Bu yıl Rusya’da yapılan FİFA 2018 Dünya Kupası’nda, 14 Haziran’dan bu yana kupa maçlarını takip eden ya da izleyici olarak ülkede bulunan birçok kadın cinsel taciz, hakaret ve cinsiyet ayrımcılığıyla karşı karşıya kaldı. Basına da yansıyan ve özellikle kupayı sunan kadın gazetecilere yapılan taciz görüntüleri, tribündeki kadın taraftarlarla ilgili cinsiyetçi söylemler de gösteriyor ki, futbolda cinsiyetçilik hız kesmeden devam ediyor. Yaşanan olay ve görüntülere karşılık kadınlar, kendilerini cinsiyetçi bir dille servis eden bir haber ajansına Twitter’dan tepki gösterdi. Kadınların fotoğraflarını cinsiyetçi bir dille yayınlayan ajansa, Futbolda Kadınlar (Women in Football) isimli bir Twitter hesabından “Artık devir değişti, siz niye değişmiyorsunuz?” diye soru soruldu ve bu etiketle çeşitli tepkiler dile getirildi.
Sunucular taciz edildi
Dünya Kupası başladığından bu yana kadın spor yorumcuları hem hakarete maruz bırakıldı, hem de kamera karşısında ve sosyal medyada taraftarlar ile diğer yorumcular tarafından taciz edildi. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW) İspanyolca Servisi muhabiri, Moskova’dan Dünya Kupası için yaptığı canlı yayın sırasında tacize uğradı. Bir erkek, yayın sırasında Kolombiyalı muhabir Julieth Gonzalez Theran’ın göğüslerini tuttu ve onu yanaklarından öptü. Tacize maruz kalmasına rağmen yayınına devam eden Theran, daha sonra sosyal medyada olayı protesto etti. “Bu muameleyi hak etmiyoruz. Biz eşit derece değerli ve profesyoneliz” diyen Gonzalez Theran şöyle devam etti, “Bu taraftar canlı yayına geçmemizi fırsat bilip bunu yaptı. Yayından sonra baktım, gitmişti. Her zaman saygılı davranan ve iltifatta bulunan taraftarlar var. Ama bu kez çok ileri gittiler.” Brezilyalı spor muhabiri Julia Guimareas da, Yekaterinburg’dan yaptığı yayın sırasında kendisini öpmek isteyen bir erkeğin tacizine maruz kalmış ve tacizciye sözleriyle tepki göstermişti.
Cinsiyet ayrımcılığı her yerde
BBC’den Vicki Sparks, İngiltere’de bir Dünya Kupası maçını canlı yayında anlatan ilk kadın sunucu olurken, ABD’de de Fox ve Telemundu kanalları Kuzey Amerika’da aynı ilki gerçekleştirdi. Konuyla ilgili eski futbolcu Jason Cundy, kadınların seslerinin futbol yorumu için çok tiz olduğunu söyleyerek cinsiyet ayrımcılığında bulundu. Diğer yandan, maçlarda kameralar kadın taraftarlara çok fazla odaklandı ve kadın taraftarların güzelliği ve çekiciliği Twitter’da oylatıldı ve erkek taraftarlara servis edildi. Çin’de maçları takip eden kadınlara “sahte taraftar” olmakla ilgili suçlamalar yapılırken, İnternette dolaşan paylaşımlarda kadınların futboldan anlamadıklarının yanı sıra hakaret niteliğinde ifadeler de paylaşıldı. Kadın taraftarlar, tüm bu yorumlara ve yapılanlara karşı bir blog kurarak, erkek futbol takımının kötü performansına karşı kadın futbol takımının performansından bahsetti.
‘Feminist histeri’ denildi
Dünya kupası sırasında kadınları hedef alan her türlü ayrımcılığa ve taciz olaylarına rağmen, Twitter’daki birçok kullanıcının olayları ciddiye almaması dikkat çekti. Bir Twitter kullanıcısı taciz eleştirisini “feminist histeri” olarak tanımladı. Bazıları da öpücüğün bir “hoş geldin mesajı” ya da “iltifat” olarak algılanması gerektiğini’ savundu. DW sunucusu Cristina Cubas ise bu yorumlara Twitter’da, “Bu komik değil. Yapılan bir saldırı” diye yanıt verdi.
Türkiye’de de yaygın
Türkiye’de de futbol maçlarında kadınlara yönelik taciz ve ayrımcılıklara çok sık rastlanıyor. Bunun bir örneği de, Dünya Kupası’nda Almanya’nın Güney Kore’ye 2-0 mağlup olduğu maç sırasında yaşandı. A Spor muhabiri Rahmi Turan, Almanya’nın kupadan elenmesini haber merkezine aktarırken, “Her genç kızın başına gelebilecekler Alman milli takımının da başına geldi” şeklinde yorumlayarak, kadınlara yönelik cinsiyetçi söylemlerde bulundu. Rahmi Turan’ın canlı yayındaki cinsiyetçi söylemleri sosyal medyada sert tepkilere neden oldu.
Editör: Haber Merkezi
