T24 yazarı Hasan Cemal, "Erdoğan'a karşı birleşelim derken, dağılma tehlikesi de var, uyanık olmak lazım" adlı köşesinde çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Erdoğan çöküşte... Bahçeli inişte... Millet İttifakı önde gidiyor. Cumhur İttifakı ise arkada... Araştırmaların dili böyle. Yani Türkiye Erdoğan'dan kurtuluyor mu?.. Burada durun. Evet, seçim sandığında Erdoğan'a hadi güle güle demek yakın ihtimal. Ama öyle çantada keklik değil. Seçimi kazanmak için milletin önüne nasıl bir program konulacak? Erdoğan'ın gidişiyle doğacak boşluk nasıl dolacak? Evet, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, bu konudaki uzlaşma çabaları çok önemli. Ama neyin nasıl yapılacağına dair eylem planı da en az onun kadar önem taşıyor. Bu noktada şöyle bir uyarı kulağa çalınıyor: Ortak aday konusunda birleşelim derken dağılmayalım da... Bu da kritik bir uyarı... İki seçim var önümüzde: Başkanlık seçimiyle meclis seçimi. Başkanı birinci turda seçmek için yüzde 50+1 oy gerekli. Erdoğan'ın bu oranı yakalaması, mevcut yoklamaların ışığında uzak ihtimal. Peki muhalefet, birinci turda başkan seçilebilecek bir aday bulabilir mi, bu konuda birleşebilir mi? Sorunun özü de bu. Hem halkın önüne doğru düzgün bir program konacak, hem de ortak bir adayla sahneye çıkılacak. Kılıçdaroğlu'nun kendisi aday olabilir mi? Bir soru daha: Kılıçdaroğlu aday olursa, seçimi bir vuruşta, yani ilk turda kazanabilir mi? Bu soru şundan dolayı akıllara takılıyor: Kılıçdaroğlu eğer ilk turda kazanamazsa, ikinci tura kadar geçecek iki hafta içinde, Erdoğan parlatacağı bir Sünni-Alevi kavgası ile Kılıçdaroğlu'nu yenebilir. Kulislerde epeyce soru dolaşmakta. Bir Kılıçdaroğlu aday olacak mı? Bu ihtimal var. Ancak, CHP lideri kendi adaylığı için sonuna kadar bastırır mı? Yoksa bu konuyu başkanlık seçimlerine dönük kendi "oyun planı"nın bir parçası olarak mı tutar? İki Kılıçdaroğlu'nun, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın bir dönem daha belediye başkanlığı yapmalarına dönük çağrısı hala geçerli. Yavaş'ın bu çağrıya uyacağına ilişkin işaretler var ama İmamoğlu cephesinden henüz benzer sinyaller alınmış değil. Seçim araştırmalarında Erdoğan'ın epeyce üzerinde seyreden İmamoğlu "Başkanlık seçiminde ben de varım" derse ne olacak?.. Üç Başkanlık seçiminde ortak aday üzerinde birleşmek öyle kolay değil. CHP var, İYİ Parti var, HDP var, Saadet var, türlü çeşitli hesap var, ince oyunlar var. Birleşmek derken dağılmak da ihtimal dahilinde... Evet, oyunu çok ince oynamak gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sanıyorum, kendi oyun planını dayandırdığı bu gerçeğin bilincinde... Unutmayın, seçim yalnız başkanlık seçiminden ibaret değil. Bir de parlamento seçimleri var. Başkanlık sistemini noktalayıp, "güçlendirilmiş parlamenter sistem"e geçmek için meclis seçimleri çok önemli. Anayasayı referanduma gerek kalmadan Mecliste değiştirmek için üçte iki çoğunluk, bir başka deyişle 401 milletvekili (basit çoğunluk 350 sandalye) lazım. Bu da yüzde 57-58 oy demek ki, kolay değil bu oy oranını yakalamak... Erdoğan-Bahçeli ikilisi, Millet İttifakı'nın Meclis'te üçte iki çoğunluk yolunu tıkamak için "seçim sistemi"ni değiştirmeye hazırlanıyor. Tarafların oyun planları Ekim ayında TBMM'nin açılmasıyla birlikte belirginleşmeye başlayabilir ve bu konuda yıl sonuna kadar daha net değerlendirmeler yapılabilir. "Millet İttifakı"nın, özellikle Kılıçdaroğlu'yla Akşener'in Erdoğan'ı indirmek için oyunu çok iyi oynamaları şart. Bu çerçevede HDP'nin dışlanmaması bir başka önkoşul... Tekrarlıyorum: Erdoğan'a karşısında birleşelim derken, dağılma tehlikesine karşı uyanık olmak gerekiyor.