SARILMAYACAKSIN Basından ve sosyal medyadan öğreniyoruz ki biri kadın, biri erkek öğretmen Doğum gününde biri birlerine sarılmışlar ve üstelik herkesin gözü önünde! Bu tür acayip durumlara Avşarlar “ Abarı. .

 

 

SARILMAYACAKSIN

Basından ve sosyal medyadan öğreniyoruz ki
biri kadın, biri erkek öğretmen Doğum gününde biri birlerine sarılmışlar ve üstelik herkesin gözü önünde!
Bu tür acayip durumlara Avşarlar “ Abarı...” diyerek “ aman ha kimse duymasın” diye ellerini ağızlarına götürürler!
İlçe Milli Eğitim Müdürü de kimse duysun istememiş ama bu vahim olayın kapatılacak bir yönü olmadığı için maalesef herkes tarafından duyulmuş!
Olayın geçtiği Van’ın Çatak ilçesinde ben de uzun yıllar görev yaptım! Benim de sürgünlerim oldu. Ancak beni sisteme sarılmadığım için sürdüler!
Anlaşılan bu iki genç öğretmen zamanlama hatası yapmış; herkesin gözü önünde olacak iş mi?
Sarılmak!
Bu artık ülkemiz de çok tehlikeli hareketler sınıfına giriyor! Şimdilik sürgünle yırtmış bu iki kendini bilmez öğretmen! Bence şimdilik çok ama çok şanslılar! Bu işten idam yiyeceğimiz günler yakındır!
Kenan Paşa bir zamanlar “ Savaşmayın, sevişin” demişti!
Aslın da güzel bir öneriydi ancak alt yapısı çürük olduğu için, kim neyle nasıl sevişeceğini bilmiyordu ve onun bu topluma hediye ettiği nesil, ne damacana bıraktı, ne de kedi!
Kendisi de artık ömrün son sınırındaydı; işi “ nü” resimler çizerek çözmeye çalışıyordu! Olsun; sanat, sanattır!
Hal böyle olunca insanın “ ah eski günler” diyesi geliyor!
Orta okuldayım. Mahallenin en güzel kızıyla her sabah tesadüfen bakkala ekmek almaya gidiyoruz! Bakışmalar işi buluşma noktasına getirince, en uygun yer mahalledeki odun ardiyesiydi! Daha el ele değmeden göğsümün kafesini kurup uçmaya çalışan kalbim ani bir sesle adeta durdu! Yakalandık kızın komiser babasına! Uyandığımda yarım metre ötemde bir meşe kütüğü duruyordu!
Sonraları artık bakkalda karşılaşmak gibi bir tesadüf olmadı. Bir gün önünden geçtiğim evin ikinci katında “ hişşt” diye bir sese döndüm baktım ki o!
Neredeyse koca binaya sarılacaktım! Babasının ev de olmadığı saatleri bana balkondan attığı kibrit kutusunun içine yazdığı kağıttan öğrendim!
Artık iletişim aracımız kibrit kutusu olmuştu! İçine mani ve sevgi sözcükleri yazarak!
En son bana atılan kibrit kutusu bir ayrılığın habercisiydi! Tayinleri Ankara’ya çıkmıştı!
“ Gelirsin, değil mi?” diye bitirmişti!
Şimdinin iletişim araçları olmadığı için o ortaokul aşkı bir kibrit kutusunun için de son nefesini vermişti!
İşte böyle!
SARILMAYACAKSIN kardeşim! Hele öpmek, öpüşmek!
“Abarı...”