10 Ekim Dünya Evsizler Günü sokakta yaşayanlar için farkındalık yaratmayı hedefleyen bir gün. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ’de de on binlerce insan karda kışta, yağmurda çamurda,  ve korunmaya muhtaç şekilde başına ne geleceğini bilmeden sokaklarda yaşıyor. İstanbul’un sokaklarında bir karton üzerine sığınmış, parkta bir bankta gecesini geçiren sıcak bir eve hasret Hayati, Mehmet, Kader ve Altan on binlerce evsizden sadece birkaçı. Toplum tarafından ötekileştirilen, devletin ilgisiz bıraktığı bu insanlar “Neden bir tüpümüz olmasın? Bizim de sıcak bir yemeğimiz olmasın” diyorlar. Her gün önünden geçtiğimiz ama göremediğimiz İstanbul’un evsizleri ile sokakta yaşadıkları hayatı konuştuk.
Cumhuriyet gazete İlayda Kaya / Leyla Kılıç haberine göre; İstanbul’un evsizlerinden Kader (50), 18 yaşından bu yana sokaklarda yaşıyor. Annesini çocuk yaşta kaybettiğini ve 10 yaşında cinsel istismara maruz kaldığını anlatan Kader, “10 yaşındayken öz babamın tecavüzüne uğradım. Yıllarca süren istismar sonucunda öz babamdan çocuk sahibi oldum. Oğlumun nerede olduğunu bilmiyorum. İnsanın canavarıyla aynı evde yaşaması çok zordu” diyor. 18 yaşına geldiğinde babasının şiddetine sessiz kalamadığını kaydeden Kader, “Babamın yaptıklarını komşularımıza anlatmaya başladım. Unkapanı halkına kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Bir gün babam eve gelmedi. Diğer gün ölüm haberini aldım. Kardeşlerim de beni kabul etmedi. O günden bu yana sokaklarda yaşıyorum” diye konuşuyor. 6 yıldır Taksim’de sokaklarda yaşayan Mehmet (51) de alkol sorunu yüzünden 16 yıllık evliliğini sonlandırdığını en çok da çocukları ile torunlarını görememekten üzüntü duyduğunu söylüyor. Kendilerinin yalnızca kış aylarında akıllara geldiğinden sitem eden Mehmet, “Daha önce Zeytinburnu, Alibeyköy gibi birçok yerde kaldım. Bin kişi hepimiz bir alanda kalıyoruz. 600 kişilik yatak var, 400 kişi yerde yatıyor. O perişanlığa gitmek istemiyorum. Orada da yatsam burada da yatsam yerdeyim” diye konuşuyor.

‘Geriye dönmek isterdim’

Uzun süre sokaklarda yaşayan Altan (42) da alkol kullandığı için ailesinin dağıldığını ve artık sağlık sorunları ile mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Sokaklarda kimi zaman 1 hafta  kaldığını anlatan Altan, “Sokakta ölsek kimse dönüp bakmaz. Bazen bir simitle gün geçirdiğimiz oluyor. Geriye gidip alkolü bırakabilmek, eşimle ve çocuklarımla mutlu günlerim olmasını isterdim. Sıcak yatağı ve yemek yemeyi de çok özledim” diyerek yaşadığı zorluğu ve pişmanlığını anlatıyor. Hayati (32) ise 8 yıldır İstanbul’un sokaklarını mesken tutan evsizlerden. Annesi ve babasını çoçuk yaşta kaybettiğini ve çalıştığı bir gemide kaptanın kendisine tecavüze kalkıştığını anlatan Hayati, “Saldırı girişimine karşı durdum ve adamı bacağından bıçakladığım için cezaevine girdim. Çıktıktan sonra da Üsküdar’da sokakta yaşamaya başladım. Burada uyuşturucu madde kullanan çok fazla. Beni de içmeye zorlayanlar oldu. Hatta evlerine davet edenler oldu. Sıcak bir yuva olur diye kabul ettim ancak orada da kesici aletlerle saldırdılar. Ben de evden kaçarak yeniden sokaklara sığındım” dedi. Kadıköy’de esnafın kendisine yardım ettiğini söyleyen Hayati, “Kendimi burada güvende hissediyorum. Büfeye yardım ediyorum. Onlar da büfenin içinde uyumama izin veriyorlar” diyor.






‘Toplam 16 tane Evsizler Barınağı kurduk’
Kimsesiz ve evsizler için çalışmalar yürüten gönüllü kuruluş Şefkat Derneği’de yılda yaklaşık bin evsize yaşamaları için destek veriyor. Şefkat Derneği Başkanı Hayrettin Bulan, Beyoğlu,
Güngören, Maltepe ve Esenyurt gibi semtlerde ‘Evsizler Evi’ kurduklarını söyledi. 8’i İstanbul’da olmak üzere toplam 16 tane ‘Evsizler Barınağı’ kurduklarını belirten Bulan, “Evsizlerin hayata tutunmasında köprü oluyoruz. İstanbul’da en az 10 bin, Türkiyegenelinde ise 100 bini aşkın sokakta yaşayan insan var. Evsizler o kadar yok sayılıyor ki nüfus sayımlarında bile dikkate alınmıyorlar” dedi.
Editör: Haber Merkezi