MALATYA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;Halkların Demokratik Partisi (HDP)'den Doğanşehir ilçe merkezi ile mahallerine ziyaretler gerçekleştirildi.
Yaklaşan 31 Mart seçimleri için iyice tempo arttıran HDP'liler gezmedik ilçe ve mahalle bırakmamak için var gücüyle çalışırken, HDP'lilerin son durağı Doğanşhir ilçesi ile ilçeye bağlı mahalleler oldu. Ziyaretlere, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, HDP Malatya İl Eş Başkanı Kemal Gedik, HDP Malatya Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Yusuf Bozkuş, HDP Battalgazi Belediyesi Eş Başkan Adayları Ruken Bilgiç, Hüseyin Kılınç ile partililer katıldı.
Doğanşehir Kalecik Mahallesinde mahalle toplantısı yapan partililer, Yurttaşların sıkıntılarını ve sorunlarını dinlerken, projeleri hakkında bilgiler vererek HDP Malatya Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayları için destek istedi.

"EKOLOJİYE ÖNEM VEREN BİR PARTİYİZ"
Toplantıda ilk olarak bir değerlendirmede bulunan HDP Malatya Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Yusuf Bozkuş: "Biz sistem partisi değil, sistemin dışında olan bir partiyiz. Sistem partileri, sömürü, yalan ve talan üzerine çalışıyorlar. Bizler, onların alışıla geldiği sistem partileri değiliz. Bizim siyasetimiz rant, talan ve sömürü üzerine olmadı, olmayacakta. Biz eşitlik, kardeşlik, eşit bölüşüm üzerine siyaset yapan ve bu doğrultuda çalışan bir partiyiz. Bundan dolayı da partimizi karalıyorlar. HDP'yi terörist olarak suçluyorlar ve herkes parti üzerinden propaganda yapıyor. Halbuki, HDP kadrolarına okumuş, kadın erkek eşitliğini bilen, doğaya saygı duyan kişiler var. Bizim projelerimizde doğayı kesinlikle talan etmek, çevreyi kirletmek yok. Biz ekolojiyi savunan bir partiyiz. Ekoloji çevreye, doğaya sahip çıkmak demektir. Çünkü doğa hepimizindir. Geçenlerde Tohma çayında bir manzarayla karşılaştık. Organize sanayi bölgesinden çıkan kimyasal atık sular, Şahnahan'dan, Sultan Suyuna oradan, Tohma'ya ve son olarak da Karakaya barajına kadar gidiyor. Bunu hiç bir yerel basın yazmıyor. Korkusundan yazamıyor. Yazarsa ya işinden olacak ya gazetesi, ya televizyonu kapanacak. Bu ülke de ne basın özgürlüğü, nede demokrasi diye bir şey kaldı. Her şey tek adamın ağzında. En son Meral Akşener'i tehdit etti. Kim karşına çıkarsa diyor ki, 'bak seni gönderirim ha' böyle bir demokrasi olamaz. Demokrasi ve adalet herkese lazım. Adalet diye bir şey kalmadı. Talimat veriyor, tutuklanıyor, talimat veriyor bırakılıyor" dedi.


"AMACIMIZ KARDEŞÇE BİR YAŞAM"
Bozkuş'dan sonra söz alan HDP Malatya İl Eş Başkanı Kemal Gedik ise , kardeşçe bir yaşam için mücadele ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi: "Demokrasi, insan hakları ve eşitlikler yoktur. Kürt ve Türk halkları, ezilen halklar kardeşçe ve eşit bir şekilde birlikte yaşamıyor. Ülke de Demokrasiyi oturtturmak için birlikte ezilen halkların güç oluşturması gerekiyor. Önümüzde bir yerel seçim var. Bu yerel seçimi bir beka meselesi göstermeye çalışıyorlar. 17 Yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar, Beka sorunu kendisi anlatmak yerine, sanki muhalefet bu ülkeyi yönetiyor da bu sorunun onlar yaratıyor. Bu beka sorununun ne dolduğunu bizler bilmiyoruz. Bir beka sorunu varsa, bunun sorumlusu mevcut iktidardır. Biz diyoruz ki bu ülkede barış, kardeşlik olsun. Herkesin hukuku adaleti eşit olsun. Ama buna karşı çıkan bir zihniyet var. Meydanlarda bağıra, bağıra söyleyebiliyor, ' Defolun gidin Kürdistan Kuzey Irak'ta' diyor. Bundan 5 yıl geriye gidin, hatta o zaman Bahçeli ile arası bozuktu diyordu ki, 'Eğer Bahçeli Kürdistan'ı arıyorsan git meclisin kayıtlarına bak, orada Kürdistan'ı, Lazistan'ı görürüsünüz' diyordu. Kürdistan'ın tanımı şudur arkadaşlar, bir ülkede eğer Kürtler yaşıyorsa oraya Kürdistan'da, Türkler yaşıyorsa Türkistan'da, Lazlar yaşıyorsa Lazistan'da denilebilir. Biz ona takılmış değiliz ve sıkıntı görmüyoruz. Kürdistan dense ne olur, denmese ne olur. Önemli olan bu ülkede kardeşlik hukukunu kurabilmek, bin yıldır birlikte yaşıyoruz ve ilelebet de birlikte yaşayalım diyoruz. Bizim derdimiz budur. Projelere gelince, bu bir genel değil, yerel seçimdir. Doğanşehir'de aday çıkartmadık. Farz edin adayımız vardı ve Doğanşehir'i aldık buranın 39 mahalle meclisleri olacak ve bu mahalle meclislerinden heyet belirlenir sorun ve sıkıntılar sıralanıp rapor haline getirilir, belediye başkanlarının önüne koyar ve bunlar yapacaksın der. Yani burada halk kendi kendisini yönetecektir. Doğanşehir'deki belediye başkanı Kalecik'in sorunu nedir bilmez. Ancak taşındığı kadarı ile bilir. Ama burada mahalle kendisini yönetirse, sorunlar iyi bilindiği içinde çözümü de rahat olur. Devlet, Kalecik'teki mahalle sakinlerine kişi başına 52 TL para gönderir. Bu gönderilen parayı belediyeler ne yapıyor, o paraları başka amaçlara kullanıyor. Kendi yandaşına ve menfaat gördüğü insana, yada bir mahalleye hiç hizmet götürülmezken, bir mahalleye çok fazla hizmetler yapabiliyor. Ama bizim dediğimiz, mahalle meclisleri buraları yönetirse, Kalecik' e gelen kişi paralar size hizmet olarak gelir. Şimdiye kadar bu paranın kaç lirası sizlere harcandı? Gördüğümüz kadarıyla biraz kilit taşı yapılmış, o yolda Büyükşehre aittir, Büyükşehir yapar o yolu"
Editör: Haber Merkezi