DİYARBAKIR ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ ARZELLA BEKTAŞ : HDP Diyarbakır milletvekilli aday adayı:7 Haziran seçimlerinde buna karar verdim. Zira HDP ülkenin tüm ötekilerini kucaklama şiarı ile yola çıkan umut dolu bir partidir. Kaldı ki yıllarca Amed’de eczacı olarak çalıştığım için halka birebir temas eden Türk kimliğimle ,Kürt halkının yaşadığı acılara şahitlik ettim.



 

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
1967 yılında İstanbul’da doğdum. Öğretmen bir ailenin kızıyım.1975 yılında İzmir’e halamın yanına taşındım.1979 yılında oniki yaşındayken virüs orjinli bir rahatsızlık geçirdim. Bir yıl süren zorlu tedavi sürecinden sonra ayağa kalkabildim. Rahatsızlığım sebebi ile bir yıl ara verdiğim öğrenimime İzmir’ de devam ettim. Yaşamımı daha üretken hale getirebilmek adına ,ailemin de verdiği destekle yılmadan mücadele ile sürdürdüm.1988 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum.Mezun olduktan sonra Diyarbakır’da öğretmen olarak çalışan babamı ziyarete geldim.1990 yılında Diyarbakır’da eczanemi açtım.İlerleyen yıllarda evlendim. Bir kız ve erkek iki çocuğumuz var.

NEDEN SİYASET:
Özellikle son on beş yıldır fark ettim ki edilgen bir yaşam yaşıyoruz.Yaşamımızın bir çok alanına siyaset hakim oluyor ve başka kişiler bizim geleceğimize dair kritik kararlar alıyor.Yani aslında siyaset bizim yaşamımız oluyor. Mesleğimizi nasıl icra edeceğimize,soframızdaki yiyeceklerin kalitesine,çocuklarımızın alacağı eğitimin niteliğine,sokağımızdaki ağacımıza,semtimizdeki bakkala ve hatta nasıl giyineceğimize kadar… Durum böyle olunca edilgen durumdan aktif hale geçmenin daha yaşanılabilir bir yaşamın inşası amacı için zorunlu bir sorumluluk olarak gördüm.



 

HDP’DEN ADAY OLMAK FİKRİ NE ZAMAN OLUŞTU?
7 Haziran seçimlerinde buna karar verdim. Zira HDP ülkenin tüm ötekilerini kucaklama şiarı ile yola çıkan umut dolu bir partidir. Kaldı ki yıllarca Amed’de eczacı olarak çalıştığım için halka birebir temas eden Türk kimliğimle ,Kürt halkının yaşadığı acılara şahitlik ettim.Köyleri yakılan , acısını sırtına yükleyen aileler,doksanlı yıllarda faili meçhul ölümlerle evlerine ateş düşen insanlar,hanesine her daim acı ve gözyaşı düşmüş mazlum bir halk…Bu mazlum halkın sessiz değil sesli şahidi ve sözcüsü olmam gerektiğine , bunun yıllardır ekmeğini yediğim bu kadim halka vefa borcum olduğuna karar vererek aday oldum.
Ve ayrıca engelli kadın ‘öteki ‘ olarak yaşadığım bu ülkede engellilerin doğru rol modellerle aktif temsiliyete ihtiyacı olduğunu düşünerek, bu sorunlara gerçek çözümlerin de ancak HDP gibi samimi söylemleri ve pratiği olan bir partide üretebileceğimiz inancıyla HDP ‘ den aday oldum.

SİYASİ GEÇMİŞİNİZDEN BİRAZ BİZE BAHSEDER MİSİNİZ?
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrenci olduğum yıllarda, seksen sonrası Türkiye’sinde siyasi her türlü etkinlikten uzak tutulmaya çalışılan bir gençlik vardı. Bu dönemlerde hafif kıpırtılar oluşmaya başladı. Biz de Tıp Fakültesindeki bazı arkadaşlarla öğrenci derneğini kurduk.
Aktif siyasi yaşamım ise 7 Haziran seçimlerinde aday adaylığım ile başladı.Genel Merkez tarafından Osmaniye’ de aday olarak gösterildim.7 Haziran seçimlerinde Osmaniye’de sınırlı sayıda fakat fedakar arkadaşlarımızla Osmaniye’de heyecan yaratan bir seçim çalışması dönemi geçirdik.Arkasından gelen 1Kasım seçimlerinde de Osmaniye’ de aday olarak aynı tempo ile seçim çalışmalarımız devam etti.

EŞ GENEL BAŞKANLARININ DAHİ TUTUKLANDIĞI BİR DÖNEMDE MİLLETVEKİLLERİ OLARAK NE KADAR ETKİLİ OLABİRSİNİZ?
Çok çok etkili olabiliriz. Bizlerin bu durumlarda daha da büyük bir inanç ve özveri ile çalışmamız gerekir. Sayın Demirtaş Kürt ve Türk halhları için çok önemli bir simge olsa da Kürt siyasi hareketi halkından güç alan bir geleneğe sahiptir. Bu nedenledir ki Devlet Kürt siyasi liderlerini her zaman hedef seçmiş , hapse atmış veya siyasi yasaklı duruma getirmiştir. Kürt siyasi hareketi de her zaman halkıyla elele verip, bırakılan yerden çok daha ileri seviyelere taşımasını bilmiştir.
SİYASİ SÜRECİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Tarihte uygarlıkların geçmişini incelediğimizde toplumlar için bazı kritik eşikler olmuştur.Şu an toplum olarak içinde bulunduğumuz zaman dilimi de bizler için kritik bir eşiktir.Bu seçimlerle ,ya toplumuzda yeşertilen nefret ,öfke,hakaret,aşağılama,ayrıştırma daha da köklenecek ya da onurlu, özgür, eşitlikçi,kucaklayan,bütünleştirici yaşama iradesi şahlanarak ayağa kalkacak ve bu gidişe dur diyecektir.Bu seçimin öneminin sabırla ve uygun bir dille halka anlatılması gerektiğini düşünüyorum.
AKP BU SEÇİMDE GİDER Mİ?
Olaylara bu pencereden bakmayı doğru bulmuyorum. Zira anamuhalefet,siyasi stratejisini hep bu pencereden bakarak oluşturdu. HDP , siyasetini AKP üzerinden yapacak kadar sığ bir parti değildir. Bizlerin halka vaatlerimiz, bu seçimlerde AKP gider mi gitmez mi şeklinde olmamalı .Biz AKP yi konuşarak siyaset yapmamalıyız.Biz halka kendi politikalarımızı anlatacağız.Halka nasıl bir yaşam vaat ediyoruz onu anlatacağız.Ve halktan bu buna göre karar vermesini isteyeceğiz.Stratejimiz diğer partilerin yaptığı gibi AKP ‘yi dillendirmek şeklinde derinliksiz bir zeminde olmamalıdır.
AKP GİDERSE BUNDA HDP ‘NİN ROLÜ NE OLUR?
Bu seçimlerin belirleyici partisi HDP olacaktır elbette.Farklı söylemleri olan tek parti HDP ‘ dir.HDP bu ülkedeki tüm ötekilerin buluştuğu,talan edilen şehirlerin , ağacın, kuşun,çiçeğin, böceğin çığlığı, kontrolsüz gıdalarla her gün biraz daha zehirlenerek tehdit altında olan sağlığımızın sigortası,barış ve huzur dolu günlerin umudu,kadınların yılmaz savunucusu,yaşama katılım hakkı isteyen engellilerin elçisi tek partidir.Bu söylemlerin karşılığı halkımızda karşılık bulacak ve siyasi dengeler elde edilecek başarı grafiği üzerinden yeniden şekillenecektir.


24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE AMED’DE İDDİALIMISINIZ?
Amed her dönem onurlu yaşam mücadelesinin merkezi olmuştur.Burada yaşadığım zaman diliminde bu şehrin acılarına ve gözyaşlarına tanıklık ettim her zaman.En son 1 Kasım seçimlerinden sonra en ağırı yaşandı bu kadim şehirde.Yaklaşık beş ay süren zaman zarfında top sesleri ve yasaklar eksik olmadı.Şehrin kültürel hafızası yok edildi.İnsanların doğduğu evler, sokaklar,çocukların top oynadıkları meydanlar haritadan silindi.Yasakların bittiği mekanlarda Amed halkı yıkıntıların arasında çocukluğunu ve hatıralarını aradı gözyaşlarını silerek.Ve belki de bazıları bakmaya hiç dayanamadı.Bu travmalar kolay unutulmaz ve tabi cevapsız da kalmaz.
AMED HALKLARINA BİR ÇAĞRINIZ VARMI?
Evet var.İnsan en güzel ağıtı ana dilinde yakar.En güzel şarkılar anadilde söylenir.En güzel sevinç çığlıkları ve sözcükleri ana dilde dudaklardan dökülür.Hangi inanç mensubundan olursak olalım hepimiz tek bir yaratıcıya inanıyoruz.Hepimiz ve dillerimiz aynı kaynaktan çıktı.Bu nedenledir ki Amed halkının da ana diline,tarihine,kimliğine,kültürüne sahip çıkması anasının sütü kadar helaldir.Amed halkını onurlu yaşam mücadelesi konusundaki haklı talepleri bu kez de ortaya koymaya çağırıyorum.
Herkese çok teşekkür ediyor ve seçim çalışmalarında yer alacak bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
Editör: Haber Merkezi