URFA - Kürt halkı, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla bir kez daha 4 Nisan’da da “Güneşe Yolculuk" adıyla Amara’ya yürüyecek. Yolculuğun nasıl bir atmosferde geçeceğini ise devletin tutumu gösterecek.

MA'nın haberine göre; Küresel güçlerin 21’inci yüzyılın başında Ortadoğu’ya dönük giriştiği müdahalenin ilk adımı PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslar arası komplo oldu. Bu komplo sonucunda 15 Şubat 1999 yılında Türkiye’ye teslim edilen Öcalan, 22 yıldır İmralı Adası’nda tutuklu. 2013-2015 yıllarını kapsayan ‘çözüm süreci’ dışında buraya getirildiği ilk günden bu yana tecrit altında alınan Öcalan’a yönelik bu tecrit politikası, çözüm sürecin sonlandırılması akabinde daha da derinleştirilmiş durumda. Öyle ki dünyanın gözü önünde yine uluslararası ve ulusal hukuk açık biçimde onun şahsında çiğnenerek, ailesi ve avukatları ile görüştürülmüyor.

Komplo öncesinde olduğu gibi, İmralı’ya konulduğu günden bu yana mevcut tecrit koşullarına rağmen başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için düşünsel-ideolojik çaba içerisinde olup, bu konuda politikalar geliştiren Öcalan, kökü cumhuriyetin kuruluşuna uzanan tarihsel bir haksızlığa karşı çıktığı için Kürtler için bir “önder”. 

Bundandır ki Öcalan’ın 72'nci doğum gününü kendilerinin doğum günleri kabul eden Kürtler, her 4 Nisan’da "Güneşe Yolculuk" ve "Güneşe Özgürlük" gibi adlandırmalarla yönlerini Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Amara Mahallesi’ne çeviriyor.

Devlet tarafından izin verildiğinde adeta bir festivale dönüşen bu kutlamalar, yasaklandığında ise yaşanan şiddet ve ölüm olaylarıyla tarihe kaydoldu.

İlk olarak 2004'te başlayan kutlamaların son 16 yıllık detayları şöyle:

2004

KHK ile kapatılan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) tarafından 4 Nisan 2004 yılında yapılan ilk kitlesel yürüyüşe, Türkiye'nin her tarafından on binlerce kişi katıldı. Tüm engellemelere rağmen kitle, Amara yolunda buluştu. 

Kitlenin önü Amara’ya 20 kilometre kala, askerler, özel harekat timleri ve yüzlerce polis tarafından kesildi. TUHAD-FED yetkilileri ile polis arasında yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmayınca, kitle yürüyerek barikatları aştı ve Amara’ya doğru harekete geçti. Kitlenin yürüyüşe geçmesiyle, polis zırhlı araçlar ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Panzerlerden halkın üzerine gaz bombası yağdırılırken, asker silah dipçikleriyle halka saldırarak onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu. Günün sonunda onlarca kişi yaralandı ve belirlenen bir heyet, Amara'da Öcalan ailesine ulaşarak doğum gününü kutladı.

2005

Organize edilen Amara yürüyüşüne, engellemelere rağmen bir önceki yıla göre daha çok katılım oldu. Ancak kitlenin önü Halfeti karayolunun Birecik'in Karataş mevkiinde kesildi. Polis ve askerler kurdukları barikatla adeta yola duvar örerken, onbinler yürümekte kararlı davrandı. Saatlerce süren saldırı sonucunda onlarca kişi yaralandı. Saldırılara bir taraftan karşılık veren yurttaşlar, diğer yandan Karataş bölgesindeki tepelere taşlarla "Rojbûna te pîroz be" ve "PKK" yazılamaları yaparak geri döndü. Engellemelere rağmen kırsal yolları kullanıp, Amara'ya ulaşan yüzlerce kişi ise Mehmet Öcalan'ın evinde doğum günü kutlaması yaptı.

2006

Bu yılda 28-31 Mart tarihleri arasında Diyarbakır'da yaşanan toplumsal olayların etkisiyle Amara’da yapılan kutlamalara yine izin verilmedi. Yine de Amara’ya akan onbinler ise Birecik'te durduruldu. Engellemelere rağmen Fırat kıyısında buluşan kitle, doğum günü kutlaması gerçekleştirip, Fırat'a karanfiller bıraktı. Önceki yıllarda olduğu gibi Amara'ya yine farklı yollardan ulaşan yurttaşlar, Öcalan'ın doğduğu evde doğum günü kutlaması yaptı.  

2007

2007 yılındaki yürüyüşe Öcalan’ın zehirlendiği yönündeki haberler damga vurdu. “Sağlığı sağlığımızdır” şiarıyla gerçekleştirilen yürüyüşe katılan onbinler, İmralı’ya bağımsız sağlık heyetlerin gitmesini istedi. Yapılan müdahaleler sonucu yaşanan taşlı sopalı çatışmalarda onlarca kişi yaralandı. Engellemelerle karşılaşsalar da Öcalan'ın doğduğu eve ulaşan yurttaşlar, doğum günü kutlaması yaptı. 

2008

Takvimler 2008’i gösterirken başta Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Mersin, Adana, Antep, İstanbul, Hakkâri ve Siirt olmak üzere birçok ilden onbinlerce kişi Amara’ya gitmek üzere Suruç’un Aligor Mahallesi’nde bir araya geldi. O yıl diğer yıllara göre kutlamalar festival havasında gerçekleşti. Gece boyunca kitle kurulan platformda çalınan ezgiler eşliğinde Öcalan’ın doğum gününü kutladı. Aligör’de yapılan kutlamanın ardından 4 Nisan sabahı binlerce araçlık konvoyla onbinlerce kişi, Amara’ya gitmek istedi. Fakat kolluk birimleri tarafından "operasyon var" gerekçesiyle Amara’ya 20 kilometre kala barikatlar kurularak, yürüyüşçüler engellendi, çıkan çatışmalarda yine onlarca kişi yaralandı. 

2009 

Onbinlerce kişi, "Özgürlüğün özgürlüğümüzdür" şiarıyla çıktığı Amara yolunda Aligor'da buluştu. 4 Nisan sabahı ise Aligor'de Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla fidanlar dikildi. Fidan dikiminin ardından kitle Amara’ya ulaşmak için araçlarla yollara döküldü. Yürüyüşçülerin önü, Amara’ya 20 kilometre kala polis ve asker tarafından kesildi. Kitle barikatı aşmak isteyince, askerler ve polislerin müdahalesine maruz kaldı. Plastik ve gerçek mermilerle halkın üzerine ateş açılması sonucu yüzlerce kişi yaralandı. Polis ve asker saldırısı sonucu Dicle Üniversitesi öğrencisi Mahsum Karaoğlan ve Suruçlu inşaat işçisi Mustafa Dağ, atılan gaz bombalarının isabet etmesi sonucu hayatlarını kaybetti.

2010

"Öcalan’a özgürlük" ve "Doğuşun doğuşumuz, özgürlüğün özgürlüğümüzdür" şiarlarıyla Amara yürüyüşünün startı verildi. Mahsum Karaoğlan ile Mustafa Dağ hayatlarını kaybettiği bir önceki yıla göre katılım daha yüksek oldu ve onbinler Aligor beldesinde buluştu. Amara’ya doğru hareket eden kitlenin önü yine kesildi, ancak kitlenin kararlığı üzerine bir grubun köye girmesine izin verildi. 700 kişilik bir grup Amara’ya girerek Öcalan’ın doğum gününü kutladı.  

2011

2011 yılında Öcalan’ın doğum gününü kutlamak için onlarca kentten onbinlerce kişi 3 Nisan günü Urfa’nın Halfeti ilçesinde bir araya geldi. Bu yıldaki kutlamalar festival havasında geçti. Sabahtan başlayan kutlamalar gece geç saatlere kadar sürdü. Önceki yıl ki kutlamalarda yaşamlarını yitiren Karaoğlan ve Dağ da yaşamlarını yitirdikleri yerde anıldı.

2012

Bu yıl ki kutlamalar öncesinde devlet OHAL ilan etse de Kürt halkı kutlama yapmaktan vazgeçmedi. Tarihler 3 Nisanı gösterdiğinde Türkiye'nin her tarafından onbinler Amara’ya akın etti. Engellemelere rağmen yola çıkanlar gözaltına alındı, sürücülere trafik cezaları kesildi. Urfa genelinde giriş ve çıkışlara kısıtlama getirildi. Urfa merkezinden Halfeti ilçesine kadar 30 kontrol noktası kuruldu. Yürüyüşçülerin toplanma adresi Suruç’un Aligor beldesi oldu. Belde polis ve askerler tarafından ablukaya alınarak, kimsenin girişine izin verilmedi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri, parti temsilcileri ile yapılan tartışmaların ardından Aligor beldesine giriş yapıldı. Devletin tüm engellemelerine rağmen onbinlerce kişi Urfa’ya ulaştı ve Öcalan’ın doğum gününü kutladı. Yine farklı yollardan Amara'ya ulaşan kitle, doğum günü kutlaması yaptı. 

2013

2013 yılı çözüm sürecinin başladığı ve silahların sustuğu yıl oldu. Öcalan’ın tarihi Diyarbakır Newroz’un da okunan mesajı yıla damgasını vurdu. Sonrasında Kürtler bir kez daha “Demokratik çözüm Öcalan’a özgürlük” şiarıyla 4 Nisan kutlamaları için yönünü Amara'ya çevirdi. Yüzbinlerin katıldığı kutlamaların hazırlıkları günler öncesinden başladı. Kurulan çadırlarda Öcalan'a ait fotoğraflar sergilendi, havai fişekler patlatıldı. 

2014: ÖCALAN MESAJ GÖNDERDİ

Bu yılki kutlamalara PKK Lideri Abdullah Öcalan bulunduğu İmralı F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği mesaj damgasını vurdu. Öcalan, mesajında şunların altını çizdi: 

"Sevgili Kürdistan Halkı, 4 Nisan’ı benim kişisel doğum günümden çok bir halkın yeniden doğuşu olarak anlamlandıran, özgürlük hayallerini şahsımda birleştirip, Amara’ya yürüyen bütün yoldaşlarımı, gençleri, kadınları saygıyla selamlıyorum. 40 yıl önce 'Kürdistan sömürgedir' diyerek başladığımız özgürlük mücadelemiz, artık sizlerin fedakârlığı, tartışılmaz değerlerimizin emeği ve tüm kurumlarımızın kararlı mücadelesiyle öz yönetimsel yaşamın eşiğine gelmiştir. Bu coğrafya çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı ve çok farklı gerçekliklerin yan yana yaşadığı bir halklar bahçesiydi. Bütün Ortadoğu halkları, Kapitalist Modernite’nin kendi topraklarına ve değerlerine dönük seferi azgınlaştığında, ulus devlet gerçekliğinin katliamcı yüzüyle karşılaşmıştır. Bundan böyle eski rejimler ve onların ideolojileriyle bu topraklarda yaşanılamayacağı anlaşılmıştır. Özgür toplumun inşası, ancak demokratik özerk yönetimlerin geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Özgür yarınları kurmak, ancak köleleştirilmiş insanın yerine özgür insanı koymakla mümkündür. Bu gerçeklik ışığında bakıldığında, fiziki zindanların çok önemsiz olduğu da anlaşılacaktır. Kendi mücadele pratiğimizin bütün dünya halklarına verdiği ilham, tam olarak da zindanların birer özgürlük alanlarına dönüştürülmesi gerçeği olmuştur. Böyle bakılmadığı zaman dağları, ovaları ve kentleriyle bütün bir ülkenin karanlık bir zindana dönüştüğünü biliyoruz. Aramızdaki fiziki ayrılık önemsizdir. Ben bugün sizlerle beraber Amara’da kurulan güneşin sofrasındayım. Tek tek bütün yoldaşlarımın arasındayım. Sadece bizlerin değil, bütün uygarlığın doğumuna tanıklık etmiş topraklarımızı başta kadın ve genç yoldaşlarımız olmak üzere bütün halkımızın özgürlük bilincine emanet ediyorum. Hep birlikte özgür bir ülkede buluşacağımıza olan inancımla hepinizi kucaklıyorum.”

2015

Kutlamalar için günler öncesinden özelikle bölge kentlerinde "Öcalan’a özgürlük" talepli yürüyüşler gerçekleştirildi. Urfa, Adıyaman ve Antep üzerinden 3 koldan yapılan yürüyüşe onbinlerce kişi katıldı. Yürüyüşün dördüncü kolu ise Diyarbakır’da başlatıldı. Başlatılan Amara yürüyüşleri, 3 Nisan günü Halfeti’ye ulaştı ve ismi "4 Nisan Parkı" olarak değiştirilen Newroz alanında tüm gün festival havasında kutlama gerçekleştirdi. 

2016

2016 yılında yapılan Amara yürüyüşünün talebi, Öcalan üzerinde devam eden tecridin son bulması ve müzakere masasına geri dönülmesiydi. Çatışmalı süreçle yeniden getirilen yasaklama kararı kapsamında Urfa'ya çıkan yollar, polis ve askerler tarafından tutuldu. Engellemelere rağmen yurttaşlardan bir kısmı Amara'ya ulaşmayı başardı, doğum günü kutlaması yaptı. 

2017

Öcalan’ın 68'inci yaş günü için Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde gerçekleşen yürüyüş, yasaklamalara, engellemelere, saldırılara rağmen Amara mahallesindeki kutlamayla son buldu. Günler öncesinden Amara ve Halfeti’ye gelen yurttaşlar bir gün öncesinden gazeteciler de dahil olmak üzere İçişleri Bakanlığı’nın talimatı olduğu gerekçesiyle mahalleden çıkarıldı. Halfeti ve Amara ablukaya alınırken, yurttaşların bekleyişi saatlerce devam etti.

 Amara'ya ulaşabilen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, TJA, Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi aktivistlerinin yanı sıra Cizre’de katledilen Mehmet Yavuzel’in annesi Hanım Yavuzel, Rohat Aktaş’ın annesi Meliha Aktaş, Antep ve Urfa ve civar mahallelerden gelen çok sayıda kişi ile Öcalan ailesi, doğum günü kutlaması yaptı.

2018

2018’de yapılmak istenen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 69’uncu yaş günü kutlamaları "yasak" kararına takıldı. Kent genelinde uygulamaya sokulan engellemeler nedeniyle halkın Amara’ya gitmesinin önüne geçilmeye çalışıldı. Son hafta Amara’da konuşlandırılan jandarmalar Öcalan’ın doğduğu evi abluka altına aldı. Halfeti ilçesi ve Urfa girişlerindeki birçok noktada engelleme noktaları kuran jandarmalar, yurttaşların Urfa, Halfeti ve Amara’ya ulaşmasını engelledi. Amara’ya giden yol ile Halfeti ilçesinin girişini tutan jandarma ve polisler, kütüğünde Halfeti yazmayan hiç kimseyi ilçeye sokmadı. 

Tüm bu baskı ve engellemelere rağmen iki gün öncesinden Halfeti'ye gelen DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP milletvekilleri ve onlarca yurttaş ise, polislerin zırhlı araçlar ile abluka altında tuttuğu HDP Halfeti İlçe Örgütü binasından çıkamadı. Halkın Amara’ya gidişlerine izin verilmezken, Öcalan’ın doğduğu evde açıklama yapan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, engellemelere tepki göstererek, Öcalan'ın doğum gününü kutladı.

2019: AÇLIK GREVİ VE ÖLÜM ORUCU

Kutlamalar öncesinde devletin yasakçı tavrı kendisini yeniden gösterdi. Urfa Valiliği’nin 1-6 Nisan tarihleri arasında ‘eylem ve etkinlik yasağı’ ilan etmesi ile Amara Mahallesi abluka altına alındı. Alınan bu karar doğrultusunda Amara'ya giden yollar, asker ve polisler tarafından zırhlı araçlar ve TOMA’larla kapatıldı. Ablukaya alınan mahalleye sakinlerinin dışında girişlere izin verilmedi. 

“İçişleri Bakanı'nın talimatı” denilerek, HDP Milletvekili Ömer Öcalan dahi mahalleye sokulmadı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Kürt halkına bulunduğu her alanda Öcalan’ın doğum günü kutlama çağrısında bulundu. Kürtler, tüm engellemelere rağmen bulundukları her kentte ve alanda 4 Nisan’da doğum günü etkinliği düzenledi.

Bu yıl ki kutlamalara “tecridin kaldırılması” talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven tarafından 8 Kasım 2018 tarihinde başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleri damga vurdu. 

4 Nisan yaklaştığında binlerce tutuklu açlık grevinde "Tecridi kıralım, faşizmi yenelim" şiarıyla dünyada eşi benzeri görülmemiş bir eyleme imza attı. 200 günü bulan açlık grevi sürecinde 9 kişi yaşamına son verdi. Kimi tutukluların ölüm orucuna dönüştürdüğü bu eylem tecridin kapılarını kırdı ve Mehmet Öcalan 8 Ocak’ta İmralı Adası’na gitti. Bu görüşmeyi yeterli bulmayarak eylemlerini sürdüren Leyla Güven, 3 milletvekili ve tutukluların tutumu sonuç aldı. Öcalan'ın avukatlarından Nevroz Uysal ve Rezan Sarıca, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs, 22 Mayıs, 12 Haziran, 18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde müvekkilleriyle görüştü. Görüşmeler sonucu Öcalan'ın çağrısıyla 26 Mayıs tarihinde açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri sonlandırıldı.

2020: KORNAVİRÜS ENGELLİ 

2020’de yapılmak istenen 4 Nisan kutlaması, Çin’in Wuhan kentinden ortaya çıkıp, kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Pandemi (Küresel salgın) olarak ilan ettiği bulaşıcı virüs engeline takıldı. Salgından dolayı herhangi bir kutlamanın yapılmayacağı yönünde açıklamalar yapılsa da her yıl olduğu gibi bir kez daha Amara’ya çıkan yollar jandarma ve polis tarafından kapatıldı, mahalle ablukaya alındı. 

BİNLERCE TUTSAK YİNE AÇLIK GREVİNDE 

Leyla Güven'in başlattığı açlık greviyle sonlandırılan, çok ancak kısa süre sonra fabrika ayarlarına dönen devletin yeniden devreye soktuğu tecride karşı bir kez daha Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutulan binlerce PKK’li ve PJAK’lı tutsak, 27 Kasım’dan bu yana süresiz-dönüşümlü açlık grevinde.

Süren bu açlık grevi eyleminin gölgesinde yapılacak bu yılki 4 Nisan kutlamalarına renge bürüneceğinde devletin yaklaşımı etkili olacak.

Editör: Haber Merkezi