T24 yazarı Hasan Cemal, Kürt sorunu... Kılıçdaroğlu... HDP... İmralı... Kandil... Ve barış... bugünkü köşesine taşıdı. Kılıçdaroğlu'nun, "Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz" derken olumlu bir çıkış yaptığını düşünüyorum ama, "aması" da var. CHP mutfağında ne pişiyor, bilemiyorum ama Kılıçdaroğlu'nun, "Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz" derken olumlu bir çıkış yaptığını düşünüyorum. T24'ün haberinde CHP liderinin sözleri şöyle: Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı, devleti İmralı ile muhatap kıldı. İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var. Parlamentoda bulunuyor, görevini yapıyor. Dolayısıyla eğer Kürt sorunu çözülecekse, meşru bir organla biz bu sorunu çözebiliriz; bu düşüncedeydim. - T24 Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışı, demin belirttiğim gibi olumlu, önemli bir çıkış. Çünkü Kürt sorununun çözümü konusunda, yani barış yolunda HDP'yi "meşru bir organ" olarak görüyor, muhatap alıyor. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında bir de Erdoğan'a dönük eleştiri var: Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı, devleti İmralı ile muhatap kıldı. İmralı meşru bir organ değil. Burada bir parantez açmak istiyorum. Erdoğan başbakanlığı döneminde sadece İmralı'yı, Öcalan'ı değil, aynı zamanda Kandil'i, PKK'yı da muhatap aldı çözüm için. Ankara-İmralı-Kandil üçgeninin kurulmasına yeşil ışık yaktı. Bugünkü MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kendi temsilcisi olarak Oslo'da, "Oslo barış süreci"nde Kandil'den gelen PKK temsilcilerinin karşısına oturttu. Erdoğan bir zamanlar doğru olanı yapmış, gerçekçi davranmıştı; çünkü İmralı'yı, Kandil'i yok sayarak barış yolu açılamazdı. Ama Erdoğan sonra "doğru yol"dan saptı, ve "devlet"in barışı her zaman namlunun ucunda gören o klasik, yanlış çizgisini benimsedi, bir başka deyişle çıkmaz yola saptı. Erdoğan bugün savaşı köpürtmekle yetinmiyor, aynı zamanda HDP'nin kapısına da kilit vurmanın peşinde gidiyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na söylemek istediğim şu: Barış yolunda HDP'yi muhatap almak son derece yerinde bir politika tercihi. Ama barış yolunda mesafe almak için İmralı ve Kandil'i yok saymak ya da görmezlikten gelmek "realpolitika"nın gerçeklerinden uzaklaşmak olur. Bu arada bir kez daha altını çizmekte yarar var: Yeniden bir barış süreci açılacaksa, PKK'nın silah bırakması şarttır; bu şartın gerçekleşmesinde de en büyük rol hâlâ Öcalan'ındır. Bu köşede çıkan 4 Mart 2021 tarihli yazımın başlığı şöyleydi: Barışın yolu önce PKK'nın silah bırakmasından geçiyor! Yedi ay önceki yazımda şu satırlar da vardı: Edirne'den, hapishane hücresinden, "Silahı ve şiddeti çözüm yöntemi olarak görmek yerine demokratik siyaseti esas almamız gerekir" diye seslenen Selahattin Demirtaş ne kadar haklı. Silah, şiddet, terör çare değildir. Tek çare, barışçı siyasettir, demokratik siyasettir. Ve silahlara veda zamanı çoktan gelmiştir. Silahlara veda edildiği, PKK'nın silah bıraktığı, dağdan indiği bir ortamda, Kürt siyasal hareketi çok daha etkili olur. Biliyorum, kolay değil. Ama başka çare yok: Kürt siyasal hareketinin gerçekten etkili olması, barış ve demokrasi yolunun açılması artık öncelikle PKK'nın silah bırakmasından geçiyor. Kaç yıldır böyle düşünüyorum, kaç defa yazdım. Bu düşüncenin PKK saflarındaki, özellikle HDP içindeki varlığının da çoktan beri farkında olduğumu söyleyebilirim. PKK'nın silahları gömmesi ve dağdan inmesi deyince de... Bu konuda hâlâ en etkili olabilecek tek adresin İmralı olduğunu düşünüyorum. 21 Mart 2013 Newroz'unda "Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp tenekesine giderler, suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler" diye İmralı'dan seslenen Öcalan'ın bugün hâlâ PKK'nın silah bırakmasını sağlayacak, PKK'yı dağdan indirecek yegane güç olduğu kanısındayım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununun çözümünde HDP'yi muhatap almasının önemini vurgularken, realpolitik açısından sorunun İmralı ve Kandil boyutlarını da göz önünde tutmak gerektiğini belirtmekte yarar gördüm. ( Kaynak: https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/kurt-sorunu-kilicdaroglu-hdp-imrali-kandil-ve-baris,32533