Biraz Nostalji
Akşamın hüznü çökmüştü dağ uçlarına, güneş batmanın üzüntüsü içinde belli belirsiz renkler arasında mahcupluğunu hiç de saklamadan ve bu köyün bütün yaşlıları gibi ağır ağır ama yorgun bir şekilde gözden kaybolmak için ilerliyordu .artık gökyüzü de kaderine terk edilmiş gibiydi..gökyüzünü saran sessizlik köyün üzerine kara basan gibi çökmüştü. bedenlerdeki yorgunluk biraz sonra çıkacak olan yıldızlar gibi açık ve net bir şekilde her kesin yüzünde açıkça belli oluyordu ..biraz dinlenmek derin bir uyku sabaha sağ-salim uyanmak kadar önemliydi..fakat köyün yaşlı tayfası için aynı durum söz konusu değildi..onlar için akşam demek bir araya gelip gençliklerini tekrar yaşamak demekti ..anıları yat etmek demekti.. kaçak sigaraya, sıcak bir çaya ve geçmişe olan özleme bir roman yazma muhabbetiydi.. hararetli heyecanlı ve buğulu gözler ile, ve bazen sitemkar dolu bazen neşeli ama çoğunlukla keşkeler ile başlayan ve keşkeler ile biten muhabbetin ana kaynağı mecburiyet,mahcubiyet ve çaresizlik konu başlıkları oluyordu. Muhabbetlerine misafir olmayı kulak kabartmayı seviyordum.. ihtiyar heyetini dinleyince her birinin bin yaşında ve her birinin bin savaş dan yenik çıktığını görür gibi olurdum..bu ihtiyarlar bu savaşların kahramanıydı ama,hep savaşı kaybedenler olmuştular. Bütün savaşlar da bir baş kumandanın askerleri tarafından ihanete uğramış, bağrının tam ortasına, çaresizliğin hançerini en derinine saplanmış o yaralı haliyle bin yılını devirmiş yarı tutsak yarı ölü azıcık da yaşamış bir ruh halini her birinin gözünde bir damla yaş olup yüreklerine aktığını hissederdim..Onlar bu savaşları verirken yanlarındaki tek güvenceleri olan anneleri eşleri ve hatta kızları olan bu kadınları hesaba katmamışlardı. Ve en önemlisi onlara hiç güvenmemişlerdirler Hayatın yarısına renk güzellik ve anlam katan, ve onlar için kendi hayatlarından vazgeçen bu kadınlara güvenmemek tam da çaresizliğin geçim kaynağı olmuştu .........
gece bir hayli ilerlemişti ..evin bütün fertleri ve neredeyse köyün tamamı uyuyordu..ihtiyar heyeti dağılmış ben tekrardan damdaki gökyüzü manzaralı çiçek motifli yatağıma geçmiştim..gökyüzü sessiz yıldızlar ise mutlu görünüyordu..uzun uzun bir o kadar da sesiz sessiz yıldızlar ile bakışmıştık.. birbirimize sırlarımızı anlatmıştık .bütün günahlarımın bütün sevaplarımın ve cevabını bilmediğim bütün sorularımın ortağı gibiydiler ..en çokta bütün yıldızların benim için toplandığını görmek beni mutlu ederdi .. en parlak ve en güzel olanı en yakınıma kadar gelmesi benim de kalkıp onu alnından öpüp üşümesin diye sabaha kadar koynumda nefesimle ısıtıp saklamak Allah'ım nasıl bir mutluluktu ..O mutluluk bitmesin diye kaç gece uykularıma korkularıma tanıştırıp sabaha kadar onları savaştırıp yıldızlar ile keyf çatmıştık ta ki kadınların tan vaktinde yıldızları kovalamasına kadar...
Editör: Haber Merkezi