Yılmaz Güney parkı cemaate peşkeş çekiliyor

MERSİN - Akdeniz Belediyesi, 100 bin insanın sosyal faaliyetlerini sağladığı Yılmaz Güney Parkı’nı cemaatlere yurt yaptırılmak üzere devretti. Mahalle halkı ve HDP’li Meclis üyeleri, Kürtlerin yaşadığı mahallelere din istismarcılığıyla girilmeye çalışıldığını belirterek, peşkeşe tepki gösterdi. 

Mersin’inin Akdeniz İlçesine bağlı Şevket Sümer Mahallesi’nde dönemin Barış ve Demokrasi Partisi  (BDP) yönetiminde olan Akdeniz Belediyesi tarafından 2012 yılında içinde yüzme havuzu, düğün salonu ve sosyal aktivitelerin yapıldığı Yılmaz Güney Parkı cemaatlere peşkeş çekmek için “yurt” yapılıyor.  

Parktaki tesis alanı 2016 yılında belediyeye kayyım atanmasından sonra bakımsızlıktan harabeye döndü. 2019 yerel seçim sonrası yönetime gelen AKP’li Mustafa Gültak, tesisin tekrar mahallelinin hizmetine sunacağı söylendi. Bununla ilgili kentin birçok noktasında billboardlarla ve birçok web sitesine reklam vererek duyurdu. 29 Temmuz'da ise HDP’li Meclis üyeleri gözaltında alınarak, "Belediye başkanına 50 milyon TL borçlanma yetkisi verilmesi", "Belediye ait taşınmazların satışı ve kiralama yetkisinin verilmesi" ve "Yılmaz Güney Parkı’nın yurda çevrilmesi" teklifleriyle olağanüstü bir şekilde Meclis toplanıp, karara bağlandı. Alınan kararla birlikte Yılmaz Güney Parkı yurt yapılmak üzere Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredildi.

Konuya ilişkin Yılmaz Güney Parkı etrafında bulunan mahalle halkı ve Akdeniz Belediyesi HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi’yle konuştuk. 22 yıldır Şevket Sümer Mahallesi’nde yaşadığını belirten Gaffur Şahin, parkın yurt yapılmasına karşı olduğunu söyledi. Yurdun yapılmasını istemediklerini tesisin eskisi gibi yapılmasını istediklerini dile getiren Şahin, “Yurt yapılması halinde karanlık işlerinde yapılacağı çok belli. Eskiden bu parkta gençlerimiz için havuz vardı. Mahallenin gençleri spor benzeri faaliyetler yapıyordu. Şu an bir sürü para harcanmış bir durumda ama mahalleye hizmet yok” dedi. 

YURT YAPILIRSA DÜZEN BOZULACAK’

Devlet yurdunun üniversiteye yakın olması gerektiğini hatırlatan Tahsin Tutuş da “20 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Lise için gençlerimiz hep farklı ilçelere gitmek zorunda kalıyor, kışın ulaşım zorluğu çok fazla. Burada tek bir lise olmazken devlet yurdunun yapılması çok anlamsız. Devlet yurdu yapılmasındaki amacın ne olduğunu bilmiyoruz. Akdeniz Belediyesi daha önce buraya hiçbir hizmet yapmazken seçim yaklaştığında buraya hizmet etmesi anlamsız. Akdeniz Belediyesi’nde hizmet sıfır, oturduğumuz parkın sulamasını bile kendimiz yapıyoruz. Belediyeden hiçbir hizmet aldığımız yok. Yurt yapılması halinde mahallenin düzeni bozulacak, mahallenin ritmi değişecek. Yurt yapılmaması için imza toplayıp elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.

‘YURT YERİNE MAHALLEYİ TEMİZLESİN’

Mahalleliden soyadını belirtmek istemeyen Nejla da “Yurt yapılırsa ne olacağı belli değil, cemaat yurdu mu devlet yurdu mu kimse bilmiyor. Buranın yurttan çok bir liseye ihtiyacı var. Buradaki halkın imkanları yok çocuklarını farklı ilçelere liseye göndersin. Servis paraları da çok pahalı servisler gönderemiyoruz. 16 yıldır bu mahalledeyim tek bir hizmet yapılmadı şimdiye kadar. Şu yolların haline bakın, yağmur yağdığında bütün sula benim evimin önünde birikiyor. Yurt yapacağına önce mahallenin ihtiyaçlarını karşılasın. Şu parkı sulayacak bir temizlik görevlisi bile yok” diye tepki gösterdi.

KAYYIM DÖNEMİNDE KİLİT VURULDU

Akdeniz Belediyesi’nin BDP’nin eline geçtiğinde köyden bir farkı olmadığını ifade eden Akdeniz Belediyesi HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi, gençlerin ve kadınların faydalandığı sosyal tesis olan Yılmaz Güney Parkı’nın 6 mahallede 100 bin civarında nüfusa yüzme, düğün, dikiş nakış kursları ve spor faaliyetleri sağladığını hatırlattı. Tanrıverdi, “Aynı zamanda halkın oturma alanıydı. Kayyımın gelmesiyle birlikte yaptığı ilk işlerden biri burayı kapatmak oldu. Kayyum döneminde kilit vuruldu ve bakımsızlıktan viraneye döndü” diye konuştu.

‘ÖDENEĞİMİZ YOK’ DİYEREK DEVRETTİ

2019 seçimlerinden sonra AKP’li Akdeniz Belediyesi’yle görüşmeler sonucunda buranın önemli bir tesis olduğunu ve yeniden işlev kazanılması için çalışmalar yapılması gerektiğini meclise sunduklarını anlatan Tanrıverdi, “O zaman belediye başkanı da bu çalışmaları yürüteceğini söyledi, sıcak mesajlar veriyordu. Daha sonra Belediye Başkanı Gültak, ‘ödeneğimiz yok’ diyerek burayı bakanlığa devretme girişiminde bulundu. Biz çalışmaların belediye bünyesinde yapılması gerektiğini savunduk. Bakanlık maddi katkı sağlayacak dendi ama sağlanan katkının bir bölümü harcandı ve diğer bölümüyle istenilen düzeye getirilemedi. Buranın tekrar sosyal aktivitelerin yapılacağı, gençlerin ücretsiz bir şekilde çalışmalar yapacağı söylendi. Son zamanlarda tam faaliyete geçecekken kız öğrenci yurdu yapılacağı söylendi” diye konuştu.

ÜNİVERSİTEYE EN UZAK YER  

Yurt eksikliğinin olduğunu fakat kentin üniversiteye yakın yerlerinde yapılması gerektiğini dile getirdiklerini belirten Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Buranın farklı amaçlar için kullanılacağını biliyoruz,  üniversite ile o alanın bir birbirine çok zıt alanlar olduğu, orada ulaşımın mümkün olmayacağı, yanlış olduğunu ifade ettik kendilerine. Biz bu görüşmeleri sürdürürken burayı tümüyle bakanlığına devredeceğini ve kız öğrenci yurdu değil de erkek öğrenci yurdu yapacağını söyledi. Bu bölgede üniversite yok, ulaşım çok zor, evlerin ortasında bir alan.” 

‘YURT SEÇİM MERKEZİ HALİNE GETİRİLECEK’

Yapılacak yurdun seçim çalışmaların merkezi haline getirileceğine işaret eden Tanrıverdi, şunları söyledi: “Devletin son zamanlarda ailelere yönelik ziyaret ve çalışmaları var. Bakanlığına devredilmesi ve devredildikten sonra hangi amaç,  kimler tarafından kullanılacağı merak ediliyor. Bir takım cemaatlerin kontrolünde, gizli örgütlenmelerin bu yurtlarda barındırıldığı konusunda gelişen ve burayı bir üs haline getirileceği bilgileri var. Bu konuda elbette hukuksal girişimlerimizi yapıyoruz, amacının ne olduğu konusunda mahalle halkını da bilgilendirmeye ihtiyaç var. Gültak’ın bu gibi emellerinin gerçekleşmeyeceği konusunda da ciddi çalışmalarımız var.” 

HDP'LİLERE OLDUĞU MAHALLEYE YÖNELİM 

HDP’nin güçlü olduğu mahallelerde devletin buna karşı politika izlediğini sözlerine ekleyen Tanrıverdi, şu ifadelerde bulundu: “Kürtlerin yoğun olduğu mahallelerin içerisine girerek burada alternatif örgütlenmeler geliştirerek HDP’ye karşı bir dağılmayla böl yönet politikalarının amacına ulaşması hedefleniyor. Ciddi girişimleri var bu konuda. Şevket Sümer, Çilek, Özgürlük, Güneş ve Hal mahalleleri tümünün Kürtlerden oluştuğu ve bizim buralardan yüzde 70-80 oy aldığımız biliniyor. Elbette ki hedefleri bu noktada ve bu mahallede. Buralarda bir ikincilik yaratırlarsa insanlarımız arasında ayrımcılığı ortaya koymaya çeşitli oyunlarla, seçim vaatleriyle dağıtmaya çalışıyor. İnsanların kafasında soru işaretleri yaratarak tartışma merkezleri haline getirerek seçimi götürmeye çalışıyorlar.” 

‘DİNİ DUYGULAR İSTİSMAR EDİLECEK’ 

Kürtlerin yaşadığı mahallelere doğrudan gidemedikleri için cemaat yurtları aracılığıyla girmeye çalıştıklarını vurgulayan Tanrıverdi, sözlerini şöyle tamamladı: “Mahallelere doğrudan gidemedikleri için bu kamufle edilmiş cemaatler aracılığıyla dini istismar ederek halkın içine girmeye çalışıyorlar. Bu çok sinsi ve tehlikeli bir girişim. Halkımız ve bizler bunun bilincindeyiz, bundan sonra bu girişimiz püskürteceğimize inanıyoruz. Bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlanacağı konusunda halkımıza güveniyoruz. Örgütlülüğümüze ve kendimize güveniyoruz. Bu kirli planlar bizi dayanışmaya ve daha onurlu şekilde mücadeleye sarılmayı beraberinde getirecektir. Orada yaşayan halkın önemli bir alanın böyle bir kararla devredilmesini belediyeye karşı bir tepki geliştirmesi ve hak arayışı içinde olması konusunda çağrı yapıyorum.”