Kürt Olmak, HDP’li Olmak…

“Ben Aleviyim, Kızılbaşım, ben Elhamdulillah Müslümanım, Sünniyim, Şafiyim, ben Ezîdıyim, ez Zaza me, ez Soranım, ez Goranım, ben Kürd kökenliyim, doğuluyum…” diye üstenci kavramları kullanan tipler, zor günlerde bir türlü Kürd olamıyorlar!.. Nedense çatışmasız günlerde en iyi Kürt onlardan başka kimse değil... Aynı zamanda onurlu, ilkeli, bilgi birikimi olan, yaşamın her alanında bulunan yurtsever Kürt’leri de beğenmezler. Kendilerini daha akıllı, karşılarındakileri ise cahil görürler. Sosyal medya veya günlük yaşamda aydın, entel- dantel görüntü verirler. Söz konusu Kürt’ün ölümü ve zor günü olunca, Deniz Poyraz için sosyal medya hesaplarında bile tek bir paylaşımlarını, buna tanıdıklarımız bazı kişiler de dahil, görmedik. Ama o acılı günlerde çiçek, böcek vs paylaşımlarını gördük. Kürt halkının, 40 yılık fedakârca ve emekle kurdukları siyasi partileri kapatıldı. Binlerce faili meçhul cinayetler, tutuklamalar, işkence ve sürgünler yaşandı. Bu onurlu emeği ve mücadeleyi sizler görmediniz, göremediniz. Sadece aynann karşına geçin deyin ki “Benim inanç, bölge, aşiret, burjuva-orta sınıf vs kimliklerimden önce her ulusun bir kimliği var, Kürt'lerinki de Kürt kimliğidir. Ben her şeyden önce Kürd’üm! “diyebilmelisin. Nasıl ki bir Türk’ü, Alman’ı, İngiliz’i, Rus’u… kendini ulus kimliğiyle her yerde tanıtıyorsa sen de tanıt. “Benim oyum gönlümdedir…”o gönüldekini geçmiş seçimlerde makarna ve kömür olarak gördük. Bizleri değil, kendinizi kandırıyorsunuz derler.

Diğer bir husus; vekil, eş başkan aday adaylıkları. Adayların, seçilmediklerinde veya seçildikten sonra bazılarının halka yaklaşımlarını, söylediklerini taban çok iyi okur. Adaylık süreçlerinde konuşulan eş başkanlık, ekoloji, halkın içinde olma gibi söylemlerin daha sonra nasıl değiştiğini taban çok iyi görür. Eş başkanlığa “başkan” demeleri, “Ben başkanım, ben yardımcıyım, encümenim…”gibi kibirli, makam sevici seçilmişlerin bazıları, neredeyse günün yirmi dört saati kendini sergilemekte. İnanın HDP tabanı sizden daha politiktir. O taban; seçim hilelerine karşı, sandığa ve iradesine sahip çıktığı gibi fikirleri, önerileri olan, özeleştiri - eleştiri yapabilen iradeli ve bilinçli bir tabandır. Katıldığınız etkinlikleri basın olarak haberi zaten paylaşıyoruz. İl, ilçe örgütleriniz, tabanınız paylaşsın siz değil… Sizlerin gündeme ilişkin twitlerinizi dahi tabanınıza haber olarak paylaşıyoruz. Ötesi, emek değildir, sadece bizim ve herkesin gözünde reklamdır. Geçmişte kapanan partilerde bir gün yöneticilik yapmış diye, o günden bugüne hala yönetici,bilirkişi modundan kurtulamamışlar da ayrı bir vahamet!.. Bugün emek verenlere sadece üstenci, kendilerini dev aynasında görüp akıl vermeler... Onlara sormazlar mı, hangi gün bir etkinliğimize katıldınız ? Emeğiniz kadar eleştiri hakkınız var, ötesi sadece klavye kahramanlığıdır demezler mi? HDP'li belediyelerde, vekil danışmanlıklarında, partinin çeşitli kademelerinde bazı çalışanların; kayyum atamaları gibi zor günlerinde :”Ben sadece belediye çalışanıyım, danışmanım, basın çalışanıyım partiyle alakam yok!..” diyenlere de şahit olduk. Peki, HDP'li değil de sadece çalışansan kayyum atanıncaya kadar HDP'de ne işin vardı? Kendinize aynada bakın ve sorgulayın… Sorgulamaya başlarsanız emin olun, hem Kürt kimliğinizi hem de emekçilerin onurlu mücadelesini tanımış olursunuz. Yol yakınken kendinize gelin, henüz geç kalmış sayılmazsınız…

Dünya üzerinde her halkın bir ulus kimliği var, o da en doğal haktır. İnancını, fikrini hatta cinsiyetini bile değiştirebilirsin; fakat ulus kimliği değişmez. Kürdler de ulus kimliğini hak etmiş kaddim bir halktır. HDP, Türkiye halklarının barış köprüsüdür. Halkların birlikte inşa etmeye çalıştıkları; eşit kimlik,eşit yurttaşlık,eşit hak ve hukuk özgür inanç, cinsiyet ve ekoloji haklarını savunan Türkiye partisidir. TBMM’ye 6 milyon oy alarak girmiş üçüncü büyük partidir.