İSTANBUL - Kuruluşlarının 30’uncu yıldönümünde düzenleyecekleri ”Berbang” etkinliğinin, saatler kala Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasına tepki gösteren MKM’li sanatçılar, “30 yıldır nasıl bu yolda yürüdüysek bu yolculuğu yine aynı şekilde sürdüreceğiz. Şarkı söylediğimiz her yer MKM’dir” dedi.

Kürt yazar ve gazeteci Musa Anter’in de aralarında olduğu bir grup aydın tarafından 27 Eylül 1991 yılında kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bu yıl 30’uncu kuruluş yıldönümünü karşıladı. MKM sanatçıları aylardır 30’uncu yılları için “Berbang” adıyla Bostancı Gösteri Merkezi’nde düzenleyecekleri etkinliklerine hazırlanıyordu. Fakat İstanbul Valiliği'nin izin vermesine rağmen Kadıköy Kaymakamlığı dün gerçekleşecek etkinliğe saatler kala “yasak” kararı verdi. Yasağa gerekçe ise “Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesi ihtimali, başkalarının hak ve özgürlüklerini tehlikeye sokacağı" gösterildi.

MKM’li sanatçılar bunun üzerine dün Beyoğlu’nda bulunan binalarında bir araya gelerek yasağa tepki olarak mini konser verdi ve  “Yürüyüşümüzü yasaklarla durduramazsınız” dedi.

‘Yıllardır yasaklamalar ile karşı karşıyayız’

Yasağa karşı mikrofon uzattığımız tiyatro sanatçısı Rugeş Kırıcı, Kürt halkının yıllardır bu yasaklar ile yüz yüze kaldığını söyledi. Rugeş,  “Konu Kürt olunca böyle şeyler artık sürpriz olmuyor. Navenda Çanda Mezopotamya 30 yıllık serüveninde birçok kez yasaklamalar, cezalar ve kapatmalarla karşı karşıya kaldı. Bugün olanlar da sürpriz değil. Biz de daha çok çabayla işimizi yapmaya çalıştık. Kültür ve sanat işi köklü bir insan hakkıdır. Sanat ve kültür dünyada yasaklanırsa bütün dünya da yok olur. Kürtler için de bu bir kültür, sanat, dil ve doğal yaşam mücadelesidir” dedi.

‘Sanat Kürt toplumunun hafızasıdır’

Verilen yasaklama kararının akla ve mantığa sığmadığını ifade eden Rugeş, devamla şunları belirtti: “Onlar için bir sebep lazım değil, Kürt olmamız yeterli oluyor. Bugün basında gördük ki bir anne eşarbının renginden dolayı gözaltına alınmak istendi. Bir kıyafet için insanları gözaltına alabiliyorlar. Bu konsept Kürtler için biçilmiş gibi. O yüzden daha çok sanata ve sanatçıya saldırıyorlar. Böyle sistemler, sanattan korkuyor. Çünkü sanatın etkisini biliyorlar. Sanat canlı olduğu için devamlılığı var. Sanat yaşananların unutulmasını engeller. Sanat Kürt toplumunun hafızasıdır. O hafızanın yaşamasını istemiyorlar ve bundan ötürü daha çok sanata saldırıyorlar.”

‘Yolculuğumuz sürecek’

Rugeş, yasakların kendilerini durdurmayacağının altını çizerek, “30 yıldır nasıl bu yolda yürüdüysek bu yolculuğu yine aynı şekilde sürdüreceğiz. Yolumuza ne çıkacağını bilmiyoruz ama Kürtlerin hikayesi sürdüğü sürece biz de bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu iki hikaye beraber yürüyor, sanat ve sanatçı asla durmaz. Sanat bilinçtir, hafızadır, vicdandır” diye ekledi.

‘Şarkı söylediğimiz her yer MKM’dir’

Sanatçı Ruken Yılmaz da “Bir kez daha bu devlet gayri hukuki bir şekilde ezgilerimizi, şarkılarımızı halkla birlikte söylememize izin vermedi. Bizler şuna inanıyoruz ki bizlerin şarkı söylediği her alan MKM’dir. Onlar yasakladıkça biz daha fazla üretmeye, daha fazla şarkılarımızı söylemeye devam edeceğiz. Bu konuda halkımıza daha fazla sahip çıkmaları çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

( JINNEWS )

Editör: Haber Merkezi