Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1999 yılında tutuklanan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla yaptığı İmralı Cezaevi'nde kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu oy birliğiyle reddetti.

İLGİLİ HABER: AİHM'DEN ÖCALAN'A RET

AİHM: ÖCALAN ŞİKAYETÇİ DEĞİL


AİHM, Öcalan’ın kötü muamele iddialarını kanıtsız olduğu gerekçesiyle reddederken kararında şunları kaydetti: Başvurucunun iddia edilen olaylarla aynı gün içerisinde ve sonraki günlerde pratisyen hekim tarafından muayene edildiği gözlemlenmiştir. Ayrıca, olaylardan iki gün sonra Öcalan bir psikiyatr ve iç yaralanmalarda uzman bir doktor tarafından muayene edilmiştir. Bu muayenelerin sonucunda herhangi fiziksel bir yaralanma ya da zihinsel (psikolojik) bir yaralanma tespit edilmemiştir. Ayrıca, başvurucunun (Öcalan) her muayenenin başlangıcında kendisine sorulmasına rağmen pratisyen hekime, psikiyatra ya da uzmana kötü muameleye uğradığı iddiası hakkında hiç bir şey belirtmemiştir.

Psikiyatr, Öcalan’ın rasyonel sağduyusu ve yardıma hazır duruşunu gözlemlemiş olup saldırı veya tenkide maruz durumda olduğu saptanmamıştır. Buna ek olarak, ne kişisel olarak Abdullah Öcalan ne de cezaevi savcısı ya da yönetimi şikayette bulunmamıştır. Son olarak CPT üyelerinin 26-27 Ocak 2010 yılında ziyareti sırasında Abdullah Öcalan ile Mayıs 2007’den ziyaret gününe kadar yaşananlar hakkında  yapılan görüşmede cezaevi personeli tarafından kötü muameleye maruz kaldığına dair bir şikayette bulunmamıştır.”

AHİM, Öcalan’ın kötü muamale ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu kendisinin şikayetçi olmamasını ve doktorlar tarafından herhangi bir sorun tespit edilmemesini gerekçe göstererek reddetti. Öcalan’ın avukatı Özgür Erol ise kararın kabul edilemez olduğunu söyledi.

AİHM kararında “Soruşturma ile ilgili olarak, tartışmalı bir iddianın bulunmaması durumunda, ulusal makamların mevcut davada etkili bir soruşturma yürütme yükümlülüğü altında olmadığını açıklamıştır. Şikayetin bu bölümü de asılsızdır” dedi.

AİHM, Öcalan’ın avukatlarının yaşam hakkı ihlali ve ayrımcılık suçu işlendiğine ilişkin başvurusunu da “Sunulan tüm bilgileri göz önünde bulundurarak ve söz konusu iddiaları inceleme yetkisine sahip olduğu ölçüde, sözleşme veya protokolleri tarafından güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine dair bir görüş bulunmadığı görüşündedir. Başvurunun bu kısmı da açıkça dayanaktan yoksundur” diyerek yanıtladı.

ÖCALAN’IN AVUKATI: AİHM ÇIKMAZ SOKAK HALİNE GELDİ

AİHM’nin bu kararını Öcalan’ın avukatı Özgür Erol, Artı Gerçek’e değerlendirdi. Erol, "Karar son derece yüzeysel ve AHİM’i çıkmaz sokak haline çeviren bir karardır. Cumhuriyet Başsavcılığının 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kopyalanarak onaylanmıştır. Bugün de AİHM aynı gerekçeyi yine kendisi kopyalayarak bir karara çevirmiştir. Bunun bizim açımızdan kabul edilebilir hiçbir yanı yok” diye konuştu.

AİHM’in Öcalan’ın kendisinin şikayetçi olmadığı ve doktorlar tarafından herhangi bir sorun tespit edilememiş olduğuna ilişkin kararını da Erol, “Her iki gerekçe için de bu kadar ağır bir tecrit altında olan bir insanın kendisinin şikayetinin olmadığı gerekçesi makul değildir. Çünkü avukatları olarak biz şikayette bulunuyoruz. Bizden talep etti, biz şikayette bulunduk. Ayrıca bir soruşturmayı yürüten makam doktorlar mıdır ki ifadeyi doktorlar alsın. Neden savcılık, ağır ceza mahkemesi şikayeti bulunan kişinin ifadesini almamıştır o dönemde. AİHM neden bunu görmezden geliyor? Bunun adı tek kelimeyle korkaklıktır” diye değerlendirdi.

"BU KARARI 8 SENE ÖNCE DE VEREBİLİRDİ"

Bu kararla AİHM’in kendini tükettiğini söyleyen Erol, kararın hukuki değil siyasi saiklerle verilmiş olduğunu belirtti. AİHM’in bu kararı vermek için 8 sene beklemesine gerek olmadığını dile getiren Erol, “Madem bu kadar kayda değer bir şikayet yoktu ortada, var olan Ağır Ceza Mahkemesi’nin, savcılığın kararlarına bakarak 8 sene önce de bu kararı verebilirdi AİHM” dedi.

 
Editör: Haber Merkezi