalışıyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, oyunlarımın ana teması barıştır, aslında barışın yokluğudur” dedi. Barışın halklar ve bireyler için birçok acıya çare olacağını dile getiren Azimi, savaşın varlığının toplumları her bakımdan çöküşe sürükleyeceğini ifade etti. 

‘ADEMOĞULLARI BİRBİRİNİN UZUVLARIDIR’

DBŞT Don Kixot’la perdelerini açtı DBŞT Don Kixot’la perdelerini açtı

Sadece Kürtlerin değil başka halklarında yaşadıklarını sahnelemeye çalıştığını söyleyen Azimi, “Bu dünyanın herhangi bir yerindeki her insanın acısı, her ırkı, milleti ve rengiyle dünya benim için önemlidir. Sadi Şirazi’nin de dediği gibi  ‘Ademoğulları birbirlerinin uzuvlarıdır.' O dönemde IŞİD saldırısıyla ilgili film, kitap ve belgesellerin çoğunu toplayıp izledim ve haberleri takip ettim. Kanaatimce, bu tür trajedilerin derinliğini gösterirsek, en azından insanların savaşın ne kadar korkunç olduğunu fark etmesini sağlayabiliriz” dedi. Bakur, Rojhilat, Rojava ve Başur’da yaşayan Kürtlerin farklı devletlerin egemenlikleri altında aynı sorunları yaşadığını söyleyen Azimi, farklı parçalardaki Kürt sanatçıların eserlerini takip ettiğini, önemli bulduğunu söyledi. Kürtlerin farklı ülkelerde yaşasalar da özgür olmamalarından kaynaklı büyük acılar yaşadıklarını da sözlerine ekleyen Azimi, göç, katliam gibi birçok kötü uygulamaya maruz kaldıklarını belirtti. 

Azimi, kendisini etkileyen aydınların isimlerini şöyle sıraladı; “Abdullah Öcalan, Mansour Yaqouti, Ali Ashraf Darvishian, Shirko Biks, Kayhan Kalhar, Latif Helmat, Farhad Pirbal, Shirzad Hassan, Hassan Zirak, Bahman Qobadi, Jamil Rostami, Shavan Peror, Mazhar Khalifi. ” 

MUHSİN AZİMİ KİMDİR?

Muhsin Azimi 1979’da Kirmanşan'da dünyaya geldi. Azimi, 1990’lı yılların başında Şahr Sahne'nin (Kirmanşan) eğitim-kültür merkezinde tiyatro antrenörü Seyed Hijab Elhami'nin yanında tiyatroya başladı. 1996-2000 yılları arasında kendi tiyatro topluluğunu kuran Azimi, okul, il ve bölge festivallerine oyuncu, yönetmen ve yazar olarak katıldı. Azimi, 2000 yılların ortasından bu yana tiyatro yazarı olarak çalışıyor.

Azimi’nin bazı oyunları ise şöyle: “Ben Pip'im Bay Dickens, Ve Bu Benim, Yalnız Bir Kadın, Viyar (Aşermek),  Genocide, Sessizlik Kanseri, Birkaç Minik Hikaye, Hile, Ferengis, P.W, Anis, Yani Mounes, 6410,Hile (Tüfek ve Tambur), Hary ve Jean, Boş Bir Alan, Bir Karga, Bir Papağan, Sonbaharın Son Yağmuru, Selma, Köprü, Heliborn,Teker, Tuğla, nHer Zaman Her Şey Aynı Değildir”

MA / Berivan Kutlu

Kaynak: https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/252778