İNSAN VE SAVAŞ Tarihte toplumları yönetenlerin genelde orta zekada ve hata psikopat seviyede olduğunu görürsünüz! Orta zekanın üstündekiler genelde savaştan nefret etmişlerdir! Ancak orta çizginin altı ve üstü insanlık tarihini hep kana bulamışlardır! Sadece kana mı bulamak? Hayır! Ne kadar aklı çalışan ve zeki insan varsa ya din bağnazlığına, ya da diktatörlerin keyfiyetiyle yok edilmişlerdir! Hal böyle olunca bir sonraki nesillere zeka aktarımı olmadı ve eğer bu aktarım olsaydı şimdi yeryüzündeki üstün zeka oranı yüzde otuz beş olacaktı ve insanoğlu ne savaş, ne de geçim sıkıntısı yaşayacaktı! Ancak şimdi bu oran yüzde beş! O yüzde beşin fikirleri de derdest edilmiştir! Onların zekası ile üretilen silah ve kimyasallar bu orta zeka yönetimlerin elindedir ki günün birinde insanlığın felaketi olacağı kesindir! Birinci ve ikinci dünya savaşlarını düşünün! Yer yüzü insan cesetleri ile dolmuştur ve her ülke hala öldürdükleri ile övünür! Din savaşlarında da öyledir! Ölümü ve öldürmeyi red eden dinlerin savunucuları, nedense din adına en çok kan akıtan olmuşlardır! Birinci dünya savaşının başında bu ülke topraklarının doksan bin askeri Sarıkamış’ta Enver Paşa tarafından eksi kırk derecede ayaza kırdırılmıştır! Sorgusu, suali olmayan bu toplu cinayet sahte kahramanlık masalları ile bize yutturulmuştur! İkinci dünya savaşı bir insanlık trajedisiydi ve iki psikopatın dünyayı ateşe veren arzusuydu! Sonuçta soykırımlar ve yok edilen insanlıktan geriye otuz milyon insanın trajedisi kalmıştır! Acı, kan ve ölüme teslim olarak! Savaş, merhametin beyinde taş kesilmiş halidir! Görmez, algılamaz ve sorgulamaz! Sadece öldürür, öldürür, öldürür. .

 

 

 

 

İNSAN VE SAVAŞ
Tarihte toplumları yönetenlerin genelde orta zekada ve hata psikopat seviyede olduğunu görürsünüz! Orta zekanın üstündekiler genelde savaştan nefret etmişlerdir! Ancak orta çizginin altı ve üstü insanlık tarihini hep kana bulamışlardır! Sadece kana mı bulamak?
Hayır!
Ne kadar aklı çalışan ve zeki insan varsa ya din
bağnazlığına, ya da diktatörlerin keyfiyetiyle yok edilmişlerdir!
Hal böyle olunca bir sonraki nesillere zeka aktarımı olmadı ve eğer bu aktarım olsaydı şimdi yeryüzündeki üstün zeka oranı yüzde otuz beş olacaktı ve insanoğlu ne savaş, ne de geçim sıkıntısı yaşayacaktı!
Ancak şimdi bu oran yüzde beş!
O yüzde beşin fikirleri de derdest edilmiştir! Onların zekası ile üretilen silah ve kimyasallar bu orta zeka yönetimlerin elindedir ki günün birinde insanlığın felaketi olacağı kesindir!
Birinci ve ikinci dünya savaşlarını düşünün!
Yer yüzü insan cesetleri ile dolmuştur ve her ülke hala öldürdükleri ile övünür!
Din savaşlarında da öyledir! Ölümü ve öldürmeyi red eden dinlerin savunucuları, nedense din adına en çok kan akıtan olmuşlardır!
Birinci dünya savaşının başında bu ülke topraklarının doksan bin askeri Sarıkamış’ta Enver Paşa tarafından eksi kırk derecede ayaza kırdırılmıştır!
Sorgusu, suali olmayan bu toplu cinayet sahte kahramanlık masalları ile bize yutturulmuştur!
İkinci dünya savaşı bir insanlık trajedisiydi ve iki psikopatın dünyayı ateşe veren arzusuydu!
Sonuçta soykırımlar ve yok edilen insanlıktan geriye otuz milyon insanın trajedisi kalmıştır!
Acı, kan ve ölüme teslim olarak!
Savaş, merhametin beyinde taş kesilmiş halidir!
Görmez, algılamaz ve sorgulamaz!
Sadece öldürür, öldürür, öldürür...
Sonra döner öldürdüklerini sayar ve ölenlerin bir annesi vardır!
Tek silahı avuçlardır! Doğrultacak bir yer de yoktur dizlerinden başka!