ADANA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ-SÖYLEŞİ; HDK Genel meclis üyesi Uğur Bayrak Gazeteci Hamza ÖZKAN’a Türkiye’deki mevcut sorunları, HDK çalışmalarına ve İTTİFAK tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "HDK 2011 yılında çalışmalarına başladı.

 

ADANA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ-SÖYLEŞİ; HDK Genel meclis üyesi Uğur Bayrak Gazeteci Hamza ÖZKAN’a Türkiye’deki mevcut sorunları, HDK çalışmalarına ve İTTİFAK tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "HDK 2011 yılında çalışmalarına başladı. 2011 yılında bir çok parti, kurum ve kuruluşların, ekoloji ve çevre çalışması yürütenlerin, LGBTİ'lilerin ve daha bir çok çevrelerin bir araya gelerek kurmuş olduğu bir kongre hareketidir. 2011 yılından bugüne HDK'nın toplumsal alanda çok değerli çalışmaları oldu. HDK'nin işi aslında toplumsal alanı örgütlemektir. diye belirten Bayrak, Kahvaltı olayına gelince, sayın Demirtaş bu ülke açısından değerli bir siyasetçidir. Baktığımızda son yıllarda bu ülkenin gelişimini sağlayacak, siyasetin önünü açabilecek öncü bir liderdir. Bu öneride makul bir öneridir. sayın Meral Akşener de siyasi bir partinin lideridir. Gidip onunla kahvaltı yapmak neden bu kadar polemik oldu onu da anlamış değilim. Bu gün Hakkari'den tutundan Edirne'ye kadar sayın Demirtaş'ın adını duyup ta saygı göstermeyen istisnadır. Böyle bir kişinin Akşener' e kahvaltıya gitmesi gayet normaldir. Mesele kahvaltı değildir. Mesele oraya gidip ülkenin sorunlarını konuşmaktır. Kalkıp bu konuyu çarpıtarak farklı yöne çekmek onların eksikliğidir" dedi. Bayrak’nın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle;

https://youtu.be/XjCc0USvz4s

Yani aslında demokrasi mücadelesi veren okyanusta bir kum tanesi olmaya çalışıyorum


Uğur Bayrak kimdir diye soracak olursanız, demokratik siyaset alanında mücadele etmeye, emek vermeye çalışan bir arkadaşınızdır. HADEP'de gençlik çalışmalarında siyasete başladım. DEHAP'da il ve ilçe yöneticiliği ve daha sonra Barış ve Demokrasi (BDP) partisinde İl Eş Başkanlığı yaptım. Şuan ise Halkların Demokratik Kongresi yani HDK'nin genel meclis üyesiyim. Genel merkez çalışmaları yürütmekteyiz. Yani aslında demokrasi mücadelesi veren okyanusta bir kum tanesi olmaya çalışıyorum.



 

HDK'nın asıl işi toplumsal alandaki bütün sorunlara çözüm üretmektir


Öncelikle şunu belirteyim HDK 2011 yılında çalışmalarına başladı. 2011 yılında bir çok partinin durum ve kuruluşların, ekoloji ve çevre çalışması yürütenlerin, LGBTİ'lilerin ve daha bir çok çevrelerin bir araya gelerek kurmuş olduğu bir kongre hareketidir. 2011 yılından bugüne HDK' nın toplumsal alanda çok değerli çalışmaları oldu. HDK'nin işi aslında toplumsal alanı örgütlemektir. HDK birçok oluşumu içinde barındıran bir çatı örgütüdür. Bilindiği gibi kuruluşumuz zamanında HDP henüz kurulmamış. Yapılan çalışmalar sonucu HDP gibi bir Türkiye partisinin olması gerektiği kanısı oluştu ve HDP, HDK'nin partisidir. HDK şuanda 20'il'de örgütlüdür. Bölgeyi değerlendirecek olursak HDK'nin birleşeni olan HDP her yerde siyaset yapmaktadır. DTK'de HDK'nin birleşeni olduğu için kongre çalışmalarını yürütmektedir. Batıda HDK üzerinden bölgede ise DTK üzerinden kongre çalışmaları yürütülmektedir. Bütün çalışmalarımız koordineli bir şekilde yürütülmektedir. HDK ülke genelinde 43 birleşeni olan bir çatı örgütüdür. İçerisinde birçok parti vardır. HDK aslında bütün işi toplumsal alanı örgütlemektir. Toplumun bütün sorunlarına çözüm bulmak, çözüm üretmeye çalışmaktır. A mahallesinde bir madde bağımlılığı sorunu varsa, o sorunun üzerine gider araştırmalar yapar ve toplantılar düzenler yani o sorunu çözmek için uğraşır. Bir yerde çevre kalan ediliyorsa, doğa talan ediliyorsa HDK oraya da gider ve sorunları çözmeye çalışır. Yani HDK'nın asıl işi toplumsal alandaki bütün sorunlara çözüm üretmektir.

 

Sistem partisi olarak nitelendirdiğimiz partiler veya bir x partisinde Eş Başkanlık var mıdır? Yoktur. Demokrasiden eşitlikten, hak hukuk adaletten bahsedip eşit temsiliyet diyorsak Eş Başkanlık kesinlikle olmazsa olmazıdır. Kesinlikle kendi anayasası ile çelişen bir durum vardır. Kadın erkek eşitliğinden bahsederken kadının eş temsiliyeti sağlanmalıdır. Bu eşit temsiliyet mücadelesini veren biz HDK'yiz. Siyasi parti olarak HDP'dir. Bu konu için inanılmaz bir mücadele veriyoruz. Bu kesinlik olmaz zorundadır. Bir yerde bir yönetim varsa orada eşit temsiliyet olmak zorundadır.

İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin şunları söyleyebilirim. HDK İstanbul Sözleşmesi için gerçekleşen çalışmaların tam ortasındadır. Yani sahiplenen bir tutumu vardır. İstanbul Sözleşmesi kesinlikle devam etmek zorundadır. İstanbul Sözleşmesini kaldırmak isteyenler bana göre insanlık suçu işliyor. İstanbul Sözleşmesini kaldıralım demek bile abes bir durumdur. Hem kadın erkek eşitliğinden bahsedip hem de İstanbul Sözleşmesini kaldırmaya çalışmak saçmalıktır. Dolayısıyla HDK bu işin tarafıdır. Birleşenlerimizde bu konuda nettir.

Yapılan ittifakı seçime dayalı değil toplumsal sorunların çözümüne dayalı bir ittifak olmalıdır.


Anketlerde ve toplumda görüldüğü gibi AKP ve MHP bloğu güç kaybediyor. Pandemi öncesinde de güç kayıpları vardı. Pandemi süreci ile birlikte iyice bir düşüş var. HDP'nin gücü ve potansiyeli ortadadır. Türkiye'nin 3. büyük partisidir. Anketler üzerinde HDP'yi de dahil ederek değerlendirecek olursak tabi ki güçlü bir fark olur. Şuan için HDP bir ittifakta yer alır mı almaz mı demek için çok erken.

Demirtaş bu ülke açısından değerli bir siyasetçidir


Kahvaltı olayına gelince, sayın Demirtaş bu ülke açısından değerli bir siyasetçidir. Baktığımızda son yıllarda bu ülkenin gelişimini sağlayacak, siyasetin önününü açabilecek öncü bir liderdir. Bu öneride makul bir öneridir. Meral Akşener de siyasi bir partinin lideridir. Gidip onunla kahvaltı yapmak neden bu kadar polemik oldu onu da anlamış değilim. Bu gün Hakkari'den tutundan Edirne'ye kadar sayın Demirtaş'ın adını duyupta saygı göstermeyen istisnadır. Böyle bir kişinin Akşener' e kahvaltıya gitmesi gayet normaldir. Mesele kahvaltı değildir. Mesele oraya gidip ülkenin sorunlarını konuşmaktır. Kalkıp bu konuyu çarpıtarak farklı yöne çekmek onların eksikliğidir.

Cumhuriyet Savcısı saraya gidip geldi ve toplumu sindirmeye dönük operasyonlar başladı. Ayhan Bilgen bugün Kars'a bir ivme kazandırmıştır. Eskiden bir köy havası varken şuan bir kent havasına dönüşmüştür. Bu da çok kısa bir sürede oldu. Böyle samimi bir belediyecilik yapan bir şahsiyeti gözaltına alıp Kayyum atıyorsunuz. Toplum buna hayırdır bu insan ne yaptı diye sorar. Bu ülkeye emek veren arkadaşlarımızı derhal serbest bırakmalılar.

HDP'nin tek bir şiddet içeren açıklaması yoktur. Barbar terör örgütü İŞİD e karşı tutum almışlar


O dönemin MYK'sı ortak bir karar almış ve o dönemde Kobanê'de terör örgütü İŞİD' in oradaki Kobanê halkına yapmış olduğu katliamlara tevacüzlere karşı bir tutum belirlemişlerdi. Bu tutum da neydi? 'biz oradaki halkların yanındayız' şeklindeydi. Katliamlara tecavüzlere karşı sessiz kalmayacağız demişlerdi. Başka bir tutum yoktu. O dönemde HDP'nin tek bir şiddet içeren açıklaması yoktur. Barbar terör örgütü İŞİD e karşı tutum almışlar. Aslında şuan ki iktidarın onları takdir etmesi gerekirken, çünkü İŞİD bir terör örgütüdür, barbardır. Bu terör örgütüne karşı oradaki halklara beraber dayanışma içinde olacağını, onlarla birlikte hareket edeceklerini bildiren bir tutum sergileyen HDP'nin MYK'sı şuanda suçlanıyor. Bunu neresinden tutarsanız elinizde kalır. Bence iktidar bu yanlışında dönmelidir. Şuan suçlanan bütün arkadaşlarımız demokratik siyaset yapan arkadaşlarımızdır.