ANKARA- Kobanê Davası’nda mahkeme, ciddi sağlık sorunları yaşayan Kandıra Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan siyasetçi Aysel Tuğluk hakkında tahliye kararı vermeyerek, ATK’den rapor istenmesine karar verdi.  

JINNEWS'in haberine göre; DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle, Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 5’inci duruşması 7’nci oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. 

‘325 klasör bine ulaştı’

Sebahat Tuncel, Alp Altınörs ve Ayşe Yağcı avukatı Cemile Turhallı Balsak ise söz alarak, “Adil ve hakkaniyetli bir yargılama yapıyor musunuz? Adil yargılamanın esas konusunu bu oluşturur. Tarafsızlığınız, bağımsızlığınız bunlardan bazılarıdır. Savunma hakkı adil yargılanmanın olmazsa olmazıdır. Müvekkillere savunma hakkını kullandırtmadığınız yönünde bir tutumunuzu görüyoruz. Tuncel hala kendisine yönelik iddialara yönelik savunma vermiş değil çünkü bu mümkün değil. 3 Bin 530 sayfalık bir iddianameden bahsediyoruz. Bu iddianamenin okunması makul şartlarda bile ayları bulan sürelere denk gelir. Şuan bu yargılamadaki klasör sayısı bine ulaştı. Yargılama 6 ayı doldurdu, 325 klasörle başlayan ve katlanarak bin klasöre yaklaşan bir davadan bahsediyoruz. Yargılanan kişilerin ‘dosyalardaki tüm verileri, delilleri incelemek istiyorum’ dediği zaman siz ‘incelemeyecek misiniz diyeceksiniz.’” diye konuştu. 

Bir ayda 4 bin evrak

Sadece Eylül ayında dosyaya 4 bin evrakın yüklendiğini ifade eden Cemile, “Milyonlarca sayfa dolusu evrakların incelenmesinin mümkün olmadığını en başta sizin bilmeniz ve buna göre bir yargılama yürütüyor olmanız gerekiyor. En başta sizin okuyor olmanız gerekmez mi? Böyle bir davada nasıl 2 hafta yargılama yapılıp bir hafta ara verilir? Bunun koşulları var mı? Bu haliyle adil bir yargılama yapılmaz. Duruşma periyodu kötü muamele koşullarına dönmüş durumda. Adil yargılama hakkına müdahale sayılmayacak bir duruşma periyodunun uygulanmasını talep diyoruz” dedi. 

‘Gizli tanık ifadelerinin tamamı getirilsin’

Duruşmada söz alan avukat Şevin Kaya, “Bir haftalık duruşma periyodu kabul edilebilir değil. Daha savunmasını yapamayanlar var. Henüz dosya incelemesi yapmayan siyasetçiler var. Size verilen talimatlar doğrultusunda davayı bir an önce bitirmeye çalışıyorsunuz” dedi. Söz alan avukat Kenan Maçoğlu da gizli tanık Ulaş’ın ifadesinin tamamının getirilmesi talebini yineledi.

Aysel Tuğluk için tahliye talebi  

Avukat Serdar Çelebi, mahkemenin Kandıra Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan geçmiş dönem HDP milletvekili Aysel Tuğluk’un sağlık durumunu çok iyi bilindiğine dikkati çekerek, “Adli Tıp Kurumu süreci devam etmektedir. Cezaevinde kalma durumu bir yana sağlıklı bir şekilde savunma yapabilecek durumda da değildir. Bu teknik bir meselenin dışında insani ve vicdani bir meseledir de. Dosya kapsamında da cezalandırmayı gerektirecek somut delil de yoktur. Bu hususların göz önünde bulundurularak tahliyesini talep ediyoruz” diye belirtti.

Ardından söz alan diğer avukatlar da tutuklu yargılanan siyasetçiler için tahliye talebinde bulundu. 

Savcı tüm talepleri reddetti

Avukatların savunmalarının ardından iddia makamı ara karara ilişkin mütalaasını açıkladı. İddia makamı, “Sanıkların suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, kaçma şüphesi olduğu, suçun ağırlığı nedeniyle adli kontrol şartının yetersiz kalacağı anlaşılmaktadır, isnat edilen suçların katalog suçlar olması nedeniyle tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına, adli kontrol şartına ilişkin taleplerin reddine, KCK ana davasının dosyaya kazandırılmasına” karar verilmesini talep etti. 

Aysel Tuğluk için ATK raporu istendi 

İddia makamının talebinin ardından duruşmaya karar için ara verildi. Yaklaşık 3 saat süren aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, “Mazeretlerin kabulüne, adli kontrol taleplerinin reddine, bir kısım sanıkların bilgisayar kullanamamaları nedeniyle ilgili infaz kurumlarına yazı yazılmasına, Sebahat Tuncel ve Sibel Akdeniz'in bilgisayar kullanımı konusunda gerekli infaz birimine yazı yazılmasına, kadın cezaevine gönderilmesinin mahkemenin yetkisi dışında olduğundan reddine, Anadolu Jet’e Altan Tan ile ilgili bilgi istemi için müzekkere yazılmasına, gizli tanıkların ne şekilde tespit edildiğinin bulunması yönündeki talebin reddine, tanık Kerem Gökalp’in hakkında Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına, Aysel Tuğluk hakkındaki tahliye talebine dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınması için müzekkere yazılmasına, gizli tanık Ulaş ve Mahir’in ifadesi için Ankara Cumhuriyet savcılığına yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine, Adalet Bakanlığı’na yazı yazılarak YPG’nin terör örgütü olup olmadığına dair daha önce yazılan bir yazı varsa bunun sorulmasına, KCK davasının hangi mahkemede açıldığının sorulmasına” karar verdi. 

AİHM kararıyla ilişki görülmedi 

Mahkeme, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutukluluk durumu ve AİHM kararı hakkında, “Mahkememizin daha önceki tutukluluk devam kararları kapsamında Demirtaş hakkında AİHM kararı doğrultusunda tahliye talebi bulunduğu görüldü, Demirtaş hakkında açılan dosyalar birleştirilmiştir, AİHM Büyük Dairesi incelemesi dışında kalan dosyanın delillerini yok saymak mümkün değildir, gizli tanık beyanlarının PYD’nin mesaj içeriğini doğruladığından kuvvetli suç şüphesi altında olduğu belirlendiğinden, AİHM kararı dosyamızla bir ilişkisinin olmadığından, milletvekilliğini sona erdiğinden tutuklama kararına engel bir durum olmadığına, kaçma şüphesi ile ilgili kardeşiyle ilgili beyanlarını kaçmasına makul şüphe oluşturan beyanlar olduğundan adli kontrol yükümlerinin yetersiz kalacağından tutukluluk halinin devamına” karar verildi. 

Hendek açıklamaları kuvvetli suç delili sayıldı 

HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında ise mahkeme şu kararları aldı: “Gizli tanık Mahir ve Kerem Gökalp’in beyanları, birleşen 14 ayrı ceza davası itibariyle çoğu dosyanın katalog suçlardan oluştuğu, hendek sürecindeki açıklamaları nedeniyle kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, kaçma şüphesi bulunduğu, HDP MYK üyeleri bir kısım sanığın kaçak konumda bulunduğu nazara alındığında tutukluluk halinin devamına karar verildi.”

Tahliye çıkmadı

Mahkeme, eski milletvekili ve KJA başkanı Ayla Akat Ata, HDP önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay, HDP yeni dönem MYK üyesi Alp Altınörs, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, HDP Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt, HDP önceki dönem MYK üyeleri Bülent Barmaksız, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Ayşe Yağcı, Zeynep Ölbeci, HDP geçmiş dönem Milletvekili Aysel Tuğluk, DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak HDP önceki dönem MYK üyesi Nezir Çakan ve Meryem Adıbelli ile kadın aktivist Aynur Aşan hakkında gizli tanık beyanları, kuvvetli suç şüphesi altında olduğu değerlendirildiğinden kaçma şüphesi olduğundan tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 

Duruşma 8 Kasım’a ertelendi. 

8 kişi tahliye edilmişti

Davanın 15 Haziran'daki duruşmasında yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, HDP önceki dönem MYK üyeleri Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal, 25 Haziran'daki duruşmasında ise önceki dönem HDP milletvekili İbrahim Binici ile Emine Beyza Üstün, HDP eski saymanı Zeki Çelik ve DBP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Emine Ayna adli kontrol şartıyla tahliye edilmişlerdi.

Editör: Haber Merkezi