İZMİR - İzmir'de hareketliliğiyle bilinen kentin simge yerlerinden Sevgi Yolu ekonomik krizden kaynaklı en sakin günlerini geçiriyor. Esnaflar, artık ikinci kitap bile satamadıklarını belirterek, dükkanları kapatıp, farklı işlerde çalışmak zorunda kalacaklarını söyledi. 

Derinleşen ekonomik kriz ikinci el alım satım piyasasını da etkiledi. İzmir'in en işlek ve gözde caddesi olan Sevgi Yolu'ndaki esnafı, artık iş yapamaz hale geldiklerini söyledi. 1993 yılında Konak ilçesi Alsancak Mahallesi'nde kurulan Sevgi Yolu'nda 33 kitapçı, 54 takı dükkanıyla toplam 87 esnaf bulunuyor. 

Sevgi yolu, hem kent halkının hem de turistlerin mutlaka ziyaret ettiği cadde özelliğini taşıyor. Kentin simgeleşen caddesinin bir ucunda sahaflar diğer ucunda otantik takı, gümüş ürünler satan dükkanlar bulunuyor. Hareketliliğiyle kente renk kattan cadde krizden kaynaklı en sakin günlerini sakin geçiriyor. 

BİR TEST KİTABI 200 TL

Sevgi yolunda 7 yıldır kitap satan Esat Minas, bugünün koşularında 10 tane test kitabını toptan aldıklarında en az bin 100 lira gibi bir miktar tuttuğunu belirterek, küçük esnaf olmasından kaynaklı bu parayı veremediğini söyledi. Bu durumda yayınların satışını azaltmaya başladığını ifade eden Minas, “Biz de 2’nci el kitaplara yöneldik. Dükkanım da bulunan bir rafı 10 Bin liraya doldurabiliyorken, şu an sadece iki koli kitap alabiliyorum. Bunların sebebi ekonomik krizdir. Şu an barınma, su, elektrik faturası, yemek ihtiyacı bunları karşılayana kadar kitaba para kalmıyor. Daha önce normal bir mahallede dershaneye giden bir öğrenci bin ya da iki bin liraya dershanelere kayıt yapabiliyorken, bugün insanlar 25-30 bin TL gibi paraları vermek zorunda kalıyor. Eğitim masrafları inanılmaz derecede artmış durumda. Bazı test kitabı 200 TL olmuş. Her şey pahalı ve insanlar kitaba zaman ayırmıyor” dedi. 

YEMEK HESABI YAPILIYOR

Her şeyin fiyatında artışlar olduğunu vurgulayan Minas, yaşananların ülkeyi yönetenlerden kaynaklandığını söyledi. “Devletin sermaye ilişkisi çok güzel işliyor. Zenginler büyüdükçe biz küçülüyoruz” diye belirten Minas, daha önce en azından sağlıklı bir şekilde beslenebildiklerini,  artık yemek yerken bile hesap yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Minas, “Bundan bir sene önceye kadar insanlar lahmacun, ayrana 100 lirayı nasıl veriyor, diyorduk. Şimdi herkes o paraları vermek zorunda kalıyor. Artık 50 liraya 70 liraya yemek bulamadığımız için öğlen yemeğini es geçmeye başladık” diye konuştu. 

2'NCİ EL KİTAP BİLE ALINMIYOR

Sevgi Yolu'nda 29 yıldır sahaflık yapan Tarık Bayram da, krizin kendisini derinden etkilendiğini söyleyerek, "2'nci el sattığımız için 10 kazanacakken bir kazandık" dedi. Bayram, “İnsanların alım gücü düştü. Her gün zamlar oluyor. İnsanlar kitabı birinci ihtiyaç olarak görmüyor. Önce yemeye, içmeye yöneliyorlar. Yani şu an yeni kitap almak gerçekten zor. Ben Sahaf olduğum için elimde biriktirdiğim kitapları satarak, bir şekilde ayakta durmaya çalışıyorum. Ancak insanlar artık ikinci el kitapları bile alamıyorlar. 3 tarafımız denizlerle kaplı ama bir balık yemeği bile yiyemiyoruz” diye durumu özetledi.

TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANMIYOR

Sevilay Akduman da 9 yıldır kendi el emeğiyle ürettiği ürünleri satarak, geçimini sağlamaya çalıştığını belirtti. Krizden kaynaklı Sevgi Yolu'nun da sakin olduğunu ifade eden Akduman, “Burada ilk çalışmaya başladığımda bekar olduğum için geçimimi sağlayabiliyordum. Ama şu an evliyim evli bir insanının geçimini sağlayacak kadar geliri olmuyor. Her şey çok pahalandı. Her ürünün fiyatı artmış durumda artık doğru dürüst malzeme alamıyorum. Ben yaptığım ürünleri kendi elimle üretiyorum ama ona rağmen ekonomik sorunlar yaşıyorum. Biz burada ürettiğimiz ürünleri satarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Ancak insanlar temel ihtiyaçlarına yönelmiş durumda ve kimse hediyelik eşya almak istemiyor” diye kaydetti. 

'DÜKANI KAPATIP, BAŞKA YERDE ÇALIŞAĞIM'

Akduman, günlük kazandıkları parayla temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını söyleyerek, “Birikim yapmak mucize. Bu durum daha da kötüye giderse bu işi bırakıp, başka yerde çalışacağım. Son dönemde birçok esnaf bunu düşünmeye başladı. Burada evine ekmek götürmek zorunda kalan esnaf var. Ekonomik kriz bizi çok zorluyor. İnsanların el emeği ürünlere değer vermesi gerekiyor. Büyük mağazaları, kalkındırmaktansa küçük esnaflardan alışveriş yaparak destek verilmesi gerekiyor” dedi.

'ZORLANIYORUZ'

Çanta satan Ramiz Çıldır ise işlerinin iyice kötüye gittiğini aldıkları her ürünün günden güne zamlanmasından kaynaklı kendilerinin de sürekli fiyat artışına gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Fiyat artışlarından kaynaklı satış yapamadıklarını söyleyen Çıldır, “Aldığımız ürünlerin bir kısmı yurt dışından geldiği için dövize göre fiyatlar artıyor. Ev kirası, çalıştığımız yerin kirası, vergisi derken giderlerimizi karşılamakta zorlanıyoruz. Özellikle son günlerde buranın hareketliliği de düştü. İnsanlar bütçelerini düşünüyor ve bütçeleri kadar yaşıyor. Dolayısıyla harcama yapmıyorlar” diye belirtti.

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ 

Çıldır, ülkede şuanda sadece zenginleri ayakta tutmaya çalışan bir sistemin olduğunu vurgulayarak, "Ümitsiz değiliz ve umuyoruz ki bu sistem değişirse her şey tekrar düzelir. Herkesin temelde ekonomik, adalet ve hukukla ilgili sorunları var. Bir sistem değişikliğiyle bu süreç değişebilir” şeklinde konuştu. 

MA / Delal Akyüz

Editör: Haber Merkezi