ANKARA - Partilerinin 8’nci kuruluş yıldönümüne dair açıklama yayınlayan Kadın Partisi Genel Başkanı Fatma Benal Yazgan, “Ailenin güçlendirilmesinin kadının eşit görülmesiyle değil, biat etmesi ile mümkün olacağını düşünen bir iktidar var. Çaresiz değiliz, kadınlar olarak siyasette var olma, başka bir siyasetin mümkün olduğunu gösterme zamanıdır” dedi.

JINNEWS'in haberine göre; Kadın Partisi Genel Başkanı Fatma Benal Yazgan, partisinin 8’nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı.

‘İktidarın ülkeyi getirdiği uçurumun dibindeyiz’

24 Haziran 2014’te kadınların eşit temsili, eşit hakları ve tüm nüfusun insanca yaşaması adına siyaset yapmak umudu ile yola çıktıklarını belirten Fatma, “Ülkemizin bütün sorunları acil ve önemli. Kovid-19 salgını ile bu sorunlar katlanarak büyüdü. 20 yıldır ülkeyi yöneten erkek egemen iktidarın, ülkeyi getirdiği uçurumun dibindeyiz. Ranta dayalı, yalnız inşaat sektörüne odaklı, katma değer üretmeyen ekonomi çökmüş, Türk lirası, rezerv para birimleri karşısında pul haline gelmiştir. Uzun vadeli yatırımların gelmediği, belirsizliklerle dolu ekonomi, ne güven ne de umut vermektedir. Ülkemizin doğal kaynakları, dereleri, gölleri, ormanları, dağları ekolojik felaketlere davet çıkartırcasına rant uğruna harcanmaktadır. Eğitim sistemi yap boz tahtasına dönüşmüş, her yıl dünya sıralamasında bir kademe daha geriye gider hale gelmiştir. Üniversitelerimiz özerkliklerini yitirmiş, adeta kayyımlarla yönetilir durumdadır. Boğaziçi Üniversite’sinde yapılanlar, tarihe bir kara sayfa olarak geçecektir” dedi.

‘Bu görüşün iktidar olduğu bir ülkede şiddetin önüne geçmek mümkün değildir’

Anayasal hak olan ifade özgürlüğü ve barışçı protesto hakkının, kriminalize edildiğine ve orantısız şiddet ile cezalandırıldığına dikkat çeken Fatma, “Sağlık sistemindeki makyaj, pandemi ile birlikte, dökülmüştür. Elimizde güvenilir veri yoktur, varsa da dürüst olarak paylaşılmamıştır. Kadına yönelik şiddet, artarak devam ederken, İçişleri Bakanlığı ‘Kadına yönelik şiddet azaldı’ diye açıklama yapabilmektedir. Ailenin güçlendirilmesinin kadının eşit görülmesiyle değil, biat etmesi ile mümkün olacağını düşünen bir iktidar vardır. Bu görüşün iktidar olduğu bir ülkede cinsiyet temelli şiddetin önüne geçmek mümkün değildir. Hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkede yaşayan herkesi şiddetten korumak devletin temel görevidir. Hukukun üstünlüğüne olan inancımızı korumaya çalışmaktayız. Ancak kafamızı da kuma gömmüyoruz. Siyaset kurumunun hukuku ipotek altına almaya çalıştığını üzüntüyle görüyoruz. Bunu kabul etmiyoruz ve kınıyoruz” diye belirtti.

‘Kadınların yıllardır meclisteki temsil oranı yüzde 18’in üstüne çıkamamıştır’

İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali yönünde Danıştay’da açılan davalara değinen Fatma, “Bizim gibi Cumhurbaşkanının kararının iptali için dava açan çeşitli kurum ve derneklerin bazılarının duruşmaları yapılmış ve ne güzel ki savcı mütalaasında iptalin doğru olacağını belirtmiş, biz kadınların taleplerinin haklı olduğunu vurgulamıştır. Kadınların yıllardır meclisteki temsil oranı yüzde 18’in üstüne çıkamamıştır. En kalın cam tavan, ülkemizin meclisindedir ve iktidar sahibi ataerkil zihniyet değişmedikçe cam tavan orada kalmaya devam edecektir. Meclis’te yer alarak, yaşamlarımızı güvence altına alacak yasalara imza atmak, sözleşmelere sahip çıkmak bizlerin görevidir. Kadın sivil toplumunun, bugün ülkenin siyasetini şekillendirdiği, en büyük muhalefet gücünü oluşturduğunu görüyoruz ve kadınların siyasette var olmalarının çok değerli olduğunu biliyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan, herkesin yaşamının değerli ve önemli olduğu duygusunu yaşam geçirmek üzere siyaset yapmak isteyen bütün kadınları, Kadın Partisi’ne katılmaya ve birlikte siyaset yapmaya davet ediyoruz. Çaresiz değiliz, kadınlar olarak siyasette var olma, başka bir siyasetin mümkün olduğunu gösterme zamanıdır” ifadelerine yer verdi.

Editör: Haber Merkezi