YOL...

Tatvan'dan kar yağışı başlamıştı çıkarken, öyle uğurlamıştı memleket, Adana'da ise yağmur, güneş, biraz soğuk ama tüm kaldırımları süsleyen, yemyeşil dal ve yapraklar içinde küçük turuncu renkli toplarla kaplı gibi turunç ağaçları karşılamıştı...

Evlatlar teker teker üç bir yandan geldiğinde seksenlere merdiven dayamış anne ve babanın mutluluğu gözlerinden okunuyordu, evlat nedir, yokluk nedir, analık babalık nedir, kıymet vefa nedir, sorumluluk nedir onlardan sorulmalı öğrenilmeliydi hiç şüphesiz...

Büyük hastaneler, teknik imkanlar ne kadar iyi bir altyapı olursa olsun hastaneleri hastane yapan iyi hekimler ve iyi hemşirelerdir öncelikle...Adana Şehir Hastanesi de aynen öyle olmalıydı...

Ameliyatın iyi geçmesi, sorunsuz takip süreci moral olmuş, yokluğumuzu hissettirmeyen Sevgül teyzem ve Uğur Abiye de sonsuz teşekkürler sunmak olmazsa olmazdı...

Kasım ayında Adilcevaz'dan Adana'ya uğurlarken anne babayı biletler yüz otuz TL idi, beş ay geçmedi üç yüz elli TL olmuş Tatvan Adana, ve asıl sürpriz sabah Adana'da dönüş biletini de alayım dediğimde gece yarısı biletin dört yüz TL olduğunu öğreniyorduk, rejimin lağım şebekesi gibi çalışan radyo ve televizyonlar enflasyonun yüzde kırk olduğunu söylüyor hâlâ...

Bilboardlarda CHP'li belediyelerin hizmetleri var, başarısız oldukları söylenemez sanırım ama Orhan Kemal kültür sanat etkinliği en çok ilgimi çekendi ve hemen aklıma Orhan Kemal'in babasının Atatürk döneminde muhalif siyaset yapması nedeniyle tutuklandığı, sonrasında Suriye'ye kaçma zorunda kaldığı geldi aynı oğlu Orhan Kemal'in de bir kaç kez tutuklandığı gibi...Günümüz sorgusuz sualsiz Cumhuriyet ve Atatürk severlerin bu konu hakkındaki fikirlerini hep merak etmişimdir...

Adana denince akla kebap şalgam geliyor ve muhteşem salatalar, yeşillikler elbette, misafir edenler sağolsun mahrum etmediler bizleri, keselerine bereket...

Van Gölü firması gelirken de giderken de müşteri memnuniyeti için aradı, güzel bir uygulama, memnuniyetimizi ilettik, bilet fiyatları sanırım onları da aşan bir mesele ve maalesef koskoca otobüsler yarı yarıya ancak doluyor...

Otobüste ilaçlarını günlerdir almayan ve epilepsi nöbeti geçiren bir delikanlı, yine yolda Antep'e bir saat kala ölümcül trafik kazaları, arıza yapan ve yolcularını bize devreden yolcu otobüsleri gibi negatif heyecan verici gelişmelerle mola vereceğimiz en güzel yeri heyecanla bekledim çorba içmek için, Buzlupınar Tesislerimiz...Bitlis'e yarım saat mesafede tartışmasız göz bebeğimiz...

Kar karşıladı memlekette bizleri, yollar, arabalar, küçük işletmeler, okullar kar altında kalmış tatil olmuşlardı...Hekimler grevdeydi, 14 Mart Bayramı şiddete, ititbarsızlaştırılmaya ve yoksullaştırılmaya karşı isyan günüydü bu yıl...

Gün, sıcacık evimde çalışmama ve dinlenme günüydü ve en güzeli de tekrar bir kısım sevdiğinden uzaklaşmaksa da bir başka sevdiğine kavuşmaktı...

Her şeye rağmen memleketimiz güzeldir diyelim son cümle yerine...

15 Mart 2022

Editör: Haber Merkezi