Buldan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Sizler Şêx Seîd’lerin, Seyîd Rıza’ların torunlarısınız. Onun için her türlü engellemeye rağmen bu alandasınız, bu direnişin bitirilemeyeceğini herkese gösterdiniz. Bu halk bütün baskılara, engellemelere, tutuklamalara rağmen hiçbir zaman diz çökmedi, boyun eğmedi. Bu halk darağacına giderken bile “biz kimsenin önünde diz çökmedik bu size ders olsun” dedi. Bugün de Karayazılılar, tüm baskılara karşı moralli, coşkulu bir şekilde burada.
"ZANNEDİYORLAR Kİ GÖZALTINA ALARAK, TUTUKLAYARAK, ÖLDÜREREK BİR HALKI BİTİRİRİZ"
Bugün sığınacakları tek yer, "HDP’yi nasıl engelleriz, HDP’ye gidecek oyları nasıl engelleriz?" Bunun hesaplarını yapıyorlar. Zannediyorlar ki, gözaltına alarak, tutuklayarak, öldürerek bir halkı bitiririz. Oysa bizler tutuklandıkça çoğalan, öldürüldükçe çoğalan bir halkız. Geçmişte yaşadık. Bu ülkeyi yönetenler her zaman Kürtlere zulüm yaptı. Tıpkı AKP gibi, tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi, "biz bu halkı nasıl bitiririz" hesaplarını yaptılar.
"BAKTILAR GİDİCİLER TEHDİTLE OY ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Şimdi de baktılar gidiciler, tehditle oy almaya çalışıyorlar. Valilerini, kaymakamlarını, esnafın yanına gönderip tehditle oy almaya çalışıyorlar. Ama şunu bilsinler artık tehditleriniz işe yaramıyor. Halk kararını vermiş, Recep Tayyip Erdoğan’a gideceksin diyor.
"24 HAZİRAN'DA EN BÜYÜK DERSİ KÜRTLER VERECEK"
Onlar özellikle Kürtleri, HDP’ye oy verenleri, bu ülkenin barışı, özgürlükleri için yola çıkan bir partiyi engellemenin yollarını arıyorlar. Bizi sadece inkar ve tehdit etmekle kalmıyorlar, dilimizi, kimliğimizi yasaklayan, siyasetin dışına atmak isteyen bir anlayışla Kürtlerin kazanımlarına saldırıyorlar. Biz barış dedikçe onlar savaşta ısrar ediyorlar. Biz hak dedikçe, adalet dedikçe, onlar her türlü hakkı askıya alıyorlar. Bizim 9 milletvekilimiz cezaevinde, belediye eş başkanlarımız cezaevinde, yerlerine kayyumlar atanmış. Bu kayyumlar Kürt halkının tüm kazanımlarına yönelik saldırı içindeler. Ama 24 Haziran’da size en büyük dersi Kürtler verecek, Karayazılılar verecek. Onlara derslerini vereceğiz. Çünkü bu bizim kader seçimimiz olacak.
"MAHMUR'A DA KANDİL'E DE GİTMENİZE TÜRKİYE HALKLARI İZİN VERMİYOR"
Afrin’e, Kerkük’e yapılan saldırıyı kimse unutmasın. Şimdi oylarını artırmak için Kandil'e ve Mahmur’a gireceklerini söylüyorlar. Mahmur halkı sizin zulmünüzden kaçan, faili meçhullerden kaçan bir halk. Irak’taki bu köye gitmek Kürt halkına yapılacak en büyük hakarettir. Mahmur’a da Kandil’e de gitmenize Türkiye halkları onay vermiyor. Çünkü herkes biliyor ki, oylarınızı yükseltmek için oralara atılan bombalar, Türkiye halklarının yüreğine düşüyor. Bizler bu savaş politikalarından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini ısrarla dile getiriyoruz.
"24 HAZİRAN AKP'NİN SON KULLANMA TARİHİ"
Bu ülkeye barışı, adaleti, insan haklarını getireceğiz. Çünkü AKP gidiyor. 24 Haziran onun son kullanma tarihi. Bugün 7 Haziran havası devam ediyor. Kimsenin kuşkusu olmasın. Kimse karamsarlığa kapılmasın. Bizler mutlaka kazanacağız. Mazlumlar kazanacak, zalimler kaybedecek, Recep Tayyip Erdoğan kaybedecek. HDP Türkiye için bir umuttur. Bu umut hala var. 7 Haziran’da ne kadar büyüdüyse bir o kadar daha büyüyecek. Biz biliyoruz ki artık Türkiye’de yaşayan Kürtler, Türkler, Aleviler, Sünniler, Ermeniler, Süryaniler; bu zenginlik, bu renkliliği kimliklerini özgürce yaşayabilecekleri bir Türkiye’nin yaratılmasından yana. Bu Türkiye yaratılacak, HDP’nin iktidara gelmesiyle gerçekleşecek.
"ONLAR DEMİRTAŞ'IN CESARETİNDEN KORKUYORLAR"
Sadece HDP değil, bugün bir cumhurbaşkanı adayımız var, Edirne Cezaevinde dört duvar arasında. Siyasi bir rehin sevgili Selahattin Demirtaş, bizim cumhurbaşkanı adayımız. Onun dışarıya çıkmasına, bizimle buluşmasına, sizinle kampanyası yapmasına izin vermiyorlar. Onlar zannediyor ki Selahattin Demirtaş cezaevinde, sesi dışarıya yansımayacak. Ama bugün görüyoruz Karayazı’da her bir yurttaş Selahattin Demirtaş olmuş. Onlar Selahattin Demirtaş’tan korkuyorlar. Onlar Selahattin Demirtaş’ın cesaretinden korkuyorlar. Onlar HDP’nin siyasetinden korkuyorlar. Bunun için bu kadar zulüm, bunun için bu kadar baskı politikasını yürütüyorlar.
"TEK BİR OYUMUZU BİLE KİMSEYE ÇALDIRTMAYACAĞIZ"
Sizler kararınızı vereceksiniz. Bu tercih aydınlık bir gelecek için olacak. Bu tercih, bu irade, bu kararlılık, bu moral 24 Haziran’da sandıklara yansımalı. Engelleyecekler, oylarımızı çalmaya çalışacaklar. Asla izin vermeyeceğiz. Tek bir oyumuzu bile kimseye çaldırmayacağız. Kadınlar, gençler; sandıklara sahip çıkın. Kadınların sahip çıktığı sandıktan kimse oy çalamaz. Çünkü orada kadın eli vardır. Kadın eli izin vermez.
"HDP BARAJ ALTINDA KALIRSA KÜRTLERİN OYUYLA KURTLAR MECLİSE GİRECEK"
Oylarımızı niye çalmak isteyecekler? Bizi barajın altında bırakmak için oylarımız çalmak isteyecekler. Ama kimse unutmasın; HDP barajın altında kalırsa bizim vekil alacağımız yerler AKP’ye geçecek. 70-80 milletvekilini bedavadan alacak. Çoğunluğu bir kez daha elde edecek. Zulüm politikası bir kez daha hayata geçecek. Ayrıca HDP barajın altında kalırsa ittifak kurduğu MHP’li vekiller de parlamentoya gidecek. Yani Kürtlerin oylarıyla kurtlar Meclis’e gidecek. Onun için vicdanlı olalım. Hani MHP Genel Başkanı diyordu ya, “taş üstünde taş, omuz üzerinde baş bırakmayı” diye. İşte bu anlayışla ittifak kurdular. Bu anlayışla kol kola girdiler. Kürtleri tanımayan bir anlayışla birlikte hareket ediyorlar. Şimdi birlikte Meclis’e giriyorlar. Zaten MHP’nin AKP’den, AKP’nin MHP’den bir farkı kalmadı. Bu anlayışı hep birlikte yeneceğiz. 24 Haziran, bunun için önemli.
Çok zamanımız yok, seferberlik ilan etmişiz her yerde. Seferberlik ruhu ile çalışıyoruz. Herkesi ikna ediyoruz. Kimseyi tehdit falan etmiyoruz. Bizde böyle bir anlayış yok. Ama onlar ancak tehditle insanlardan oy alıyorlar. Bırakın insanlar sizlere gönülden bağlı olsun. Bizim halkımızın bize olan inancı, bağlı yürekten, gönülden. HDP’ye bağlılık, Selahattin Demirtaş’a bağlılık, herkesin yüreğindendir.
24 Haziran bir başka olacak. Türkiye’nin geleceği açısından bir başka olacak. (POLİTİKA SERVİSİ)
Editör: Haber Merkezi
