ANKARA - Hafta sonu gerçekleştirdiği 2’nci Olağan Konferansının sonuç bildirgesini açıklayan ve özeleştiri veren HDP, Efrin, tecrit, ortak mücadele, özgürlük ve barış mücadelesi konusunda aldığı kararları açıkladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), hafta sonu Ankara Plaza Otel’de “Güçlü Parti Kararlı Mücadele” sloganı ile gerçekleştirilen konferansın sonuç bildirgesini açıkladı. “Konferansımız başta Eş Genel Başkanlarımız olmak üzere, cezaevlerinde direnen milletvekillerimizi, belediye eş başkanlarımızı, siyasetçileri ve tüm tutsak yoldaşlarımızı onurlu ve kararlı direnişlerinden aldığımız güçle selamlamaktadır. Tüm yoldaşlarımız özgürleşene ve temsil ettikleri halkımızın arasında olana kadar mücadelemiz sürecektir” sözleriyle başlayan sonuç bildirgesinde şu görüşler ön plana çıktı:

“Son üç ay boyunca, yüzlerce halk toplantısı ve 8 büyük bölge konferansında tüm kadrolarımızla ve halkımızla birlikte kongre ve konferans hazırlık sürecini yaşadık. Hazırlık sürecinde kapsamlı bir biçimde yürütülen tartışmalar sonucunda konferansımız; ırkçı, faşist, mezhepçi, din istismarcısı, cinsiyetçi tek adam rejiminin giderek derinleşmesini engelleyecek toplumsal direniş ve örgütlenmeyi yeterli bir düzeyde gerçekleştiremediğimiz, dönemin ruhuna denk düşecek güçlü bir direnişi beklentileri karşılayacak düzeyde açığa çıkaramadığımız tespitini yapmıştır.

ÖZELEŞTİRİ İLE BAŞLADI

Bu tespitler ve eleştiriler doğrultusunda HDP, tüm eksikliklerini ve gerçekleştiremediklerini değerlendirme konusu yaparak; başta Sur, Cizre gibi direniş kentlerinde yaşanan abluka sürecinde ve demokratik siyasete saldırılar karşısında etkili bir mücadele çizgisini açığa çıkaramadığı için tüm halkımıza özeleştiri vermektedir.

HDP’NİN YOL HARİTASI

Konferansımız iki gün boyunca son iki yıllık politik ve örgütsel mücadele dönemini değerlendirmiş, yeni dönemin siyasal ve örgütsel yol haritasının ana hatlarını belirlemiştir.

EFRİN SALDIRISI BÜTÜN HALKLARA YÖNELİKTİR

Bugün Ortadoğu’da yaşanan emperyalist işgal ve yeni egemenlik savaşlarının son saldırısı Efrin’de Suriye halklarına karşı sürdürülmektedir. Halkları birbirine kırdıran bu güçler selefi cihatçı örgütler eliyle yaşamı cehenneme çevirmiştir. Bu cehennemin içinde IŞİD çetelerine karşı direnen Kuzey Suriye halkları çoğulcu, demokratik, özgürlükçü bir yaşamı ortaya çıkarmıştır. Bütün egemenleri rahatsız eden bu gelişme en son AKP-MHP faşist ittifakının Efrin’e yönelik başlattığı saldırı ve işgal girişimi ile yeni bir boyuta sıçramıştır. Saldırı başta Kürtler olmak üzere özgür ve eşit yaşam içinde yer alan bütün halklara ve böyle bir yaşam umuduna; Kürtlere, Araplara, Êzidîlere, Türkmenlere, Ermenilere, Alevilere, Hiristiyanlara yapılmaktadır. Bu saldırı, bir yanıyla da Ortadoğu coğrafyasında kadınların öncü, eşit ve kurucu olarak toplumsal yaşamda yer aldığı demokratik kadın devrimine, kadın özgürlükçü toplum modeline yapılmaktadır. Başta işgal saldırıları karşısında direnen Efrin ve Rojava halklarını, Filistin ve direnen tüm dünya halklarını selamlayan konferansımız; bu saldırılara karşı demokratik mücadele kararlılığını tekrarlar.

TEK TİPÇİLİĞİ YIRTIP ATMA MÜCADELESİ

Türkiye'yi yöneten iktidar bloku militarist politikaları ve OHAL-KHK rejimi ile faşizmi kurumsallaştırarak tüm toplumu baskı altına almakta, bu duruma itiraz edenler kuşatmaya tabi tutulmaktadır. Konferansımız, tüm yaşamı tek-tipleştirme çabalarına ve cezaevlerinde tek tip kıyafet dayatmalarına karşı, tek tipi cezaevlerinden başlayarak tüm yaşamdan yırtıp atma mücadelesini yükseltme kararlılığında olacaktır.

TECRİT KÜRTLERİ İNKARDIR

Konferansımız, ülkemizde ve Ortadoğu’da barışın inşasında önemli bir role sahip olan Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik Kürt halkını inkâr politikasının bir parçası olan tecridi sadece onun sağlık, özgürlük ve güvenliğine yönelik olarak görmez, Kürt halkını inkâr politikasının bir parçası ve en önemli kuruluş nedenlerinden biri olan eşit yurttaşlık temelli birlikte yaşam arayışına yönelik bir tahammülsüzlük olarak ele alır. Tecridin sonlanması için önümüzdeki dönemde de kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz.

RADİKAL DEMOKRASİYİ ÖRGÜTLEME KARARI

Konferansımız 2018 yılının faşizmin tüm kurumlarıyla yerleşmesini engellemek açısından bir yol ayrımı olduğunun bilinciyle, buna denk yeni ve direngen bir söylem geliştirmenin önemini vurgulamaktadır. Konferansımız bu dönemin sorumluluklarını yerine getirebilecek bir örgütlenme pratiği ortaya koyma gereğinin farkındalığıyla radikal demokrasi perspektifiyle taban örgütlenmesi hedefine uygun çalışmalar yapılması hedefini benimser ve örgütlenme seferberliği başlatır.

ÖZGÜRLÜK, BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCDELESİNİ BÜYÜTME VE ORTAK MÜCADELE

Konferansımız, diktatörlüğün savaşla kurulduğu, demokrasinin barışla yaşadığı bilgisi ve tarihsel deneyimiyle Türkiye toplumunun bütününün bugün en acil ihtiyacının özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet ve barış olduğunu güçlü bir biçimde ifade eder. ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur ve görevimiz yaşatmaktır’ diyen hekimlerimiz ve örgütlü yapıları TTB’yi, barışta ısrarcı olan akademisyenleri, hakikati halka buluşturan haber yapma hakkını savunan basın emekçilerini, dayanışmayı büyüten tüm emek ve meslek örgütlerini, yaşamı savunan ekoloji örgütleri selamlayan partimiz, savaş karşıtı mücadeleyi ortaklaştırmak için üzerine düşen sorumluluğun gereğini hayata geçirecektir.

YEREL DEMOKRASİ MÜCADELESİ

Konferansımız, çoğulcu, laik, eşit yurttaşlık temelinde, yerel demokrasi mücadelesi ve yerinden yönetim anlayışımızla tarif ettiğimiz demokratik bir cumhuriyet ve yeni bir toplumsal sözleşmenin ihtiyacını kuvvetle ifade eder. Türkiye siyasetinde tek çıkış yolunun toplumsal mücadeleyi büyütmek, demokratik toplumsal muhalefet dinamiklerini buluşturmak olduğu açıktır. Savaş karşıtlığından barış ve demokrasi mücadelesine, emekten ekoloji mücadelesine, kadın, çocuk, inançlar ve tüm halk kesimlerinin karşı karşıya kaldığı savaş, şiddet ve iktisadi baskıya karşı partimiz tüm toplumsal kesimlerle birlikte faşizme karşı birlikte, elele, omuz omuza mücadele etme kararlılığındadır.

KONGREYE ÇAĞRI

8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs’ı bu kararlılıkla karşılayacak olan partimiz; tüm halklarımızı, kadınları, emekçileri Türkiye halklarının özgürlük, eşitlik, barış ve adalet mücadelesini büyütmek için 11 Şubat Büyük Kongremize, katılmaya davet eder.” HDP Konferans Sonuç Bildirgesi, “Mutlaka Kazanacağız”, “Güçlü Parti Kararlı Mücadele” sloganları ile sona erdi. (MA)
Editör: Haber Merkezi