YARGI VE DİĞER ŞEYLER...

Ha ha malum iki sene koca bir zaman dilimi, hele bizim buralarda: 2019 ufaktan ufaktan nihayete ve hini-hacete doğru ilerler ve hala Angara'da kış gelmemişken 2018'i hatırlayayım dedim, tıpkısının aynısından 2019 sonunda yazılır diye...:

From 2018, With Love (2018'den Sevgilerimle):

Nelerin önemli olduğunu FB nasıl bu keskinlikte bilebiliyor, yapay zeka bizden iyi bence... 2018 filminde (bkz. aşağısı) 7 highlight var:

1. İzmir (Hayallerim, Aşkım ve Ben Kenti)
2. YARSAV Başkanı Murat Arslan Mahpusluğu ve Davası (Bu nasıl acı ve inanılmaz bir yalandır). Muradımız ve Mücadelemiz Murat'ın Özgürlüğü İçin Çalışmayı Sürdürmek Oldu, inter alia, diğer mücadelelerinin yanında adil yargı için adil yargıçla beraber olsaydı keşke...
2. Fransa-Strasbourg-Tannenkirch (Tannenkirch Köyü olağanüstüydü)
3. Malta Seyahati (Facebook'taki oylamanın sonucuna göre gidilmeye karar verilmişti ve çok iyiydi, Ortadoğu'da Devlet'i tartıştık. Abi biz neden böyleyiz  Baba baba göremiyorum göremiyorum. Hah kafamı çarptım şimdi görüyorum... )
4. Ankara Barosu'nda LGBTİQ+ Hakları Merkezi (bu nasıl güzel, cesur, insanca ve hakça olan, inanılmaz bir gerçektir!)
5. Anayasa Dersleri & Konferanslar (En son BaşGancılık sisteminde, Kuvvetler Gayrılığında ve Huguk Devletinde kaldık olaylar Türkiye'de geçiyor... Kimi akademisyen sanıklar dersleri mahkemelerde veriyor... Savunmasını vize final sınavı olarak verenler olmamalı mı... Konferanslarsa sık olur, bol bol konuşur, sonra olaysız dağılırız).
6. Kitaplar (Gene çıkacak gene çıkacaklar, ölmeden bitiriversem ne olur diye dua ettiğiniz işlerdendir, her sene bir kitap yazarsanız uzun yaşarsınız, Tanrı siz bitirene kadar "öldürmeyen Allah öldürmüyor" modundadır... )
7. Ofis & Ofis (bkz. sürekli meşKulll meşKull ve havada uçuşan şeyler)

+ Adana ve Kebabı. Bu sayısız bir olay... Sayısız yol videolarımı da koymamışlar, malum-u ilana gerek yoktu...

GELELİM DENEMESİNE:

Her sene 7 sihirli olay olur: Acı ve tatlı. Umberto Eco 7'de bir sihir görmüştür. Kitabın temelde 7 ana bölümü olur, hikayelerin 7 katmanı 7 karakter 7 zaman 7 yer bilmemnesi olur. 7 yıl kıtlık 7 yıl tokluk olur gibi gibi gibi... Her yıl bu 7 olay acı ve tatlı yerlerde, acı ve tatlı insanlarla geçer. Her geçen sene deri topu bol bir hikayedir.

ACI TARAF: İnançsızlığımızı askıya aldığımız yargısal süreçler.

Bu yıl da özellikle yargısal süreçlerde "suspension of disbelief"e (inançsızlığımızı askıya almaya) razı olmazsak, yani hikayenin dayandığı bazı gerçek dışı / fantastik önermeleri doğru kabul etme konusunda hikayecinin bize sunduğu kontrata imzayı basmazsak, tüm film bize deli saçması, abuk sabuk gelecekti. Biz yargılamalar boyunca iki dakkada bir 'ama zaman yolculuğu diye bişey yoktur ki' (suç ve cezaların geriye yürümezliği), 'ama adam ordan kasten düşse ölürdü' (kasten boşluğa düşme suçundan sanığın masumiyet karinesi) vs. diye söylenip duracakken bunu yapmayı değil, yine -mış gibi yapmayı tercih ettik. Bi- dakka "kasten boşluğa düşme" suç değil ki (kanunilik)... Heyet salona topluca gelir topluca girer topluca terk-i celse eyler. Savcı ayrı gelir ayrı gider. Nihayetinde kürsüde fısıldaşılmaz, müzakereye çekilinir. Fizan'daki tek bir naip hakim odasında tutuk incelemesini tek başına yapmaz, tanığı tek başına dinlemez veya kalem memuruna tahliye talebinde bulunulmaz! Birlikte girmediler salona, ikisi savcıyla kıkırdaşarak girdi, naip hakim tek başına işlerini sürdürdü: "Issız Naip Adam"; kalemdeki tip "hakim odasında istirahate çekildi, tahliyeyi benden iste " deyu tuttururken (unvan gaspı) biz "hadi len de git olmaz öyle şey yoksa rüya mı tam mutlu oldum derken yıktın bütün dünyamı ben bu yerden gidersem söyle küçük bey hiç mi kalbin sızlamaz olmaz böyle şey daha neler neler... olaylar olaylar... Hayatım roman yargı bağımlı. Addicted bunlar bildiğin addicted. Madde bağımlılığı gibi... Kopamıyorlar koparamıyorsunuz siz kopuyorsunuz bir yerden sonra: İnançsızlığı askıya almayacak olursanız...

Bazı "yetişkin siyasi kurmaca"larını (adult political fiction?) yönetmenin arzularına uygun olarak cidden izler gibi yaptık, komedi niyetine izlemedik. "İzleyicileri inançsızlıklarını askıya almaya bir filmin ilk dakikalari icinde ikna etmek zorundadır yönetmen". Zaman zaman kahvaltıdan önce on-on beş adet inanılmaz şeye birden inandığımız görüldü: örneğin hala temel hak ve özgürlüklerimizin Anayasaca korunduğu, masumiyet karinesi olduğu, suç ve cezaların geçmişe yürütülemeyeceği, kanunilik, yargı bağımsızlığı, ifade hürriyeti, kadın-erkek çeşitliliği ve eşitliği olduğu vb. gibi...

Yargı prodüksiyonu çok başarılı olmasa bile sıklıkla inançsızlığımızı askıya almakta tereddüt etmedik. İkide bir "olmaz ama böyle şey" diye haykırıp dursak da filmin "haklar var haklar, gaklar guklar" kısmında "Olmaz ama haklar var gaklar guklar" dedikçe biz Devlet Babamız bize: "ama evladım o zaman film olmazdı" demeyi sürdürdü. Ama baba... babacığım geçen 2017'de babam olduğun ortaya çıkmıştı baba baba baba şimdi de "Metin Akpınar ve Müjdat Gezen" dedik. "Tamam işte onlar da oynuyor, ahanda ispatı onlar" diye cevap verildi...

TATLI TARAF: Kapı gibi değerli, cin gibi güzel bazı gerçekleri de yaşadık. İnandık. Yaşadık. Özne olduğunuzda, seyirci olmadığınızda, yılmayıp doğruyu doğru olanla buluşturduğunuzda (doğru yerin sizi bekliyor olması lazım) çok şeyin değişebileceğini görebiliyorsunuz. Tarihte ilk defa bir LGBTİQ+ Hakları Merkezi: Ankara Barosu'nda. Tarihte ilk defa ODTÜ Dayanışmayla Baromuz önemli bir davada buluşuyor. Helal olsun Baromuz sana!

Suspension of Disbelief'e takılmayın. Haklara, değerlere, insana inanmayı sürdürün (Ay bazıları yalnız çok gıcık). Gelecek sene, sonraki sene ve bir sonraki sene. İnanıyoruz... çünkü bizim davamız.

Akıl çok kötümser ve fakat irade iyimser, hatta bayağı bir naive işte... From 2018, with love...2018'den Sevgilerle...
Editör: Haber Merkezi