HDP'nin altılı ganyancıların arasında olmamasından sonra, yeniden Kürt ittifakı konusu alevlendi. Elbette ki Kürt ittifakı oldukça önemli bir husus. Peki bu ittifak için kim engel? Neden sonuç vermiyor? Eksik nerede? Bu sorulara doğru cevaplar verilmedikçe Kürt ittifakı söylemi ve arayışı bir sonuç verir mi? 
HDP Kürt ittifakı çerçevesinde adımlar attı, atıyor. Eksik, yetersiz ve beklentilere cevap olmayacak kadar olsa da... 

Peki Kürt ittifakı sadece HDP'nin omuzlarında olan bir sorumluluk mu? Bu yetersizlik sadece HDP'den mi kaynaklı? İttifak diye en çok konuşan kesimlerin bu durumda hiç mi sorumluluğu ve yetrsizliği yok? 
İttifak isteyen kesimlerin siyasal olarak bir karşılık ve ağırlık oluşturamamış olması başlı başına bir handikap değil mi? Kitle ile bir bağ kuramamış, kitlesi olmayan yüzlerce siyasi oluşumla istediğiniz kadar masa başı görüşmeler ve tartışmalar yapın, istediğiniz kadar çalıştaylar yapın, bu Kürt ittifakı dediğimiz kavramın içeriğini doldurabilir mi? Kürtler arası ittifaktan beklenen sonucu ortaya çıkarabilir mi?   

Kürt siyasetinin küçük çevreleri, parti ve hareketleri, HDP çizgisinin Kürt siyasetinin farklılıkları ile büyümesinin önünde engel olduğu gerekçesini sürekli dillendirirler.  Bu iddia bir noktaya kadar haklı olabilir. Ama bu gerekçeye sığınarak onlarca yıllık geçmişe rağmen kayda değer bir yol alamamış olmayı buna bağlamak sahici bir neden mi? Kitle ile kim, nerede, bağ kurma siyaseti ortaya koydu da HDP çevreleri bunun önüne set çekti? Kaldı ki kitle ile bağ kuranları hiçbir güç istese de engelleyemez.   

Kürt ittifak arayışları çalışmalarının içinde bulunan acizane biri olarak şunu söylemeyi vucdanî bir sorumluluk olarak görüyorum. Bu çalışmaların istenen düzeyde sonuç veremeyişinin nedeni tek HDP ve kurumlarının eksikliği değildir. En az onun kadar diğer çevrelerin de eksiği ve yetersizliği bunun başat nedenidir. 

Kürtler arası ittifak denince asıl olması gereken halkla buluşmuş halkı bütün kesimleri ile sürece katmış bir birliktelik akla gelmelidir. Siyasetin bir şekilde bir kademesinde olanların bir masa etrafında buluşması değildir. Masa etrafındaki buluşma carşıda, sokakta, aynı hedefe doğru kanalize olma sonucunu ortaya çıkarıyorsa bu bir ittifak çalışması ve meyvesi olur.   

Yukarıda sözünü ettiğim HDP dışındaki çevrelerin kitlesel bir tabanı olmadığı için itiffak ruhunun kitleye yansıması da gerçekleşmiyor. 

Bu manzara karşısında yapılması gereken şey tüm bu masaya oturan çevrelerin ortaklaşa yapacağı çalışmalarla ve oluşturacağı heyetlerle kitlesel temaslar kurmaktır. Böylesi bir çalışma Kürtler arasında farklılıkların birbirine yakınlaşmasına önayak olacak diye düşünüyorum.

HDP ortalama her üç Kürt'ten birinin oyunu alıyor. Bu küçümsenecek bir oran olmamakla birlikte yetinilmesi gereken bir rakam da değildir. HDP'nin oy alma ihtimali olup oy alamadığı Kürt kesimleri ile nasıl bir ilişki kurması gerektiği konusunda ciddi bir araştırma ve çalışma yapılmalıdır. Bu yöndeki samimi bir çaba kuşkusuz olumlu bir karşılık bulacaktır. Zamanla da artan bir desteğin ortaya çıkacağı da muhakkaktır. 

Bu çalışmanın verimli bir sonuç elde etmesi için iki husus önemlidir.

Birincisi, katı İdeolojik bir yaklaşım ve söylem öne çıkarılmamalı, Kürt ulusal değerlerinin ortak paydalarında  buluşmanın koşulları oluşturmalıdır.  

İkincisi bu kesimlerle kurulacak iletişim ve ilişkide rol alacak aktörlerin dili, jargonu ve dağarcığı bu kesimler ile uyum göstermelidir.

Editör: Haber Merkezi