ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Partisine yönelik operasyonlara ilişkin konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Eğer saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır. Bugün daha fazla bir arada olmanın, daha fazla omuz omuza olmanın, daha fazla birlikte yürümenin yol ve yöntemleri bulunmalıdır” çağrısında bulundu.


Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kobanê olayları nedeniyle HDP’ye yönelik başlatılan operasyona ilişkin partisinin genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya HDP bileşeni partilerin başkan ve eşbaşkanları da katıldı.


‘Partimize çok yoğun bir sahiplenme gerçekleşti’


Dün gözaltı operasyonu sonrası Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) olağanüstü  toplandığını kaydeden Pervin,  toplantıda  son gelişmeleri ve  yapılan operasyonu  detaylıca tartıştıklarını aktardı. Operasyonun ne anlama geldiğini MYK üyeleri ile birlikte konuştuklarını ve bir planlama çizmeye çalıştıklarını belirten Pervin, “Dün sabah yapılan operasyonun hemen ardından gözaltına alınan arkadaşlarımızı Ankara’ya getirdiler. O saat itibariyle hem bizlere hem genel merkezimize, partimize çok yoğun bir sahiplenme gerçekleşti” dedi.


‘Siyasi soykırım operasyonlarına ara verilmedi’


Operasyonun siyasi olduğu ve intikam duygusu ile gerçekleştirildiğini ifade eden Pervin,  7 Haziran seçimleri ve HDP’nin büyümesini hazmedemeyen iktidarın başta HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere HDP’den bütününden intikam alınmaya çalışıldığını kaydetti. 4 yılı aşkındır Selahattin ve Figen’in cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Pervin, “Milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız hala tutuklu. O günden bugüne kadar o operasyonlar hız kesmeden devam etti. Siyasi soykırım operasyonlarına hiçbir şekilde ara verilmedi. HDP’nin, Kürtlerin tüm kazanımları gasp edilmeye çalışıldı” ifadelerini kullandı.


‘Yeni bir operasyon değil, darbenin devamı’


HDP’ye yeni bir operasyon yapılmadığını, operasyonun daha önce yapılan operasyonların devamı ve bir darbe girişimi olduğunun altını çizen Pervin,  AKP’nin siyasi darbelerinin devamı olduğunu sözlerine ekledi. “Dün gözaltına alınan arkadaşlarımızın isimlerine bakıldığı zaman ne amaçla gözaltına alındıkları çok açık şekilde anlaşılabiliyor” diyen Pervin,  gözaltına alınanların hepsinin bu ülkenin barışı demokrasi ve özgürlükleri için mücadele veren kişiler olduğunu vurguladı.


'Barış mücadelesinden başka bir şey yapmadılar'


Pervin, sözlerine şöyle devam etti: “Ayhan Bilgen, Kars halkının iradesidir ve Kars halkına hizmet etmekten başka bir suçu yoktur. Sırrı Süreyya Önder, barış ve müzakere sürecinde bizzat yer alan ve bu ülkenin barışına katkı sunan bir arkadaşımızdır. Ayla Akat Ata, kadın çalışması dışında bir mücadele yürütmemiştir ve kadın mücadelesi yürütmek suç değildir, olmamalıdır. Eski MYK üyelerimiz Altan Tan da Emine Ayna da DBP Eş Genel Başkanı idi, Nazmi Gür, Ali Ürküt ve Beyza Üstün eski MYK üyelerimiz. Bu arkadaşlarımız, demokrasi ve barış mücadelesinden başka bir şey yapmadılar. Gözaltına alınan ve şu an gözaltında olan bütün arkadaşlarımız MYK üyemiz Alp Altınörs dahil olmak üzere bütün arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtmek isterim.”


‘Operasyon Türkiye halklarına yapılmıştır’


Ekonomik krizin açlığın, sefaletin, yoksulluğun pandeminin savaş politikalarının tutmadığı bir süreçte yeni yeni gündemler yaratmaya çalışan AKP hükümetinin gaz meselesinde istediğini elde edemediğini kaydeden Pervin, “Ayasofya ve İstanbul Sözleşmesi meselesinde istediğini elde edememiş, savaş politikalarında istediğini elde edememiş, şimdi farklı bir algı operasyonu Türkiye halklarının önüne getirmeye çalışıyor. Bugün yapılan siyasi soykırım operasyonu, sadece HDP’ye yapılmamıştır, bu aynı zamanda Türkiye halklarına yapılan bir operasyondur. Türkiye halklarının bugün ekonomik krizden savaş politikalarından kaynaklı açlığın, yoksulluğun pençesine düşmesinden kaynaklı AKP hükümeti Türkiye halklarına yönelik bir algı operasyonu yapmaya çalıştığını biliyoruz” sözlerini kullandı.


‘Defalarca 6-8 Ekim araştırılsın diye önerge verdik’


6-8 Ekim olayları denilen meselenin tam anlamıyla o dönem açısından DAİŞ barbarlığına karşı Türkiye halklarının göstermiş olduğu bir protesto eylemi olduğunu vurgulayan Pervin, eylemlerde  katledilen 53  yurttaşın 47’sinin  HDP’li olduğuna dikkat çekti. Buna ilişkin hiçbir soruşturma açılmadığı ve katledilen kişilerin isimlerinin dahi telaffuz edilmediğini dile getiren Pervin, “Bir kişi ön plana çıkarılarak bunun üzerinden algı operasyonu yapılmak istenmiştir. Defalarca TBMM’de ‘6-8 Ekim araştırılsın’ diye önerge vermemize rağmen AKP oylarıyla reddedilen, araştırma komisyonu kurulmasına izin verilmeyen bir süreci konuşuyoruz. Bugün üzerinden tam 6 yıl geçmiş; ancak yeni bir şeymiş gibi AKP’nin ortaya koyduğu 6-8 Ekim olaylarının hakikatini Türkiye halklarına anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Pervin, konuşmasına şu şekilde sürdürdü: 


“İstedikleri kadar TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını engellesinler, biz bu konuda ısrarcıyız, bu konuda Türkiye halklarının toplumunun bu gerçeği bilmesi ve anlaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Olaylar asla anlatıldığı gibi değildir. Partimize, eski eş genel başkanlarımız başta olmak üzere ismi geçen herkese büyük bir yalan ve iftira ile bir saldırı gerçekleşiyor. Ama biz HDP olarak bütün bu süreçleri, bugün yaşananları kimlerin nerede katledildiğini hepsini Türkiye halklarıyla Türkiye toplumu ile paylaşmaya gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.


Biz HDP olarak biz Kürtler olarak, biz kadınlar olarak, biz muhalifler olarak sizin ağababalarınızı da gördük. Sizin bu coğrafyada bu topraklarda Kürtlere nasıl zulmettiğinizi geçmiş dönemlerden biliyoruz, Kenan Evren, Tansu Çiller döneminden biliyoruz. Kürtlerin bu zulmü, bu baskıyı, bu şiddetin ilk defa yaşadığını düşünenler şunu bilsinler ki Kürtler yıllardır bu zulümle karşı karşıya; ama hiç bir zaman size baş eğmedi, Kürtler de muhalifler de kadınlar da... Bugün de aynı kararlılıkla, aynı şekilde ifade ediyoruz asla sizin oyunlarınıza, yalanlarınıza boyun eğecek bir siyasi parti değiliz. Sizin yalanlarınıza kanacak bir siyasi parti tabanı yok karşınızda. Bu partiye 6 milyondan fazla insan oy verdi, umut tazeledi. Siz her seçimde kan kaybediyorsunuz, şimdi olası bir seçim ihtimaline karşı yeniden kazanmanın yol ve yöntemlerini arıyorsunuz.


‘Zulmettiğiniz toplum size hesap soracaktır’


Ama artık mızrak çuvala sığmıyor, Türkiye halkları ve toplumu sizi biliyor ve tanıyor. Kaybedeceksiniz, saldırdıkça kaybedeceksiniz, saldırdıkça Türkiye toplumu size başta seçimler olmak üzere demokratik ve hukuk çerçevesinde bunun hesabını mutlaka soracaktır. Zulmettiğiniz toplum, siyasi partiler, kadınlar bütün bu kesimler size bunun hesabını hukuk çerçevesinde ve seçim sandıklarında mutlaka soracaktır. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.


'HDP sürecin kazananı olacaktır'


Eğer saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır. Bugün daha fazla bir arada olmanın, daha fazla omuz omuza olmanın, daha fazla birlikte yürümenin yol ve yöntemleri bulunmalıdır. Türkiye halklarının hep birlikte kazanacağının inancımı ifade etmek istiyorum. Bizler kazanacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ezilen herkes bu sürecin kazananı olacaktır. HDP, bu sürecin kazananı olacaktır, HDP baş eğmedi, baş eğmeyecektir; diz çökmedi diz çökmeyecektir bu da size dert olsun.”
Editör: Haber Merkezi