İSTANBUL–ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Kürtler tarafından 1990’lı yıllardan itibaren kitlesel olarak kutlanan Newroz, bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle iptal edildi. Yıl yıl derlediğimiz Newroz kutlamalarına dair gazete manşetleri, o günkü siyasetin rengi ve diline göre değişiklikler gösteriyor.

MA / Semra Turan'nın haberine göre; Kürtler için tarihi öneme sahip olan kitlesel Newroz kutlamaları bu yıl koronavirüs salgınlığı nedeniyle iptal edildi. 1990’lı yıllardan bu yana Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerinin tamamında alanları tıka basa dolduran Kürtler, salgın nedeniyle bu yıl Newroz’u kitlesel bir şekilde kutlayamayacak. Baharın gelişi, yeni bir uyanışı ifade eden Newroz ateşinin bu yıl küçük çaplı sembolik etkinliklerde yakılması bekleniyor.

1990’lı yıllarda hükümet ve sermaye medyasına ait gazeteler Newroz kutlamalarına yer vermezken, verilen haberlerde de savaş dili ön plana çıkıyordu. Bu gazeteler 2000’li yıllarda ise kısmen de Newroz haberlerini görmeye başladı. Bu ilgi özelikle çözüm süreci döneminde ise ana akım medyanın da birinci gündemi haline dönüşüğ, gazetelerin manşetlerine taşındı.


Öyle ki, “Diyarbakır’dan tarihi gün” manşetleri ile haber servis eden gazeteler, çatışmalı sürecin tekrar başladığı 2016 yılı ve sonrasında ise Newroz kutlamalarını tekrardan illegal bir şekilde yansıttı.


1990'lı yılların yasaklı Newroz kutlamalarından bugüne Kürt medyası ile hükümet ve farklı sermaye gruplarına ait gazetelerin manşetlerinde Newroz’u nasıl gördüklerini derledik.


1991: KANLI BİLANÇO 31 ölü 


Newroz kutlamalarının başladığı 1991 yılında devlet güçleri tarafından bölgede katliamlarla gündem oldu. Haftalık yayın yapan Yeni Ülke gazetesi “Newroz Türk bayramı oldu” ve “Kürt halkının direniş ve zafer günü: Newroz her yerde” manşetiyle çıkarken, Hürriyet gazetesi ise devlet güçlerinin halka saldırısını meşrulaştıran “Kanlı Nevruz’un bilançosu 31 ölü: Bayram mı, isyan mı?” manşetine yer verdi. Gazete haberinde “Günlerdir endişe ile beklenen Nevruz’da korkulan oldu. Tahrikçiler muratlarına erdi… Cizre ve Şırnak kana boyandı; biri polis 31 kişi öldü. Van, Cizre ve Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi” ifadelerine yer verdi.


1992: PKK’Lİ ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLDÜ!


1992 Newroz kutlamalarında da devlet güçlerinin yaptığı katliamlar artarken, Newroz buna karşı gösterilen direnişin gölgesinde kutlandı.  Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel 'in Newroz bayramını isteyen herkesin özgürce kutlayabileceğini açıklamasına rağmen, bölge illerinde yapılan kutlamalarda güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 94 kişi öldü. Bu kişiler gazete manşetleri ve haberlerinde PKK‘liler olarak gösterildi. Yeni Ülke gazetesi, “Newroz piroz be” manşetiyle çıkarırken, Milliyet Gazetesi, “Adana, Şırnak ve Cizre’de büyük çatışma; Biri polis 24 ölü: Bayram değil isyan” başlığıyla çıktı. Cumhuriyet ise “Kanlı Newroz” başlığıyla haberi manşetine taşıdı.


1993: PKK APO’YU DİNLEDİ


PKK’nin ateşkes çağrısıyla gidilen 1993 Newroz kutlamasında Hürriyet gazetesi iç sayfa haberlerinde “PKK, Apo’yu dinledi” başlığıyla duyurdu. Haberin spotunda “Nevruz, üç yıldan beri ilk defa Güneydoğu’da ve bütün yurtta, ufak tefek olayların dışında sakin geçti. Milliyet gazetesi ise “Ne günlere geldik” başlığıyla Newroz kutlamalarını gördü.


1994: HALK SOKAKLARA ÇIKMADI


1994 yılında PKK’nin “Newroz’u evde kutlayın” çağrısı üzerine bölge kentlerinde halk sokaklara çıkmadı. Türkiye kentlerinde ise daha farklı bir tablo ortaya çıktı. Hemen hemen Kürtlerin bulunduğu tüm Türkiye kentlerinde halk sokağa çıkarak kutladı. Özgür Gündem gazetesi “Resmi ‘Nevruz’ tutmadı” manşeti ile gördü. Milliyet gazetesi sür manşetinde, Avrupa’dan gelip Newroz kutlamalarına katılanları hedef göstererek, “Nevruz’un akbabaları” başlığını attı.


1995: KİTLESEL KUTLANMADI


Tüm baskı ve saldırılara rağmen yıldan yıla kitleselleşen Newroz kutlamaları 1995 yılında devlet erkanı tarafından resmi düzeyle kabul görülüp kutlanırken, Kürt siyaseti tarafından yapılan toplantılar şeklinde geçti. Birçok yerde Newroz’u kutlayan halka şiddet uygulandı.  Özgür Ülke gazetesi 2 Şubat 1995 tarihinde kapatıldı ve ancak Mart ayının son günlerinde tekrar açılabildi. Milliyet gazetesinde ise her hangi bir Newroz haberine yer vermedi. Gazete, sayfalarının nerdeyse tamamını devletin Irak’a yapılan sınır ötesi operasyonlarına ayırdı.


1996: DEVLET RESMİ OLARAK KUTLADI


Devletin yıldan yıla değişim gösterdiği Newroz kutlamaları 1996’da devletin tüm kurumlar  tarafından gönderilen resmi mesajlarla kutlandı. Demokrasi gazetesi “Dün Newroz’du” manşeti ile çıkarken, Meydan gazetesi ise “Nevruz alarmı” manşeti ile devletin Newroz kutlamaları karşısında aldığı “güvenlik önlemleri”ne dikkat çekti. Milliyet gazetesi Newroz haberlerini dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Nevruz” kutlamasına katıldığı fotoğraf karesi ile “Olaysız Nevruz” şeklinde verdi.


1997: HALK YASAK TANIMADI


1997 yılında kutlamalara izin verilmemesine rağmen rağmen halk sokaklarda kutladı. Demokrasi gazetesi kutlamaları manşetten “Newroz coşkusu her yerde” başlığı ile duyururken, Milliyet gazetesi ilk sayfanın alt köşesinde gördüğü Newroz haberini “Eylemli, olaysız Nevruz” şeklinde verdi.


1998: ÖZGÜR BASINA NEWROZ BASKINI 


Ülkede Gündem gazetesi 21 Mart 1998 yılında “Kürtlerin direniş bayramını kardeş halklar ortak kutluyor: Newroz pîroz be” manşetiyle çıktı. Gazete, 22 Mart günü ise “Yüzbinler diriliş ateşini gürleştirdi” manşetiyle okuyucuyla buluştu. Ayrıca yapılan Newroz haberlerinden kaynaklı Gündem gazetesi ile çok sayıda yayın organı ve derneğe polis tarafından baskın düzenlendi ve çok sayıda kişiyi gözaltına alındı. Yıllara oranla daha kitleselleşen Newroz kutlamaları Milliyet gazetesi tarafından hiç görülmedi.


1999: GAZETELER KAPATILDI


1999 yılındaki Newroz kutlamalarında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo sonucu Türkiye'ye getirilişi nedeniyle öfke hakimdi. Olağanüstü önlemlere rağmen on binler kentlerde sokağa çıkarak, Öcalan’ın özgürlüğünü talep etti. Özgür basın geleneğinden gelen gazeteler kapatıldığı ve sansürlendiği için Newroz’u manşetine taşıyamadı. Milliyet gazetesi Newroz haberlerini “Nevruz’da bol gözaltı” başlığı ile servis etti.


2000: İZİNLİ KİTLESEL NEWROZ


2000 yılında izinli yapılan kitlesel Newroz kutlamalarını Özgür Bakış gazetesi “Bu ateş sönmez” manşeti ile verdi. Milliyet gazetesi ise Newroz’da yakılan tekerleklerin polis tarafından toplatılması üzerinden haberi “Lastikler gözaltında” başlığıyla verdi ve Diyarbakır’da Newroz öncesi alınan “önlemlere” dikkat çekti. Bir çok gazetede yine Newroz haberlerini görmedi.


2001: MİLYONLAR NEWROZ’DA


2001 yılında  da izinli olarak kutlanan Diyarbakır’da Yedinci Gündem gazetesi, “Newroz’da 1 milyon kişi ‘Halkın programını’ yazdı: Yer gök görkem” başlığıyla manşetine taşıdı. Milliyet gazetesi 24 Ocak 2001’de suikast sonucu öldürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan üzerinden “Gaffar da Nevruz’daydı” başlığıyla kutlama haberini servis etti.


2002: NEWROZ YASAK TANIMADI

  

2002 yılında Türkiye genelinde kutlamalar yasaklandı. Yasağa rağmen halk sokaklara çıktı. Yedinci Gündem gazetesi halkın yasağı tanımayışını “Newroz yasak tanımadı” manşetiyle gördü. Milliyet gazetesi Newroz kutlamalarını “Nevruz ateşi bu yıl can yaktı” başlığı ile iç sayfa manşetinde gördü. Gazetede, Mersin ve İstanbul’da yaşanan çatışmalara dikkat çekildi.


2003: KUTLAMALAR GÖRÜLMEDİ


2003 yılında ise gazeteler Newroz haberlerini hiç görmedi. Gazeteler tüm sayfalarını Irak savaşına ayırdı. 2003 yılındaki kutlamaları Yeniden Özgür Gündem gazetesi, “Dehaq’a karşı Newroz ateşi” manşetiyle verdi.


2004: HALK ÖZGÜRLÜĞE YÜRÜYOR


2004 yılında ise İstanbul’da alanlara çıkan on binler PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşı taleplerini dile getirdi. Ülkede Özgür Gündem gazetesi, “Halk özgürlüğe yürüyor” manşeti ile çıktı. Newroz haberlerini iç sayfada gören Milliyet gazetesi, “Nevruz kutlamasında gazeteciye dayak” başlığı ile haberi verdi.


2005: NEWROZ ÖNCESİ KÜRT BASININA YASAKLAMA


2005 yılında ise Ülkede Özgür Gündem gazetesi 20 Mart günü “Öcalan Newroz’da demokratik projesini açıklıyor, Konfederalizm bugün ilan ediliyor” manşetiyle çıktı. 21 Mart gününde “Bu başka Newroz” manşetiyle kutlamalara geniş yer veren gazete, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından basılmayan yayının toplatılma kararı verdiğini okuyucularına duyurdu. Milliyet gazetesi ise, “Öcalan’ın gölgesinde…” başlığıyla Newroz haberini servis etti. Diyarbakır’da yüzbinlerin katıldığı Newroz kutlamasının fotoğrafını manşetine taşıyan gazete, “Diyarbakır’daki büyük Nevruz kutlaması İmralı’ya destek gösterisine dönüştü” ifadelerini kullandı.


2006: HALK BİR KEZ DAHA ÖCALAN İÇİN HAYKIRDI


2006’da yüz binler yine alanlarda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın siyasi iradeleri olduğunu haykırdı. “Söz sırası Amed’de” manşetiyle 21 Mart 2006 tarihinde çıkan Ülkede Özgür Gündem gazetesi, sonraki gün, “Halkın Newroz mesajı” başlığıyla çıktı. Milliyet gazetesi, “Protokol ateş üzerinde” manşeti ile devlet erkanının “Nevruz” kutlamalarını haberine taşıdı. İç sayfada yer verilen Kürtlerin Newroz kutlamaları için ise “PKK gösterisi gibi” başlığı ile servis edildi.


2007: DEVLET KUTLAMALARI HABER OLDU


2007’de Güncel gazetesi, “Newroz piroz be” manşeti ile okuyucuyla buluştu.  Milliyet gazetesi, Newroz kutlamaları için devlet erkanının katıldığı programları haber olarak gördü.


2008: ÖZERKLİK ÖNE ÇIKTI


2008’de sokaklara çıkan yüz binler İmralı Cezaevi’nin kapatılmasını, operasyonların durdurulmasını, demokratik Anayasa ve Kürt kimliğinin kabulünü ve anadilde eğitimi talep etti. 2008’de Haftaya Bakış gazetesi “Demokratik Özerklik Newroz’u” manşeti ile çıktı.


2009: SEÇİMLER GÖLGESİNDE NEWROZ


2009 Newroz’u yerel seçimler öncesine denk geldi. Newroz alanlarına çıkan milyonlar seçim öncesi iradelerini ortaya koydu. Günlük gazetesi “Milyonlar seçimini yaptı” manşeti ile Newroz kutlamalarında ortaya çıkan sonucu analiz etti.


2010: NEWROZ TÜM MANŞETLERDE


PKK lideri Abdullah Öcalan'nın 9 Ekim'de avukatları aracılığıyla yaptığı çağrı üzerine Kandil’den 8 PKK’li Mahmur Kampı'ndan ise 26 kişiden oluşan toplam 34 “Barış Grubu”  Türkiye'ye geldi.  2010 yılı Newroz’una yeni bir sürecin başlatılması talebiyle gidildi.  Çözüm Newroz’u öncesi Öcalan çözüm ve barış için hem Kandil'e hem de devlete hitaben iki diyalog mektubu göndermişti. Bu atmosferle gidilen Newroz medyanın da odak noktası oldu. Birçok gazete Newroz’u sayfalarına taşıdı. Günlük gazetesi, "Yer gök Newroz" ve "Milyonlar evet dedi" manşeti ile okuyucu ile buluştu. Cumhuriyet gazetesi “Nevruz kutlandı” manşeti ile hem Diyarbakır Newroz’unu hem de resmi  “Nevruz” kutlamalarına yer verdi. Milliyet gazetesi, “Yüzbinler Newroz’u olaysız kutladı” başlığı ile haber yaparken, “Diyarbakır’da yüzbinlerin toplandığı meydana Öcalan damgasını vurdu” notu düştü.  Sabah gazetesi ise “İşte açılım Nevruz’u: Sıfır olay” manşeti ile duyurdu. Sözcü gazetesi “Nevruz değil Apo şov” başlığı atarken, Star gazetesi “Nevruz’un dili barış” manşeti ile haberi duyurdu.


2011: ÖZGÜRLÜK ATEŞİ HER YERDE


2011 Günlük Gazatesi "Yaşam Newroz oldu", "Özgürlük ateşi her yerde", "Kawa'nın çocukları özgürlüğü inşa ediyor" manşetleriyle kutlamalara yer verdi.


2012: MANŞETLER TEK ELDEN!


2012 yılında ise 21 Mart günü dışında Newroz’un kutlanması İçişleri Bakanlığı’nca yasaklandı. Buna rağmen halk sokaklara dökülerek, Newroz’u kutlamak istedi. İstanbul’da Hacı Zengin isimli yurttaş saldırı esnasında yaşamını yitirdi. Gündem gazetesi yasağa rağmen sokaklara çıkan yüzbinlerin mücadelesini “Newroz Meydan Okudu” manşetiyle verdi. Güneş gazetesi ise bir kişinin yaşamını yitirdiği Newroz’a ilişkin “Polis: 1 BDP:0” başlığı ile verdi. Radikal gazetesi “İnatlaşma can aldı", Bugün, “Nevruz terörü”, Akşam “Yaktılar, yıktılar”, Habertürk “Bayrama bak!”, Hürriyet “Kin ateşi”,  Sabah “Bu nasıl nevruz”, Sözcü “Yakıp yıkıp taşladılar - Bunun adı bayrammış”, Star “Silah, şiddet, ateş, Nevruz”, Akit “BDP yine yaktı yıktı”, Zaman “Nevruz ateşiyle sokakları yakmaya çalıştılar”, Cumhuriyet “Erken Nevroz'da bir ölü”, Taraf “Nevroz'da Gaz Faciası”, Birgün “Öldürmüşler Baharı” manşetleri ile Newroz’u haberleştirdi.


2013: ÖCALAN BAŞARACAK


Çözüm sürecinin başladığı 2013 yılı Newroz’unda Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği mesaj okundu. Başlayan çözüm süreci, tüm gazetelerin manşetinde yer aldı. Özgür Gündem gazetesi “Öcalan Amed’den seslendi: Yeni bir dönem başladı” başlığını manşete taşırken, spotta ise “Ben çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır” sözlerine yer verdi.


Sabah, “PKK çekiliyor” manşeti ile haberi duyururken, “Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyasi sürece kapı açılıyor. Silahlar sussun, fikirler konuşsun noktasına geldik. Silah değil, siyaset öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.


Posta gazetesi ise “Mandela başardı, Öcalan da başaracak” manşeti ile Newroz’u sayfalarına taşıdı. Habertürk gazetesi “Barış zamanı” manşeti ile okuyucuyla buluştu. Zaman gazetesi ise “PKK’ya ‘silah dönemi bitti’ çağrısı” manşetini kullandı.


Vatan gazetesi “35 bin candan sonra silahlara veda”, Taraf gazetesi “Yeni dönemin nevruzu”, Radikal “Biji Türkiye”, Cumhuriyet “Yeni döneme geçiş”, Yeni Şafak “Silahlar sustu barış zamanı”, Evrensel, “Amed Newrozu’nda pusula barışı gösterdi” başlıklarıyla tarihi Newroz’u manşetine taşıdı.


2014: ÖCALAN’IN MESAJI DÜNYA BASININDA


2014 Newroz’una da Abdullah Öcalan’ın mesajı damga vurdu. Onlarca ulusal ve uluslararası haber kanalı Diyarbakır Newroz’undan canlı yayınlarını "Diyarbakır'da tarihi gün" şeklinde servis etti. Gazeteler ise Diyarbakır’a deneyimli muhabir ve yazarlarını gönderdi. Özgür Gündem gazetesi "Büyük Barışa Davet" manşeti ile çıktı. Gazetede Abdullah Öcalan'ın mektubuna vurgu yapıldı. Akşam Gazetesi "Derin Örgüte İnat Çözüm Baharı”, Milliyet Gazetesi "Kararlılık Mesajı", Sabah Gazetesi "Çözüme devam Nevruz'u" , HaberTürk “Barışırken de korkmayız”, Star Gazetesi "Barış Nevruzu" başlıklarını tercih etti.


2015: BİR KEZ DAHA ÖCALAN DAMGASI 


2015 Özgür Gündem gazetesi, Abdullah Öcalan’ın mesajına yer vererek, “Dünya Öcalan’ın mesajına, halklar özgürlüğüne kilitlendi: Milyonlar tek yürek” manşeti ile çıktı. Özgür Gündem gazetesi “Öcalan’dan mahşeri topluluğun huzurunda dünya halklarına ve devletlere tarihi mesaj: Demokrasi zamanı” manşeti ile Abdullah Öcalan’ın mesajına dikkat çekti. Evrensel gazetesi ise “Sorumluluk devlette” manşeti ile Abdullah Öcalan’ın mesajına yer verdi.  Newroz’unda Milliyet gazetesi manşetine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “İhanet Mektubu” sözleri ile taşırken, içeriğinde Diyarbakır’da Abdullah Öcalan’ın Dolmabahçe Mutabakatına dair “Dolmabahçe tarihi eşikti” sözlerini taşıdı. Sabah gazetesi ise Tayyip Erdoğan’ın “Çözüm süreci tüm Türkiye’yi kapsıyor” sözlerini manşetine taşıdı. Diyarbakır Newroz’u için ise “Barış Nevruz’u” sözlerini kullandı.


Cumhuriyet gazetesi “Saray’a isyan” manşeti ile haberi verdi. Posta gazetesi “Herkes coştu”,  Zaman gazetesi “Silahlara veda çağrısı”, Sözcü “İmralı’nın mesajlarını okutanlara çağrı: Tayyip ile Apo’yu el ele bu meydanda görmek istiyoruz” şeklinde verdi.

Star ise Tayyip Erdoğan’ın “İzleme heyeti ‘ada’yı meşrulaştırır” sözlerini manşete taşırken, altında ise “Öcalan’ın Nevruz mesajı: Çatışma süreci bitti kardeşlik süreci başladı” ifadelerini kullandı. Habertürk gazetesi “Nevruz’da  4 mesaj”, Aydınlık gazetesi “Bölenler bölünüyor”, Yurt gazetesi ise Abdullah Öcalan’ın mesajına atıfta bulunarak, “Eşme ruhu” manşeti attı.


2016: BARIŞ BİR HAFTADA GELİR


2016 yılında ise ana akım medya 90’larda kullandığı savaş diline döndü. Öz yönetim direnişlerinin gölgesinde kutlanan 2016  Newroz’u Özgür Gündem gazetesi, “Çözüm İmralı’da” başlığıyla taşıdı. Evrensel gazetesi “Diyarbakır Newroz’undan çözüm mesajı: Silahlar sussun müzakereler başlasın”, Cumhuriyet gazetesi ise “Barış bir haftada gelir” başlığıyla Diyarbakır Newroz’unda yükselen sesi sayfalarına taşıdı. Sabah gazetesi sabah erken saatlerde alandan çekilmiş bir fotoğraf eşliğinde “Diyarbakır yüz vermedi” başlığını kullanırken, Posta, Milliyet gazeteleri ise ilk sayfalarında Newroz’a hiç yer vermedi. İç sayfalarda ise ablukayı “alınan önlemler” olarak öne çıkardı. Zaman gazetesi ise Sabah gazetesi gibi, “Diyarbakır’da Newroz sönük geçti” diyerek, “Teröre karşı Malazgirt ruhu” manşeti attı. Sözcü gazetesi ise Newroz kutlamasını hedef alarak, “Hainler Diyarbakır’da şov yaptı: Yapana da yaptırana da yazıklar olsun” manşeti attı. Star gazetesi, “Nevruz’u vurdular” şeklinde haber yaparken, Taraf gazetesi de “Diyarbakır’da Nevruz ateşi buruk yandı” başlığı ile haber geçti.


2017: NEWROZ ATEŞİ BARIŞ İÇİN YANDI


2017 Newroz’u ise 16 Nisan referandumu öncesine denk geldi. Alanlara çıkan yüzbinler başkanlığa “Hayır” dedi. Özgürlükçü Demokrasi gazetesi “İşte halk iradesi” manşeti ile meydanlara çıkan milyonları manşetine taşıdı. Cumhuriyet gazetesi ise manşetten “Nevruz ateşi barış için yandı” dedi. Gazete “hayır/na” şiarını öne çıkardı. Evrensel gazetesi Diyarbakır Newroz’unu “Hayır’da barış, Barış’ta da hayır var” manşetini atarken, Star gazetesi, Diyarbakır Newroz’un ilk sayfanın göbeğinden “Nevruz ateşi olaysız yandı” diyerek devletin ‘güvenlik’ politikalarının sonuç verdiğini iddia etti.


Milliyet gazetesi bu yıl da meydanları dolduran yüz binleri görmezken, İstanbul Valiliği’nin “Nevruz” kutlamasını “Nevruz coşkusu” diye servis etti. Posta gazetesi ise, “Coşkulu Nevroz” şeklinde ilk sayfada haberi servis etti. Habertürk gazetesi ise “Nevruz kutlandı” demekle yetindi.


2018: NEWROZ ATEŞİNİ AFRİN TEMİZLEYECEK


2018’de Diyarbakır Newroz’una Afrin operasyonu damgasını vurdu. 2018 Newroz’unu ana akım medya neredeyse görmedi. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi “Newroz ateşi Efrîn’i temizleyecek” manşetiyle çıktı. Evrensel gazetesi “Barışın bir sahibi var” manşetiyle çıktı.


2019: MEDYA YİNE KÖR, SAĞIR, DİLSİZİ OYNADI


2019 yılında Bu yıl “Mutlaka kazanacağız, tecridi kıracağız” sloganıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması talebiyle kutlanan Newroz, gazetelerin birinci sayfasında yer bulmadı. Sadece 2 gazete manşetten gördü. Bunlardan biri Yeni Yaşam Gazetesi “Newroz’la kazanacağız tecridi kıracağız” manşetiyle çıkarken Evrensel Gazetesi de “Halk buradayız dedi’” manşetiyle okuyucuyla buluştu.


Birgün Gazetesi ise, birinci sayfadan “Newroz büyük bir coşkuyla kutlandı” diyerek kısa bir haber olarak gördü. Sözcü Gazetesi ilk sayfasında resmi “Nevruz”a vurgu yaparak “Türkiye Nevruz’u coşkuyla kutladı” diye geçerken, Güneş Gazetesi “Nevruz coşkusu”, Cumhuriyet Gazetesi ise “Nevruz’u on binler kutladı”  diyerek yüzbinlerin aktığı kutlamayı küçük bir haber olarak yansıttı.


Diğer hiçbir gazete ise, milyonlarca insanın bir araya geldiği Newroz kutlamalarını ilk sayfalarında görmedi.


Tüm dünyayı etkisi altına alana koronavirüs nedeniyle 2020’de kitlesel Newroz kutlamaları iptal edildi. Her ilde Newroz kutlamaları sembolik olarak kutlanacak.


ÇÖZÜM SÜRECİNİN ETKİSİ


Yılara oranla değişim gösteren Newroz kutlamaları en çok çözüm sürecinin başladığı 2013’de  ilgi gördü. Abdullah Öcalan’ın kendi el yazısıyla tarihi Diyarbakır Newroz’una gönderdiği mektup hafızalarda unutulmadığı gibi Türkiye ve Dünya'da büyük ses getirdi. O dönemde Türkiye’deki tüm kesimler ise okunan mesajları gazete ve haber sitelerine değerlendirdi. Yapılan değerlendirmelerin tümünde ise umut ve sevinç hakimdi.


2013 Öcalan mektubunu toplumun tüm kesimlerin Bianet’e yorumladığı mesajları şöyle: Adalet Ağaoğlu (Yazar): Barış isteyen hepimizin istediği buydu. Şimdi artık barış için umut pekişiyor. İyi bir ışık açtı.


Ayla Gürsoy (Prof. Dr.) : Çok mutluyum, içime sular serpildi, öyle rahatladım öyle rahatladım ki… Artık ölümler bitti, bombalar patlamayacak, çocuklar ölmeyecek, gençler yok olmayacak, herkes huzur içinde  yaşayacak. Keşke bunu daha önce yapsalardı.


Ayşegül Devecioğlu (Yazar): Öcalan tarihi bir açıklama yaparak daha yoğun bir mücadele sürecine girildiğini ifade etti ve tüm ezilen kimlikleri, Ortadoğu halklarını mücadeleye, demokratik bir ulusun inşasına kısaca konfederalizmi kurmaya çağırdı.


Cengiz Aktar (Akademisyen): Bu açıkçası tarihi bir süreç. Tarihçiler 20-30 yıl sonra 21 Mart 2013’ü işler düşünüldüğü gibi giderse milat olarak değerlendirilecekler. Bugüne kadar barış için büyük fırsatlar kaçırıldı.


Derya Alabora (Oyuncu): Bence Türkiye için çok önemli bir gün. Tarihi bir gün bence.


Esmeray (Tiyatrocu, köşe yazarı, aktivist): Herkes silahların susmasını istiyor. Ama bunun karşılığında ne olacağını ikinci aşamada açıklayacak diye düşünüyorum.

Feryal Öney (Müzisyen): Mektup, Türkiye'deki farklı birçok kimliği kapsıyor. Gerçekten iç açıcı, ferahlatıcı ve umutlandırıcı bir mektup.


Halil Ergün (Oyuncu): Biraz heyecanla biraz ağlayarak, umutla karşıladım. Apo, bu demeciyle tarihi sorumluluğunu yerine getirdi. Bugün orada olmak vardı. Her kelimesi, her cümlesi sorumluluk taşıyan bir açıklamaydı. Sadece Kürt sorunu için değil bütün meselelere çözüm getirecek bir açıklamaydı.


Hanım Tosun (Kayıp yakını): Diyarbakır'da olamadığım için çok üzgünüm. Ama televizyondan umutla izledim. Bu savaşta ailesini kaybeden biri olarak artık kimsenin bu acıyı yaşamasını istemiyoruz.

.

Hidayet Şefkatli Tuksal (Köşe yazarı, Temas ve Diyalog Grubu üyesi): Öcalan’dan beklenen açıklama gelmiş oldu. Diyarbakır’daki katılım önemli bir gösterge bence. Kısaca ben umutluyum.


İpek Çalışlar (Gazeteci, yazar): Mutluyum, fevkalade umutluyum. Tayyip Erdoğan'a ve Abdullah Öcalan'a barıştan yana attıkları ve atacakları her adım için başarılar diliyorum.


Julide Kural (Oyuncu): Özel bir gün. Uzun yıllardır beklediğimiz barışa dair umutların yoğunlaştığı ve toplumun çok geniş kesimlerinde kabul gördüğü bir gün. Mutluluk verici.


Mehmet Tarhan (LGBT hakları aktivisti, vicdani retçi): Barış olasılığını nihayet görme şansı yakaladık. Bugüne kadar gördüğüm en inandırıcı ve en somut adımlardan biriydi. Tabi ki süreci dikkatli takip etmek lazım.


Mert Fırat (Oyuncu): Parlamentoda bazı tepkiler olmuş, bunlar normal tepkiler. Ama ben mektubu çok barışçıl ve önemli buluyorum. Süreci çok olumlu etkileyicini düşünüyorum. Mektup çok kritik noktalara değiniyor.


Nebile Irmak Çetin (Barış İçin Kadın Girişimi): Barış İçin Kadın Girişimi olarak kuruluşumuzdan beri barışın temel bir ihtiyaç olduğunu ve en çok da kadınların ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Öcalan’ın açıklaması bu yüzden çok önemli.


Osman Kavala (İş insanı): Net bir şekilde silahlı mücadele stratejisinin bittiğini bundan sonra demokratik siyaset anında mücadelenin sürdürüleceğini ifade etti.


Özcan Alper (Yönetmen): Çok önemli, heyecan verici bir adım. Şimdi “Nasıl bir barış?” meselesini açmak gerekiyor. Savaşın nedenlerini ve bu nedenlerin nasıl ortadan kalkacağı konuşulmalı.


Serra Yılmaz (Oyuncu): Her halükarda barışın gelmesini hem çocuklarımız hem de ülkemiz için çok önemli buluyorum. Barış için her şey yapılmalı.


Çözüm sürecinin AKP tarafından sonlandırıldığı 2016 yılında ise bir çok kesim sessizliğe büründü. Buna dair söz söyleyenler gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalışıldı. Yandaş medya da geçmişte olduğu gibi yine siyasi iktidarın güdümünde savaş ve çözümsüzlük diline dönüş yaptı.

Editör: Haber Merkezi