Evrensel gazetesi yazarı Kamil Tekin Sürek, bugünkü yazısında Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık verebiliriz" sözlerini ve gelen tepkileri değerlendirdi. "AKP-MHP yandaşlarının Altılı Masa'yı HDP ile ilişkileri üzerinden sıkıştırmaya çalıştığını" yazan Sürek, seçimlerde anahtar partinin HDP olduğuna dikkat çekti. "Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer" sözünü hatırlatan Sürek, "Bakalım, onlar da yolu Diyarbakır’dan geçirecekler mi?" diye yazdı

Kamil Tekin Sürek'in "HDP'li bakan" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Fakat AKP-MHP ittifakı da altılı masa da iyi biliyor ki; HDP anahtar parti durumundadır. Güncel anketler HDP’yi üçüncü ya da dördüncü parti olarak gösteriyor. 7 Haziran seçiminden sonra üçüncü parti idi Mecliste ve kıyamet de buradan koptu zaten.

Önümüzdeki seçimde (yapılırsa tabii) büyük ihtimalle AKP-MHP ve altılı masa birbirine yakın oy alacak ve Cumhurbaşkanı (yani yürütmenin) seçiminde, geçen yerel seçimlerde büyük şehirlerde olduğu gibi, belirleyici olacak. HDP’yi kapatsalar da bu durum çok değişmez. HDP ve önceli partilere oy verenler HDP yerine geçecek partiye de oy verirler. 6-7 milyon seçmeni yok edemeyeceğine göre; demokrasi, halkın iradesinin tecelli bulması vb. iddiaları sürdürmek istiyorsan HDP’li bakan da olacak muhtemelen. Ayrıca, olursa olan bakanlar HDP’li ilk bakanlar olmayacak. 7 Haziran seçimlerinden sonra kurulan geçici hükümette iki HDP’li bakan vardı zaten.

Bu memlekette HDP’li bakanlar oldu. Milletvekilleri oldu. TBMM başkan vekili oldu, TBMM komisyonlarına milletvekili verdi, onlarca belediye başkanı ve binlerce belediye meclis üyesi oldu. Bundan sonra da olacak. Bunu engellemenin yolu sürekli açık-kapalı darbeler, OHAL’ler, sıkıyönetimlerle ülkeyi yönetmektir. Onun için eskiden demokrasi iddiasında bulunan her politikacı en az bir kere 'Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer' falan derdi.

Altılı masa güçlendirilmiş parlamenter sistem falan deyip, hâlâ eksiksiz demokrasi diyemiyor. Şimdilik tek anlaştıkları konu AKP-MHP’ye karşı seçim iş birliği yapmak, güçlerini birleştirmek. Kendilerini birleştirenin güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu söyleseler bile; örneğin HDP ben de güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunuyorum dese masaya onu dahil etmezler. Masa ya da onların içinden bir, iki parti demokrasi dediğinde bakalım bu konuda ne diyecek?

Onlar da yolu Diyarbakır’dan geçirecekler mi? Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasını engelleyecek bir 'sistem' savunacaklar mı?

Yoksa, HDP seçmeninin oyunu Meclise yansıtmamak için parlamenter sistemi nasıl 'Güçlendiririz' hesapları mı yapacaklar?" (YAZININ TAMAMI

Editör: Haber Merkezi