HABER MERKEZİ – Dünya üzerinde biyoçeşitlilik kaybındaki artış daha önce hiç görülmemiş bir düzeyde. BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi tarafından hazırlanan rapora göre, insanlık doğayı kurtarmak için yol ayrımında.


Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (CBD) hazırladığı raporda, insanlığın bir yol ayrımında olduğu uyarısı yapılıyor.

Uyarı şöyle devam ediyor: “Doğanın kendisini toparlamasını, ‘hızlanan gerilemesinin yavaşlamasını’ istiyorsak, hemen harekete geçmeliyiz.”

Raporda, doğanın süregiden gerilemesini durdurmaya yardımcı olacak sekiz büyük değişim tavsiyesinde bulunuluyor.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre CBD Genel Sekreteri Elizabeth Maruma Mrema, “İşlerin değişmesi gerekiyor. Harekete geçersek, raporun önerdiği doğru adımları atarsak, sürdürülebilir bir gezegene geçiş yapabiliriz” diyor.

Mrema “Covid-19 insan faaliyetleri ve doğa arasındaki ilişkiyi bize sert bir şekilde hatırlatan salgın oldu. Şimdi Covid sonrası, daha iyisini yapabiliriz” diye ekliyor.

CBD Genel Sekreteri, biyoçeşitlilik kaybındaki artışın daha önce hiç görülmemiş düzeyde olduğunu ve baskının arttığını da vurguluyor: “Şimdi harekete geçmeliyiz. Çok geç değil. Aksi takdirde, çocuklarımız ve torunlarımız kirlenmiş, bozulmuş ve sağlıksız bir gezegen bıraktığımız için bizi lanetleyecek.”

Biyoçeşitlilik kaybıyla mücadelede, iklim değişikliğine karşı harekete geçmenin kritik önemde olduğu vurgulanıyor.

Söz konusu sekiz büyük değişiklik ise şöyle sıralanıyor:

  • Toprak ve ormanlar: Yaşam alanlarını korumak ve toprağın bozulmasını azaltmak

  • Sürdürülebilir tarım: Ormansızlaşma, yoğun gübre ve haşare ilacı kullanımı gibi doğaya olumsuz etkide bulunan uygulamaları minimize etmek için tarım yapma yöntemimizi yeniden tasarlamak.

  • Gıda: Daha az et ve balığın tüketildiği, daha sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı edinmek ve gıda israfını büyük oranda azaltmak.

  • Okyanuslar ve balıkçılık: Deniz ekosistemlerini korumak ve toparlanmasını sağlamak, sürdürülebilir balıkçılık, balık stoklarının toparlanması ve önemli deni yaşam alanlarının toparlanması

  • Kentlerin yeşilleştirilmesi: İnsan nüfusunun neredeyse dörtte üçünün yaşadığı kentlerde doğa için alan açmak.

  • Tatlı su: Göl ve nehir habitatlarını korumak, kirliliği azaltmak ve su kalitesini artırmak.

  • Acil iklim eylemi: İklim değişikliğine karşı fosil yakıtları “hızla devre dışı bırakarak” harekete geçmek.

  • ‘Tek sağlık’ yaklaşımı: Bu yukarıdakilerin tümünü kapsıyor. Asıl olarak, kentsel, tarımsal, orman alanları ve balıklar olmak üzere çevremizi bütün olarak korumak.

Editör: Haber Merkezi