İSTANBUL - Diyarbakır’da 1998’deki Newroz’da sahneye çıkmaya başlayan MKM’li sanatçı Mervan Tan, “İlkinde heyecandan dizlerim titriyordu. Newroz’daki coşku ve heyecan, insana umut ve inanç veriyor” dedi. 

Demirci Kawa’nın, Asur kralı Dehak’a karşı Milattan Önce (MÖ) 612’de yaktığı isyan ateşi, Newroz direnişinin sembolü haline geldi. Bu isyan ateşi, bin yıllardır Mezopotamya ve Ortadoğu coğrafyasında birçok halk tarafından yakılarak bugünlere geldi. 1990’larda kitleselleşen ve kentlerin belli noktalarında lastikler yakılarak kutlanan Newroz, 2000’lerden sonra ise yüzbinler ve milyonların buluştuğu kutlamalara dönüştü. 2000 ile birlikte siyasi partilerin organizatörlüğünde yapılan kutlamalara, önceki yılların aksine sanatçılar da sahne almaya başladı. Türkiye ve bölgenin birçok kentinde düzenlenen kutlamalarda her yıl sahne alan yüzlerce sanatçının seslendirdiği şarkılar eşliğinde halaylar çekiliyor. 

11’inci yüzyılda Baba Tahir, 14’üncü yüzyılda Melayê Cizîrî, 17’nci yüzyılda Ehmedê Xanî, Pir Sultan Abdal ve Cigerxwîn’in şiirlerine konu olan Newroz, aynı zamanda şarkılara da konu oldu. Günümüze kadar kaç şarkının yazıldığı bilinmese de ve yazılan çoğu şarkı günümüze kadar gelemese de büyük bölümü son 50-60 yılla tarihleniyor.

1998’DE SAHNE ALDI

Bu yıl “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla 29’u il 72 merkezde gerçekleştirilecek Newroz kutlamalarında, her yıl olduğu gibi Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılar da yerini alacak. 1998’deki Diyarbakır Newrozu’nda Koma Agirê Jiyan grubunun solisti olarak sahneye çıkan sanatçı Mervan Tan, o günden sonra birçok Newroz’da sahne aldı. 

NEWROZ İÇİN 4 ŞARKI 

Newroz’a ilişkin “Newroza Gel”, “Newroz Jiyan”, Azadî” ve “Dîlana Azadiyê” adlı şarkıları besteleyip seslendiren Tan, son şarkısı “Dîlana Azadiyê”yi daha yayımladığını söyledi. Tan, şarkılarının ilkini de 1991 yıllında çıkardığını kaydetti. 

KÜRT HALKININ DİRENİŞİ

10 yaşından beri müzikle uğraşan Tan, 90’yıllırda köy boşaltmaları nedeniyle ailesi ile birlikte Bitlis’ten İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Daha sonra Agîre Jîyan Müzik grubunda yer alan Tan, 28 yıldır MKM bünyesinde müzik çalışmalarını sürdürüyor. Newroz’un Kürt halkı ve kültürü için önemini değerlendiren Tan, aynı zamanda Newroz şarkılarını yazarken yaşadığı duyguları da paylaştı. Şarkıları yazarken çok heyecanlandığını belirten Tan, şarkıyı yazmaya ilham veren şeyin ise Kürt halkının içinde bulunduğu mevcut durumu gözlemlemek olduğunu dile getirdi. Tan en son yazdığı ve henüz yayımlanmayan “Dîlana Azadiyê” şarkısını örnek vererek, bu şarkıda Kürt halkının verdiği direnişi yansıtmaya çalıştığını belirtti. 

KATMANLI SALDIRI MEKANİZMASI 

1990’lardan beri Kürt halkının üzerinde çok katmanlı bir saldırı mekanizmasının olduğunu, bundan kendisinin de etkilendiğini dile getiren Tan, birçok arkadaşlarının gözaltına alındığını, tutuklandığını ve katledildiğini söyledi. Tan, “Çok fazla zulüm vardı, ancak çalışmalarımızdan geri kalmamaya özen gösteriyorduk. Bu saldırılara karşı güçlü bir karşı koyuş vardı. O kadar çok saldırı oldu ki artık ne yaşadık hatırlamıyorum bile. Öyle ki bugüne değin hakkımda en az 20 soruşturma açıldı. Eğer Kürt kültürü ve müziği üzerine çalışmalar yapan bir Kürt sanatçı iseniz, bu baskı ve saldırılar her zaman karşınıza çıkar” diye konuştu. 

‘KÖKLERİM İÇİN’ 

Kürt halkı için 28 yıldır yaptığı müziklerle direndiğini ve bunun başarının kalıcılaşacağı güne kadar da sürdüreceğini ifade eden Tan, “Kürt dili, kültürü ve müziği için her zaman mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü Kürt halkının verdiği mücadele diğer halkların verdiği mücadeleye örnek olmuş durumda. Dünya üzerinde Kürt halkına yönelik saldırılar benzersizdir. Ancak ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, buna karşı duruş da hep oldu. Hiçbir zaman çalışmalarımızdan elimizi çekmeyeceğiz. Üzerinde filizlendiğim ve köklerim olan topraklar için mücadele etmeyi sürdüreceğim” diye kaydetti. 

İLK DİYARBAKIR’DA SAHNEYE ÇIKTI

İlk olarak 1998’de Diyarbakır’da Koma Agirê Jiyan müzik grubunun solisti olarak sahneye çıktığını anlatan Tan, “Sahneye çıktığımda karşımda milyonlarca insan vardı. Heyecandan dizlerim titriyordu. Şu anda bile düşündüğümde, bana güzel bir rüyaymış gibi geliyor. Zaten o zaman sahneden indiğimde rüyada olduğumu söylemiştim. Newroz’daki coşku ve heyecan insana çok farklı duygular yaşatıyor. En başta halk insana umut ve inanç veriyor. Orada yaşadığım heyecan her zaman ruhumda kalmaya devam edecek” dedi.  

MİLYONLAR BİR ARAYA GELİYOR

90’lardaki Newroz coşkusunun ve heyecanın bugünde sürdüğünü ve Newroz’un haklara inanç ve umut vermeye devam ettiğini dile getiren Tan, “İlk konserimizi MKM’nin Tarlabaşı’nda bulunan bürosunun zemin katından düzenledik. Konsere baskılardan ve o dönemin imha politikalarından dolayı sadece 40 kişi gelmişti. Kürt halkının bu politikalara karşı destansı direnişinin ve başkaldırısı sonucu bugün düzenlenen konserlerde binler, Newrozlarda ise milyonlar bir araya geliyor” şeklinde anlattı.

Newroz’un Kürt halkı için direnmek, kendini yenileyip güçlendirmek olduğunu belirten Tan, Kürt halkı için 28 yıldır yaptığı müziklerle direndiğini ve başarının kalıcılaşacağı güne kadar da sürdüreceğini ifade etti. Tan, “Kürt dili, kültürü ve müziği için her zaman mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü Kürt halkının verdiği mücadele diğer halkların verdiği mücadeleye örnek olmuş durumda. Dünya üzerinde Kürt halkına yönelik saldırılar benzersizdir. Ancak ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar buna karşı duruş da hep oldu. Üzerinde filizlendiğim ve köklerim olduğu topraklar için mücadele etmeyi sürdüreceğim” diye kaydetti.

NEWROZ ÇAĞRISI 

Tan, Kürt halkına ve halklara Newroz’a katılım çağrısında bulunarak, “Halka olan inancım tamdır. Bu yıl diğer yılla göre daha güzel geçecek. Bu yılki Newroz daha da coşkulu geçecek. Halk her yerde alanları dolduracak. Her yıl Newroz bizim için farklı bir anlam barındırıyor. Çünkü Kürt halkının özgürlüğüne kavuşması ancak birlikle olur. Onun için halktan şöyle bir beklentim var; birlik olsunlar ve Newroz alanlarını doldursunlar” ifadelerini kullandı. 

MA / Mazlum Engindeniz

Editör: Haber Merkezi