NE İSTİYORUZ, DERDİMİZ NE ?

Ötekilerin Gündemi

Merhaba arkadaşlar, dünyayı saran bu ölümcül virüsün toplumları alt üst ettiği, insanları bir fanusun içine hapsettiği bu dönemde, her ne kadar acı, karamsarlık, umutsuzluk yakamıza yapışsa da, “İNSAN” denen varlık direngendir; bu direnişi anlamlı kılan insanın düşünsel yapısıdır, değişimi ve dönüşümüdür.

Zamansızlıktan yakınmamız için bir mazeret yok artık! Kitap okumak ve yaşamımıza anlam katan siteleri okumak için güzel bir fırsat. “Korona Gündemi” ile ilgili yaptığımız dizi söyleşi serisi oldukça ilgi çekti. “Korona Gündemi”nin ötesinde, Türkiye’nin hatta dünyanın dinmeyen, bitmeyen ve kanayan yarası “KADIN ŞİDDETİ, KADIN CİNAYETLERİ!” Nedir bu bitmez tükenmez ve gittikçe artan kadın şiddeti? Derdimiz ne ? Kadınlardan ne istiyoruz ?

Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, kadınların içinde bulunduğu gelişmişlik düzeyiyle ilişkilidir. Neden siyasette, bilimde, kültür ve sanatta kadınlar birer aksesuar olarak görülüyor ? Şu bir gerçek ki, kadınların düşünsel gücünden yararlanmadığımız sürece, eril düşünce sisteminin tahakkümü devam ettikçe, dünyanın güzelleşmesi, normalleşmesi uzak bir ihtimaldir. Sözü fazla uzatmayayım. Kadınlar dosyamızın söyleşine başlarken, “HEPİMİZ SUÇLUYUZ! ERKEKLER ERKEKLER ERKEKLER DAHA SUÇLUDUR” diyoruz. Evde kalıyoruz, dışarıya çıkmıyoruz. İçten selamlarımla.

Hamza ÖZKAN

Ötekilerin Gündemi:

   Tarihsel ve zorlu bir süreçten geçiyoruz; bu geçiş sürecinde savaşlarda ve ölümcül salgınlarda kadınlara biçilen roller nelerdir? Dünyada demokratik süreçlerini tamamlamış toplumları da baz alırsak gerçek anlamda kamusal alanlarda kadınlar yerlerini alabilmişler midir?

Dr. Rahime SARIÇELİK:  

Maalesef dünya üzerinde, savaşlarda ve ölümcül salgınlarda da olduğu gibi, en büyük oranda zararı her zaman kadınlar görüyor. Bugün tüm dünyanın gözleri önünde bir Afganistan var. Taliban yönetiminde gene en çok kadınlar mücadele ediyor. Ülkeyi gene en önce erkekler terk etti.

Dünyada demokratik süreçlerini tamamlamış toplumlardan benim yaşadığım ülke Fransa’ yı baz alırsak, gerçek anlamda kamusal alanlarda kadınlar yerlerini alabilmişler midir? sorusunu hala mücadele veriliyor, diye yanıtlarım. Bunun en büyük ispatı olarak aynı mesleği yapan erkeklerin ve kadınların eşit ücreti alamamaları görülebilir.

Ötekilerin Gündemi:

Siyasette, kültürde, sanatta ve bilimde kadınların ayak sesleri geç duyuldu, neden? Dünyada ve Türkiye'de bunu nasıl örneklendirebilirsiniz?

Dr. Rahime SARIÇELİK: 

Çok net bir cevap... Siyasette, kültürde, sanatta ve bilimde kadınların ayak seslerinin geç duyulma nedeni eril bir dünyada yaşıyor olmamızdır. Türkiye’de Cumhuriyet döneminde, ki en önemli hakların kadına verildiği dönemdir, ilk feminist hareketlerin öncüleri arasındaki Halide Edib Adıvar’ın nasıl politik dünyadan dışlanarak gene Kemalist yazarlarca nasıl itilip kakıldığını, kendisine “git sen cici romanlarınla uğraş”, denildiğini biliyoruz. Nezihe Muhittin, Suat Derviş et Sabiha Sertel de bunlardan payını almıştır. Günümüzde de bu direniş devam etmektedir. Bugün ABD Kadın Milli Takımı oyuncularının erkek milli takım futbolcularıyla eşit ücret alma talebleri varsa bu tüm dünyada -Fransa örneğinde de olduğu gibi- (futbol örneğini özellikle burada vermemin sebebi günümüzde hala var olan meslek cinsiyet ayrımcılığının altını çizmek amaçlıdır.) aynı mücadele veriliyor demektir.

KADINLARDAN NE İSTİYORUZ, DERDİMİZ NE ? başlıklı sorunuza yanıt vererek devam etmek isterim. Cevabım erkeklik hastalığı... Tıpkı giriş yazınızda belirttiğiniz Korona hastalığı gibi... Dünyayı saran bir hastalık bu... Bunun için bu virüsten de kurtulmalıyız.

Ötekilerin Gündemi:

Son yıllarda, Türkiye'nin toplumsal yapısında kadınlar nereye doğru gidiyor? Şiddetin ve tacizlerin bu denli artması ürkütücü! 68, 78 ve 80 kuşağına bakıp bugünü nasıl değerlendirirsiniz?

Dr. Rahime SARIÇELİK:

Türkiye’ deki kadınlar devamlı olarak politik kararların kurbanı olmuştur, denebilir. Kadın hareketlerine Osmanlı son döneminden Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşuna ve sonra 68, 78 ve 80 kuşağına baktığınızda hep siyasetin kadını bir çok biçimde etkilediğini görürsünüz. Son yıllarda, Türkiye’nin toplumsal yapısında kadınların nereye doğru gittiği de bu şekilde açıklanabilir kanısındayım. Ancak dünya üzerindeki bilgi erişimlerinin kolaylığı Türkiyeli kadınları da olumlu etkilemiştir. Kadınlar bu sayede dünya üzerindeki kadınların durumunu da kolayca takip edebiliyor. İstanbul Sözleşmesi üzerine Türkiye’de alınan karara karşı Avrupa’daki birçok feminist gurubun ortak yazılı bildiri hazırlamasını ve tepkili sözlerini böyle açıklayabiliriz. Bu bir tür dünya kadınlarının dayanışması idi. Türkiyeli kadınlar 68, 78 ve 80 kuşağı feminist hareketlerine çok şey borçlu. İlk gerçek feminist algı bu yıllarda yerleşti. Ancak son yıllarda, Türkiye’nin toplumsal yapısında kadınlar iyi bir yere gidiyor. Şiddetin ve tacizlerin karşısında kimse artık susmuyor.

Ötekilerin Gündemi:

                                      Kadınlar dünyayı yönetseydi nasıl bir dünya olurdu?

  Dr. Rahime SARIÇELİK:

Bu kez erkeklerin şikayet edeceği bir dünya olabilirdi. Belki de bugün feminist oluşumlara benzer erkek hareketlerini konuşuyor olabilirdik.

ÖNCEKİ SÖYLEŞİLER

ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ

ÖTEKİ TV Youtube kanalında ülkenin sıcak gündemini ötekilerin sesinden ekrana taşıyoruz.

ÖTEKİ TV Resmi Web Sitesi ► https://www.otekileringundemi.com/

ÖTEKİ TV Sosyal Medya Hesapları:

Twitter ► https://twitter.com/OtekilerinG

Facebook ►https://www.facebook.com/otekileringundemii

Instagram ► https://www.instagram.com/otekilerin_gundemi/

YouTube►https://www.youtube.com/channel/UCmKlsa826_a9G30R7r884Xw

Sizler de kanalımıza abone olabilir ve arkadaşlarınıza önerebilirsiniz!

Editör: Haber Merkezi