<p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;"><b>KLASİK MÜZİĞİN ÖNEMİ</b><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn1#_ftn1" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[*]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p align="right" style="text-align:right"><span style="font-size:18px;">TEMEL DEMİRER</span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p align="right" style="text-align:right"><span style="font-size:18px;">“Müziksiz bir hayat, hatadır.”<a name="_ftnref1"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn1#_ftn1" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[1]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Müzik; müthiş bir şeydir; “Müziksiz bir hayat hatadır,” diyen Friedrich Nietzsche’ye katılmamak mümkün mü? Elbette değil…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzik dediğimiz şey, insanın doğadaki sesleri organize etmiş hâlidir.”<a name="_ftnref2"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn2#_ftn2" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[2]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Antik inanca göre müziğin anlayana, “aklın ışığından göksel hakikâti sezinleme” olanağını verebileceği düşünülmüştü... Sanatlar içinde sadece müziğin insan ruhunun en derin noktalarına kadar ulaşıp, en yoğun duyguları bile evrensel harmoniyle bütünleştirebileceği öngörülmüştü.”<a name="_ftnref3"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn3#_ftn3" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[3]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzik sadece kültürün önemli bir unsuru değildir, mantığın da parçasıdır; bir düşünce yöntemidir. Müziğin düşünme ve kavrama yetisi için kazanç olduğu açıktır.”<a name="_ftnref4"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn4#_ftn4" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[4]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzik notaların arka arkaya dizilmesinden ibaret değildir. Müzik bir notanın sesten sessizliğe, sessizlikten sese durmadan sıçramasıdır.”<a name="_ftnref5"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn5#_ftn5" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[5]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“İyi müzik, sözle ifade edilemez olanı ifade edebilir. Müziğin anlamı ve gizemi burada yatar.”<a name="_ftnref6"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn6#_ftn6" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[6]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzikten etkilenmeyecek varlık yoktur yeryüzünde.”<a name="_ftnref7"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn7#_ftn7" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[7]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Güzel ve yüce melodiler duymak, ruhu yıkamak gibidir; insanı bütün pisliklerden, bütün zavallılıklardan ve bayağılıklardan arıtır.”<a name="_ftnref8"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn8#_ftn8" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[8]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzikle uğraşmak, gökyüzünde uçmaktan sonra en keyifli şey.”<a name="_ftnref9"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn9#_ftn9" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[9]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi.”<a name="_ftnref10"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn10#_ftn10" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[10]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Dünya kalabalaştıkça ve yaşam mekanikleştikçe, müzik daha onsuz edilmez olacaktır.”<a name="_ftnref11"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn11#_ftn11" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[11]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">William Shakespeare’e, “Müzik aşkı besteler”; Honoré Gabriel Riqueti de Mirabeau’ya, “Bırakın, müzikle öleyim”; Felix Mendelssohn’a, “Müzik, ruhun gıdasıdır”; Martin Luther’e, “Müzik dünyaya hükmeder”; Friedrich Schelling’e, “Müzik sonsuzluğun anlatımıdır”; Jules Combarieu’ya, “Müzik, seslerle düşünme sanatıdır”; Konfüçyus’a, “Müzik, gökle toprak arasında bir ahenktir”; Ludwig van Beethoven’a, “Müziği kim anlarsa, başka insanların uğradığı tüm çöküntülerden kurtulur,” dedirten müziğin benzersiz gücü edebiyat gibi duyguları anlatmanın ötesinde, bizatihi yaşatır; Lev Tolstoy’un, “Müzik duyguların kısa yoludur,” ifadesindeki üzere…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Toplumsal ilişkiler çerçevesinde ortaya çıkıp; tarihi boyunca insan(lık)ın hâlet-i ruhiyesini yansıtan müziğin çeşitli toplumların “aynası olduğu”ndan söz edebiliriz.<a name="_ftnref12"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn12#_ftn12" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[12]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Islıkla çalacağınız bir marş, mırıldanacağınız romantik bir melodi, belki de size dans etme coşkusunu hatırlatacak bir şarkı gibi, dünyanıza ait olan bir müzik vardır her daim…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Bazen piyano tuşlarındaki caz, bazen kocaman bir orkestranın görkeminde bir senfoni, bazen bağlamanın sesi, bazen de tam tamların ritmi...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Müziğin toplumsal gücü ve bağıntıları içinde sosyolojik bir boyutu olduğunu unutmamalıyız.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Kuşku yok: “Tüm sanatlar insan davranışlarını değiştirir; ancak ayaküstü o kadar öfkeli insana Fyodor Dostoyevski’den bir roman okutup kısa sürede davranış değişikliği sağlayamazsınız. Bir teşbihte bulunmak isterim, bence müzik dışındaki sanatlar vitamin gibidir, insanları güçlendirirler ancak faydaları uzun vadede görülür. Müzik ise genelde dilaltı ilaçlara benzer, olumlu etkisi hemen ortaya çıkabilir.”<a name="_ftnref13"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn13#_ftn13" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[13]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Bunun böyle olduğunu çok geniş bir yelpaze içinde müzikte her türünde; ama en çok da klasik müzik de görebilirsiniz.</span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">O hâlde; “Müzik dinlemekten zevk almak, bir çalgıyı çalabilmek kadar değerli”yken;<a name="_ftnref14"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn14#_ftn14" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[14]</span></sup></a> “Klasik müzik mi?” deyip, geçmeye kalkışmayın sakın…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">O; geçmiş(imiz)den) bugün(ümüz)e uzanıp; geleceği(miz)in yolunu döşeyendir.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Nasıl” mı?</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Heavy metal ve klasik müziğin birbiriyle ne kadar uyumlu olduğunu tekrar etmemize pek de gerek yok. Metal tarihi boyunca klasik müzikten beslenmiştir. Accept’in ‘Metal Heart’ adlı efsane şarkısındaki Beethoven’ın ‘Für Elise’sinin metal uyarlamasını ilk duyduğumda tüylerimin nasıl diken diken olduğunu hatırlarım. Bunun gibi sayısız örnek var. Scorpions’un ilk gitaristi neoklasik rock/metalin öncülerinden Uli Jon Roth’un her solosunda duyduğumuz klasik öğeler Yngwie Johann Malmsteen’i fazlasıyla etkilemiş olmalı ki yıllarca tüm albümlerinde Bach, Beethoven, Mozart’a göndermeler yaptı Malmsteen. Hatta başka albümlerinin kitapçıklarını tam olarak hatırlayamasam da ilk aldığım CD’si olan ‘Facing The Animal’ın kitapçığında Bach ve Beethoven’a teşekkür eder ünlü gitarist. Power metal türünde klasik müziği anmayan grup zaten yok… Manowar, Wagner’in sertliğinden Jason Becker’se Paganini’nin hız ve melodik yapısından etkilendi yıllarca,”<a name="_ftnref15"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn15#_ftn15" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[15]</span></sup></a> yanıtını verir Barış Akpolat…</span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Örneğin Almanya’daki yüzlerce yıllık bir müzik birikiminin doruğu Johann Sebastian Bach...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">O, derin ve incelikli yaratıcılığıyla Hıristiyanlıkta Protestan mezhebinin müzikteki doruğuna denk düşerken; derin ve incelikli yaratıcılığıyla Lutherci Almanya’nın müzikteki zirvesidir.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Wolfgang Amadeus Mozart ve Ludwig van Beethoven gibi dâhiler, görebildikleri çok az eserine bakarak onun büyüklüğünü sezmişler, anlamışlardı.</span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Mesela “Ne üstün zekâ, ne hayal gücü, ne de her ikisi beraber, bir Dâhi yapmaya yeter. Sevgi, sevgi, sevgi: İşte bu dehanın ta kendisidir,” mottosuyla müsemma Wolfgang Amadeus Mozart…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">O, -gelmiş geçmiş en iyi bestecilerin-, Frédéric Chopin’in,<a name="_ftnref16"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn16#_ftn16" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[16]</span></sup></a> Franz Schubert’in, Pyotr İlyiç Çaykovski’nin, Robert Schumann’ın ve daha nicesinin, “en iyi bestelerin sahibi” olarak gösterdiği kişiydi.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Onun aynı yapıtını yüzüncü kez de dinleseniz size hâlâ yenilikler sunacaktır. Kısacık ömrüne 600 “opus” (eser) sığdırmış ve hep yaramaz bir çocuk olarak belleklerimize yer etmiştir...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">35 yıllık bir yaşama sahipti Mozart (1756-1791). Müzikte Klasik Dönemi taçlandırmıştı; Jean-Jacques Rousseau’nun “doğaya dönüş” felsefesi, Mozart’ta “insan doğası” olarak yansır.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Mozart’ın başlıca özelliklerinden biri de bestelerindeki mutlak müzikalitedir. O, sonraki çağın Romantik bestecileri gibi müzikle resim yapmaz. Ne zamanın tarihi olaylarını, ne de kendi iç dünyasının sorunlarını, örneğin parasızlığını ya da aşk acılarını yansıtır.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">“Mozart, ‘Türk’ adını müzikte en çok duyurmuş besteci olarak, bizler için ayrı bir özelliğe sahiptir. Sonat, konçerto, opera ve bale gibi yapıtlarında Türk vurma çalgılarını, ya da renklerini kullanmıştır. 1772’de bestelediği K.162, 22 No’lu senfonisinin finalinde ‘Türk trilleri’ (süslemeler) kullanmıştır. 1775’te yazdığı KV.219, beşinci keman konçertosunu ‘Türk Konçertosu’ olarak adlandırmıştır.”<a name="_ftnref17"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn17#_ftn17" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[17]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Onun yapıtları “Absolute” (saf) müziktir. Çocuksu coşku ve satır aralarındaki olgun insanın derin düşüncesi birlikte seslenir. Bu özellikleri bir gençlik konçertosunda da ölüm döşeğindeki ‘Requiem’inde de görebiliriz.<a name="_ftnref18"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn18#_ftn18" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[18]</span></sup></a></span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Ya “Sanat ve sadece sanat beni kurtardı! İçimde çimlenmekte olan şeylerin tümünü vermeden bu dünyayı terk etmem imkânsız görünüyor,” vurgusuyla; “İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde, ne büyük sanatçı, ne büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği, içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele; büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır,” diye ekleyen “Burjuva Devrimler Çağı’nın Müzisyeni”<a name="_ftnref19"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn19#_ftn19" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[19]</span></sup></a> Ludwig van Beethoven (1770-1827)…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Onun bir yüzü XVIII. yüzyılın Klasik Çağı’nda, diğer yüzü XIX. yüzyılın Romantik Çağı’ndadır. Yani iki çağı birleştiren sapasağlam bir köprüdür Beethoven…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">İdil Biret’in, “İlk sonatlarında kendinden önceki çağın büyük bestecisi Joseph Haydn’ın etkisindedir. Franz Liszt’i Beethoven’in doğal bir devamı olarak düşünürüm. Liszt Beethoven’e hayranmış,”<a name="_ftnref20"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn20#_ftn20" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[20]</span></sup></a> notunu düştüğü Beethoven’in fevkâlâde doğaçlama yaptığı da bilinir. Hatta o kadar güzel doğaçlamalar yaparmış ki, “Eğer onları duysan, asıl eserlerinin değeri gözünden düşer,” derlermiş.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Melodi zenginliğinin yanı sıra, seslerin yer yer ürpertici bir kudretle yan yana gelişi Beethoven’ın yaratıcılık dünyasının belirgin bir özelliğidir. Kendisinden önceki büyük besteciler Johann Sebastian Bach, Joseph Haydn ve Wolfgang Amadeus Mozart’ın eser üretme yoğunluğunun yanında, Beethoven daha az yapıt bestelemiş bir besteci olarak bilinir.<a name="_ftnref21"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn21#_ftn21" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[21]</span></sup></a></span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Beethoven geniş kamuoyunda ve özellikle müziksever kitlelerde senfonik müzik türünün büyük bestecisi olarak tanınırken; kahramanlık ve vatan kavramlarının öne çıktığı Romantizm Çağı’yla da bütünleşen Onun, III. Senfoni olarak bilinen ‘Eroica/ Kahramanlık’ bestesinin arka planında devrimci bir sanatçının duyuşu vardır. Aynı şeyi tam 21 yıl sonra besteleyeceği ‘IX. Senfoni’de de görüyoruz.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">İnsanları yaşama ve umudunu yitirmemeye çağıran yapıtlarıyla, eğilip bükülmeyen kimlikli bir duruşuyla, sarayların yaldızlı aldatıcılığına karşı durabilmeyi başarmıştır.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Özetle Ludwig van Beethoven, yaşadığı çağı ve bugüne dek müziğin tüm evrelerini etkilemiş önemli bir bestecidir…</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">O, bugün bütün çağların en büyük bestecisi olarak anılıyor. Müzik tarihinde, Joseph Haydn- Wolfgang Amadeus Mozart’ın Klasik Dönem’ini izleyen Romantik Dönem’e (XVIII. yüzyılı XIX. yüzyıla) bağlayan bir dehaydı. Kendinden önceki Aydınlanma akımının değerleriyle beslenmiş, ama kendi dehasıyla Romantizme, hatta XX. yüzyılın Modernizmine bile yol göstermişti.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Beethoven’ı “Klasik” ya da “Romantik” diye sınıflandırmak yerine, kendinden sonraki bütün dönemleri etkilemiş bir besteci olarak kabul etmemiz gerekirken; dokuz senfonisinden her biri kendine özgü bir karakteristik taşır.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Friedrich Schiller’in dizeleriyle bezenmiş korolu IX. Senfoni’si, çağlar boyunca kardeşliğe çağrının simgesi olurken; VI. Pastoral Senfonisi doğayı betimleme sanatıyla “senfonik şiir”in öncüsüdür.<a name="_ftnref22"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn22#_ftn22" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[22]</span></sup></a></span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Burada durup hatırlatmalı: Beethoven, ateşli bir Cumhuriyetçi, inançlı bir devrimcidir! Copernicus bilimde ne yaptıysa Beethoven da aynısını yaptığı için bu büyük besteciye devrimci demek elbette doğrudur...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Ancak, Beethoven sadece müzik açısından değil toplumsal anlamda da devrimcidir. Toplumsal saf tutmada iyi, insani, ne kadar değer varsa onun yanında olduğunu da ekleyelim. İçinde yaşadığı toplumsal koşullara, o koşulların yaratılmasında payı olanlara tutumu hep sert olmuştur büyük bestecinin...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Devrimci ruhunu en iyi yansıtan eseri V. Senfonisi’dir. Açılışının bir müzik eserinde rastlanabilecek en mükemmel açılış olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur. Avusturyalı ünlü orkestra şefi Nikolaus Harnancourt bu senfoni için, “Bu müzik değil; siyasi bir ajitasyon. Bize sahip olduğunuz dünya iyi değil. Değiştirin diyor,” demiştir örneğin. Müzikolog John Elliot Gardener de V. Senfoni’deki tüm ana temaların Fransız devrimci şarkılarına dayandığını söyler...</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">27 Mart 1827’de Viyana’da 56 yaşındayken öldü. Müziği devrimciydi, çünkü ses yoğunluğu, daha önce müzikte hiç ifade edilmemiş olan “insan durumu”nun yönlerine ışık tutuyordu. IX. Senfoni, son sözüydü.<a name="_ftnref23"></a><a href="file:///C:/Users/ASUS/Creative%20Cloud%20Files/Downloads/0KLMUZON%20(1).doc#_ftn23#_ftn23" title=""><sup><span style="text-decoration:none">[23]</span></sup></a></span></p> <p align="center" style="text-align:center"><span style="font-size:18px;">* * * * *</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Toparlarsak; klasik müzik tarihiyle -sanatın ve- aydınlanmanın zaferi arasında bir bağıntı kurulabilirken; ağırlıklı olarak XV. yüzyıl - XVIII. yüzyıl arasında yaşamış bestecilerin çalışmalarından oluşur. Avrupa'yı derinden etkileyen Rönesans hareketleriyle başlayan ve aydınlanmanın sembolü hâline gelen klasik müzik; Rönesans, Barok, Klasik ve Romantik Dönem gibi evrelerde betimlenir.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Müzikte klasik dönem, yaklaşık dört asırlık bir süreci kapsarken ve o kesitte eser veren çok sanatçı bulunurken klasik müziğin “Büyük Üçlüsü” Johann Sebastian Bach, Ludwig van Beethoven ve Wolfgang Amadeus Mozart’dı.</span></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">Bunlara Richard Wagner’ı, Georg Friedrich Handel’ı, Claude Debussy’yi, Arnold Franz Walter Schoenberg’i, Johannes Brahms’ı, Igor Stravinsky’yi, Franz Joseph Haydn’ı, Franz Peter Schubert’i, Antonio Vivaldi’yi, Pyotr İlyiç Çaykovski’yi, Guiseppe Verdi’yi ve Frédéric Chopin’i de ekleyebiliriz…</span></p> <p style="text-align:justify"></p> <p style="text-align:justify"><span style="font-size:18px;">11 Haziran 2020 14:54:31, İstanbul.</span></p> <p style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:18px;">* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Ötekilerin Gündemi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.</span></strong></p>