“VAN KENT DANIŞMA KURULU” ÜZERİNE

Aslında konu ile ilgili yazmayı düşünmüyordum. Ancak sosyal medyada bir şekilde haber yapıldığını görünce sanırım aşağıdaki bilgilendirmeyi/açıklamayı yapmak biraz zorunluluk haline geldi.

31.01.2020 cuma günü (iki gün önce) Van YYÜ'nde bir toplantı yapıldı. Toplantıya siyasi partiler dışındaki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bazı kişiler çağrılmıştı. Ben de davetli idim. Van’ın plakasından hareketle 65 ismin davetli olduğu toplantıya ellinin üzerinde kişi katıldı. Toplantı üniversitenin sosyal tesislerinde yapıldı.

Katılımcılar toplantıda mikrofonu sırayla yanındaki kişiye devrederek konuştu. Önce kendisini tanıtan katılımcılar daha sonra bu toplantının isminin olması gerektiği konusunda ve genel olarak toplantıdan beklentileri konusunda konuştular.

Doğrusu ben toplantıya Van valisi ile rektörün bizzat katılacağını bilmiyordum. Ancak toplantı tam başlamak üzere iken Van valisi ve YYÜ üniversitesi rektörü de toplantı odasına girdiler. Vali ve rektör, toplantının amacını kısaca şöyle açıkladılar: “Farklı renkten ve her kesimden Vanlılar olarak bir araya gelip sorunlarımızı konuşalım. Sıkılmış yumruklarımızı biraz gevşetelim. Bunun için de siyasi partiler ile resmi kurumları dışarıda tutarak Van’ın her kesiminden STK ve kişileri davet ettik.” dediler.

Toplantıya katılıp katılmama noktasında bir tereddüt yaşamıştım. Çünkü temel hak ve hürriyetlerin neredeyse askıya alındığı, toplumun ortadan adeta ikiye bölündüğü, devletin iktidar partisi ile aynılaştığı bir ortamda böyle bir toplantıya katılmanın fayda ve zararları kafamı kemirip durdu. Daha sonra yaptığım farklı istişareler neticesinde katılmaya karar verdim.

Toplantıda oturma sırasına göre sanırım dördüncü konuşmacı olarak söz sırası bana geldiğinde (insan hakları ve siyasi geçmişim dahil) kendimi kısaca tanıttıktan sonra şu minvalde bir konuşma yaptım. "Öncelikle böyle bir toplantıyı faydalı bulduğumu belirtmek isterim. Ancak biz burada Van gölünü ya da çevre yolunu her zaman konuşuruz. Asıl önemli olan şey şudur. Daha önemli meselelere değinebilecek miyiz? Bunu konuşmamız lazım. Bazı sorunlar üst politikayı ilgilendirir. O sorunları ne biz çözebiliriz ne de vali beyin kendisi çözebilir. Ancak bizim de konuşup çözebileceğimiz bazı hususlar olabilir. Netice itibarıyla zülfü yare dokunabileceksek bu toplantıların bir amacı ve faydası olur."

Benden hemen sonra sağımda oturan Van Baro başkanı Zülküf Uçar ise konuya direkt girdi. Van'da 3 yılı aşkın bir süredir toplantı ve gösteri düzenleme yasağı olduğunu ve bunun valilik emriyle 15 günde bir uzatıldığını direkt Vali beyin yüzüne söyledi. Önemli bir STK başkanı da toplantıya şimdilik gözlemci olarak katıldıklarını ve toplantıların seyrini izleyeceklerini belirtti. Toplantıda bunun dışında klasik konuşmalar yapıldı.

Daha sonra kurulun isminin Van Kent Danışma Kurulu olmasına, gelecek toplantının ulaşım sorunu konusunda yapılmasına, toplantıların ayda bir yapılmasına da ayrıca karar verildikten sonra topluca yemeğe geçildi. Yemekte ise gazeteciler söz alarak hem değerlendirme yaptılar hem de soru sordular.

Gündem belirleme ile ilgili yapılan ankette dikkatimi çeken bir husus daha oldu. Gelecek ay ki toplantının konusu anketle belirlenirken "demokrasi" başlığı da hatırı sayılır bir oy aldı.

Toplantılara (kendi adıma) katılmaya devam edeceğim. Toplantıda da belirttiğim gibi beni çağıranlar geçmişimi ve halen ne düşündüğümü bilerek çağırdılar. Doğal olarak üzerine kafa yorduğum konularda görüş belirtmeye devam edeceğim.

Sonuçta bir siyasi parti ya da STK adına katılmış değilim. Orada her hangi bir siyasi partiyi ya da STK’yı temsil etmeyeceğim. Ancak gerek Van ile ilgili gerekse Van’daki demokrasi ve insan haklarının durumu ile ilgili söylenmesi gereken bir şey varsa onu da söylemekten geri durmayacağım. Bunun dışında Van Gölünün durumu, çevre yolu meselesi, ulaşım gibi genel sorunlar konusunda da tabi ki söyleyeceklerimiz olacaktır.

Bu yazıyı şunun için yazma gereği duydum. Gerçekten bu toplantılarda zülfü yare dokunulacak ise ben bu toplantılara katılmaya devam edeceğim. Yok fayda getirmeyeceğini görürsem yine açıklama yaparak ve gerekçelerini de belirterek neden katılmayacağımı da belirteceğim.
Editör: Haber Merkezi