ANKARA- Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Ankara Yenimahalleli işçilerle çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. EMEP Yenimahalle İlçe Örgütünün düzenlediği toplantıda 1 Mayıs'a giderken işçi sınıfı ve emekçilerin gündemi konuşuldu. Akdeniz, "1 Mayıs günü işçiyi zorla fabrikaya götürüp çalıştırıyorsan o işçinin şalteri indirmesi haktır" dedi.

AKDENİZ: ÇOCUKLARIMIZ İÇİN YAŞANABİLECEK BİR DÜNYA KURMALIYIZ"

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuk haklarına ve çocuk işçiliğine değinen Ercüment Akdeniz, "'Çocuklarımız geleceğimiz' diyorsak çocuklar için yaşanabilir bir dünya kurmamızın gerekiyor. Pandemi sürecinde her anlamda eşitsizlik keskinleşti, bu eşitsizlik çocuklar açısından eğitim açısından oldukça acı bir tablo oluşturuyor” dedi.

"İKTİDAR, SERMAYEDARLARIN ÖNÜNE KIRMIZI HALILAR SERDİ"

Pandemide üretimin ısrarla durdurulmamasının asıl sebebinin sermayedarlar için fırsat yaratmak olduğunu vurgulayan Akdeniz, "İşçi ve emekçiye sırtını dönen iktidar, sermayedarların önüne kırmızı halılar serdi" diye konuştu.

İktidarın bu tutumunun somut kanıtının Koçların, Sabancıların elde ettikleri kârlarda görülebileceğini söyleyen Akdeniz, "Bu sebeple 1 Mayıs'ı bayram değil mücadele günü olarak kutlayacağız. Bir yanda ekonomik kriz, bir yanda pandemi; bir yanda koronadan ölmek, diğer yanda açlıktan kırılmak… İşçi ve emekçilere iktidarın çizdiği çember bu. Bizim hep birlikte bu çemberi kırmamız gerek" diyerek mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

"ÇARKLARI İŞÇİLERİN DURDURMASI LAZIM"

İşçi sınıfının gücünün üretimden geldiğini belirten Akdeniz, "1 Mayıs günü işçiyi zorla fabrikaya götürüp çalıştırıyorsan, o işçinin şalteri indirmesi haktır. Bunun için de işçi sınıfının örgütlü bir mücadele yürütmesi gerekiyor" dedi.

"HALK DEMOKRASİSİNİ İLKE EDİNEN BİR YÖNETİM ANLAYIŞINI BENİMSEMELİYİZ"

Akdeniz, işçi sınıfının siyasetinin sandığa indirgenemeyeceğini, işçi sınıfının siyasetinin grev hakkı, örgütlenme hakkı olduğunu ve işçi sınıfı siyasetinin sokaklarda, iş yerlerinde, meydanlarda olduğunu söyledi.

Seçim gündemine de değinen Akdeniz, "Önemli olan sadece kimin gideceği değildir. Elbette tek adam yönetimini defetmek oldukça önemlidir fakat bunu yaparken geleceğimizi yine bir sermaye hükümetine bırakamayız. Bu nedenle işçi ve emekçiden yana, halk demokrasisini ilke edinen, halkın vekilini kendisi seçen ve gerekli gördüğünde yönetimden alan bir yönetim anlayışını benimsemeliyiz. Ne Cumhur İttifakı'na ne de Millet İttifakı'na mecbur değiliz" diye konuştu.

OSTİM İŞÇİSİ: SENDİKALARIN TAM ANLAMIYLA İŞÇİDEN YANA TUTUM ALMASI GEREKİYOR

Etkinlikte söz alan OSTİM’de çalışan bir işçi, sendikalı işçilerin dönem dönem iş bıraktıklarını ya da bu süreçte çalışmaya itiraz edebildiklerini fakat sendikasız işçilerin fazla mesai başta olmak üzere birçok sorunla yüz yüze bırakıldığını belirtti. İşçilerin bazılarının "Kovid olsam da en azından 10 gün evde karantinada olsam" diyecek duruma getirildiklerini söyledi.

OSTİM işçisi, bu süreçte bazı sendikaların tavrını da eleştirerek "Sendikaların tam anlamıyla işçiden yana tutum alması, işverenle anlaşma tavrı değil işçi haklarını savunan bir tavrı ortaya koyması gerekiyor" dedi.

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ise "En kötü sendikanın sendikasızlıktan iyi olduğunu söylemek gerekir. Sendikal bürokrasinin günümüzde işverenle, devletle uzlaşmacı bir tavır gösterdiğini söylemek birçok yönde mümkün. Ancak işçilerin, iş yerlerindeki her sorunla ilgili sendikayla tartışmasıyla, gerekirse iş yeri içerisinden bir liste çıkararak, sendika yönetiminde fiilen görev almasıyla bu sendikal bürokrasi anlayışını değiştirmenin olanaklarını yaratmamız gerekir” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

Editör: Haber Merkezi