ANKARA - Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve İçişleri Bakanlığı’nın müdahil olma talebinin kabul ret edilmesini isteyen Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata, “Bu kurumlar saldırıları engelleyebilirdi” dedi.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 8’inci duruşması 4'üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye devam ediyor. 

Duruşmada konuşan Kürt siyasetçi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata, ilk duruşmadan beri Kobanê Davası’nda paramiliter güçlerin açığa çıkması için uğraştıklarını belirterek, “Usul kanunu açıktır. Ben burada talepte bulundum. Siz müştekilere söz verdiniz ama şimdi bize söz hakkı vermediniz” dedi. 

‘ONLAR NASIL MÜŞTEKİ OLACAK?’

Müştekilerin neden burada olduklarını dahi bilmediklerini belirten Akat, “‘Zarar veren’ diyorlar. Ben zarar vermedim. Dosyayı incelememişler. Ben de yaralandım. Gaz müdahalesinde etkilendim. Bunlar tutanağa geçmedi. Biz sokaklardaydık. 3 Ağustos’ta IŞİD Şengal’e girdiğinde de biz sokaktaydık. Ama 6-8 Ekim’de devrede olan güçler farklıydı. 6 yıl sonra bizi paylaşılan bir tweetten dolayı tutukladınız. Ek olarak itirafçı beyanları getirdiniz ki, o ilk emniyet ifadesinde dahi sorulmadı. Bu gerekçelerle bizi tutukluyorsanız, bırakın kendimizi ifade edelim” diye belirtti.

Mahkeme heyetinin avukatlara bağırmasını eleştiren Akat, “Ne sizin bağırmanıza gerek var ne de bizim. Hiçbirimizin söz hakkından vazgeçmesi de söz konusu değil. Ben bu dosyada konuştuğum için yargılanıyorum. Belki ‘Kürt sorunu çözülsün’ diye konuştuğum için yargılanıyorum. Konuştuğum için yargılanıyorsam, bırakın konuşmaya devam edeyim, sözümü kesmeyin. Diyarbakır’da saldırıya uğradım. Emniyet güçleri orada olduğu halde tutanağa dahi geçmedi saldırıyı. Bunları sormayalım mı? Ben saldırıya uğradığım halde onlar nasıl müşteki olacak? Bırakın müdahillik talebinde neden bulunduklarında soralım” şeklinde konuştu.  

‘EMRE DEMİR NEDEN DOSYADA YOK’

Kobanê olaylarında Batman’da yaşamını yitiren Emre Demir’in Batman dosyasında ismi olduğunu, ancak burada olmadığını ifade eden Akat, “Kim çıkardı? Nasıl düzenlendi, bu iddianame? Emre Demir’i öldüren kişinin asker olduğu ortaya çıktı ve daha sonra hiçbir şey yapılmadan birliğine teslim edildi. Emre Demir çıkarıldı, askerleri kim sokağa saldı? Onlara bu gücü kim verdi? Ben o zaman Siirt’teydim ardından parlamentoda tüm bunların araştırılmasını istedim. Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, Jandarma bu olayları engellemekle yükümlüdür” dedi. 

‘BİZE ÖNYARGIYLA GELMEYİN’

Yaptığı çeşitli konuşmaların da iddianamede yer aldığını hatırlatan Akat, “Ben Emniyetin, Jandarmanın, MİT’in, İçişleri Bakanı’nın katılma talebini kabul etmiyorum. Fikriniz ne olursa olsun, önyargılarınızı kırın. Bize önyargıyla gelmeyin ki bir daha 6-8 Ekim yaşanmasın. Biz cenaze gömdük. Biz cenazeleri kaldırdık. Biz insanların yaşam hakkını savunmak için mücadele ettik. Bu ülkede paramiliter güçler devredeydi. Kürt sorunun çözümüne en yakın olduğu süreci yaşadık biz. Biz istemediğiniz kadar çok konuşacağız. Yeter ki söz talebimizi kabul edin. Bu duruşma seslerin yükseldiği bir duruşma olmasın. Biz seslerin yükselmesini istemiyoruz. Söz isteyince verilsin” ifadelerini kullandı.

‘BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ’

Akat, “6-8 Ekim’de sokakta kim vardı. Ateş ettiler. Bu gücü kim verdi. Paramiliter güçleri kim fonladı, kim onları sokağa çıkardı. Bunların hesabını tabi ki soracağız. Asıl biz onlardan şikayetçiyiz. Bırakın konuşalım. Çözüm olacaksa bu ülkede bedel vermeye hazırız. Bu davada konuşan tüm arkadaşlar bunu söyledi” diye belirtti. 

‘MÜDAHİLLİK TALEBİNDE BULUNAMAZLAR’

Müşteki sıfatıyla müdahillik talebinde bulunan kurumların taleplerinin kabul edilmemesini isteyen Akat, “Bugün burada müdahillik talebinde bulunan kurumlar, bu saldırıları engelleyebilirlerdi. Ben o gün saldırıya uğradığımda ölebilirdim. Ama tek bir açıklama yapmadım, olaylar daha çok büyümesin diye. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, bana koruma tahsis etmek istedi, ben kabul etmedim. Bırakın burada kendimizi ifade edelim. Müdahillik talebinde bulunanların da müdahale talebinde bulunamayacaklarını ifade edelim” ifadelerini kullandı. 

Akat’ın konuşmasının ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi. 

( MA )

Editör: Haber Merkezi