MERSİN-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: “İntihar” ettiği iddia edilen ancak aile bireyleri tarafından katledildiği ortaya çıkan İrem Bahçe’nin katledilmesine ilişkin konuşan kadınlar, “Özgürleşme isteğimize karşı şiddet ve ölümle tehdit ediliyoruz. Ama elimizde örgütlü mücadelemiz var. Üretmeye ve yeni hayatlar kurmaya gücümüz var” mesajı verdi.


JIN NEWS'in haberine göre; Mersin’in Yenişehir ilçesinde 7 Kasım 2019 tarihinde evinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren İrem Bahçe’nin  (17) intihar ettiği iddia edilmişti. Şüpheli ölümün ardından başlatılan soruşturma kapsamında İrem’in Urfa’ya taşınan ailesi takibe alındı ve tekrar ifadelerine başvuruldu. Aile bireylerinin ifadelerinin birbiriyle çelişmesi sonucu 5 aylık hamile olan İrem’i erkek kardeşinin katlettiği ortaya çıktı. Kadınlar, İrem’in katledilmesi özelinde kadınların katledilmesine karşı tepkilerini dile getirdi.


‘Kadını eve mahkum eden politikalar bu cinayetleri arttırdı’


Günebakan Kadın Derneği’nden Zübeyde Akpınar, “intihar” olduğu iddia edilen kadın ölümlerinde etkin soruşturma yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Zübeyde, “İrem’in katilleri sadece İrem’i değil bebeğini de katletmişlerdir. O yüzden iki canın ölümünden sorumludurlar. Kadınların uzun yıllar yürüttüğü mücadele, farkındalık çalışmaları, töre cinayetlerine karşı çıkarılan yasalar bu tip cinayetleri azaltmıştı. Son yıllarda gerici, muhafazakar, kadını aile ve eve mahkum etmeye çalışan zihniyetlerin söylemleri, kullanılan cinsiyet, ayrımcı dil, etkin ve adil yürütülmeyen yargılama süreci ne yazık ki kadın cinayetlerinin artmasına da sebep olmaktadır” diye konuştu.


2019 yılında 474 kadının erkekler tarafından katledildiğine dikkat çeken Zübeyde, kadınların katledilmesinin temelince ayrımcılık ve eşitsizliğin olduğunu ifade etti. Zübeyde, erkek egemen zihniyetin, yaşamın her alanında kendini gösterdiğine değinirken, “Kadını aşağılayan, yok sayan, sadece aile içinde kadının var olması gerektiğine dair söylemlerin iktidar ve yönetim kadroları, dini ve siyasi liderler tarafından dile getiriliyor olması da kadına yönelik şiddet de kadın cinayetlerinde artışa neden olmaktadır" dedi.


‘Ahlakın kadın üzerinden tanımlanması katliamın nedenlerinden biri’

                                        

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şube Kadın Sekreteri Gülperi Fatih, kadınların katledilerek, “intihar” denilmesinin sık yaşandığını dile getirdi. İrem’in örgütlü bir şekilde katledildiğini vurgulayan Gülperi, “Burada ahlakın kadın üzerinden tanımlanması, erkeğin buna şekil veren konumda olması şiddetin örgütlü bir biçimde uygulanmasına sebep oluyor. Ayrıca suçluların hiçbir ceza almaması veya hafif cezalar almaları da bu işin devlet eliyle yapıldığını gösteriyor. Toplumun her aşamasında kendini kabul ettiren bu iktidar anlayışı şiddeti yükseltiyor. ‘Töre’ adı altında kendine meşru bir yol bulan bu düzene karşı durmak için o toplumdaki tüm iktidar ilişkilerini çözümlemek ve ona göre mücadele duruşu oluşturmanız gerekir” şeklinde konuştu.


‘Ailenin fail olduğu bir cinayet’ 


Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, şunları söyledi: “Bu bir kadın cinayeti, bu bir cins kırımı. Ataerkil erkeklik tarafından şekillendirilmiş ailenin faili olduğu bir cinayet. İrem’in hikayesinde hem hane içindeki en yakınları tarafından suç ortaklığı ile öldürülme hem de çocuk yaşta zorla evlendirilme var. Bu iki durum biz kadınların bu coğrafyada en yakıcı şekilde karşı karşıya olduğu sorunlar. Kadınlar özgürleşme yolunda ilerledikçe de ataerkil erkeklik kurumları olan 'aile' ve 'evlilik' ve buna bağlı olan kavramlar/durumlar olan 'namus', 'çocuk yaşta zorla evlendirme' bir erkeklik krizine ve şiddet meylinde hatta cinayete dönüşüyor. Özgürleşme isteğimize karşı şiddet ve ölümle tehdit ediliyoruz. Ama elimizde örgütlü mücadelemiz var. Üretmeye ve yeni hayatlar kurmaya gücümüz var.”
Editör: Haber Merkezi