'Bir yanımız içeride' diyen aydınlar Kandıra Cezaevi önünden seslendi

İSTANBUL –"Bir yanımız içeride" diyen 40 aydın, cezaevlerindeki tutuklularla dayanışmak için HDP’li siyasetçilerin de tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi önünde buluştu. Yapılan açıklamada, “Sözde yargı kararlarıyla ağır insan hakları ihlalleri yaşayan hükümlü ve tutuklu on binlerce insanımıza dayanışma duygularımızı iletmek, yalnız olmadıklarım hissettirmek için buradayız” denildi.

MA'nın haberine göre; Aralarında Hasan Cemal, Oya Baydar, Ayşegül Devecioğlu, Esra Mungan, Eşber Yağmurdereli, Füsun Çeliker, Gençay Gürsoy, Nadire Mater, Zeynep Tanbay, Melda Onur ve Semra Somersan'ın da bulunduğu 40 aydın, yazar, sanatçı ve gazeteci tutuklu HDP’li siyasetçilerle dayanışmak için Kandıra Cezaevi önünde gitti.

"Bir yanımız içeride" diyen aydınlar, tutuklu siyasetçiler için anı defteri oluşturup, duygu ve düşüncelerini kaleme aldı.

Aydınlar ayrıca destek mesajlarını yazdıkları kartları, tutuklu siyasetçilerin avukatları aracılığıyla cezaevine gönderdi. Avukatların tutuklu siyasetçilerle görüşmesi ardından aydınlar adına sanatçı Zeynep Tanbay, bu destek eylemlerine dair konuştu.

Yeni bir yıla zorlu günlerden geçerek girdiklerini belirten Tanbay, zorlukların sürdüğü şu günlerde barış, adalet, demokrasi güçlerinin buluşması ve dayanışmasının her zamankinden daha fazla önem taşıdığını ifade etti.

Tanbay, “Bu ülkede insan hakları, adalet, özgürlük ve barış isteyenlerin ‘Bir yanımız içerde' diyerek, seslerini buradan duyurmak, hukukun, adaletin yok sayıldığı, sözde yargı kararlarıyla ağır insan hakları ihlalleri yaşayan hükümlü ve tutuklu on binlerce insanımıza dayanışma duygularımızı iletmek, yalnız olmadıklarım hissettirmek için buradayız” dedi.

Cezaevlerinde yüzlerce hasta tutuklunun insan haklarına aykırı koşullarda tutulduğunu dile getiren Tanbay, “Tutuklanma gerekçesini dahi bilmeden uzun süredir tutuklu olan, aylardır, yıllardır haklarında iddianame hazırlanmadan demir parmaklıklar ardında tutulanların sesini duyurmak istiyoruz. Yüzlerce seçilmiş milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, binlerce yasal parti üyesi ve öğrencinin yaşadığı hukuksuzluğun bilinmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de cezaevlerinde yaşananların barış ve demokrasi sorunu olduğunu vurgulayan Tanbay, cezaevlerindeki tutukluları ziyaret etmeye devam edeceklerini kaydetti.

Tanbay, tecride karşı 68 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in eylemi üzerinde de durdu. Tanbay, açlık grevindeki siyasi tutukluların yaşam haklarının korunması için hükümetin bir an önce adım atmasını istediklerini ifade etti.

Tanbay’ın ardından yerine kayyum atanan tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak'ın avukatı aracılığı ile gönderdiği mektubu insan hakları savunucusu Füsun Çeliker okudu.

Kışanak mesajında şunları belirtti:

“Öncelikle gösterdiğiniz duyarlılık ve dayanışma için sizlere teşekkür ediyorum. Yaşadığımız sürecin bütün olumsuzluklarına rağmen yeni yıla yeni umutlarla girdik. Umut bir güvence değil, bir enerji şeklidir ve çok karanlık koşullarda enerjinin en güçlüsüdür. Bizler de dayatılan kör karanlığa inat, aydınlık bir gelecek kurma umudumuzu büyüterek direniyoruz.

DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’in İmralı’daki tecridin sona ermesi içini başlattığı ve cezaevlerindeki mahpuslarında katıldığı açlık grevi eylemi barışa, çözüme dair umutları güçlendirme ve bir çıkış yolu bulma mücadelesidir. Tüm demokrasi güçlerinin, aydınlarının, insan hakları savunucularının katkı ve çabalarıyla sonuç alacağımıza ve yaratılmak istenen çözümsüzlük atmosferinin değişeceğine inanıyoruz. Gazeteciler, aydınlar, akademisyenler yaşanan sorunları dile getirdikleri için cezaevine konuldular. Cezaevleri bir ülkenin aynasıdır. Bugün cezaevlerinde dolup taşan bu ülkenin sorunlarıdır. Ne halının altına süpürerek ne de hapsederek sorunlardan kurtulamazsınız. Sorunları çözme cesaretini ve vicdani sorumluluğunu göstermek durumundayız. Sorunlarda ancak ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün ve demokratik siyasetin güçlü olduğu ortamlarda çözülür.”

Okunan mesajın ardından cezaevi önündeki aydınlar, askerler tarafından Genel Bilgi

Taraması’ndan (GBT) geçirildi. Yapılan bu işlemin ardından aydınlar cezaevi önünde ayrıldı.