Bursa Demokrasi Güçleri, Kayyum atanan belediyeler sahiplerine iade edilsin

 

 

 

Ayten Avden

BURSA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:Van, Diyarbakır ve Mardin Belediyelerine atanan kayyumları protesto etti. HDP Bursa İl Örgütü’nde toplanan BDG üyeleri adına basına açıklama yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “19 Ağustos 2019 Pazartesi sabahı, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine valilerin kayyum olarak atandı, meclis üyeleri ile birçok HDP’li yönetici gözaltına alındı.
19 Ağustos 2019 Pazartesi sabahı, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine valilerin kayyum olarak atandı, meclis üyeleri ile birçok HDP’li yönetici gözaltına alındı. Seçilmeleri üzerinden henüz dört ay geçmiş iken büyük bir gürültü ve binlerce polisin operasyonuyla görevden alınmalarının hukuki bir dayanağının olmadığını biliyoruz.
Seçimlerden önce bizzat Erdoğan ve Soylu tarafından dillendirilen, bölgede AKP'nin seçilmediği koşullarda yeniden kayyım atanacağına dair mesajlar uygulamaya konmuş oldu.
Halkın seçtiği temsilcilerin mahkeme kararı olmaksızın görevden uzaklaştırılıp yerlerine atanmış kişilerin konulması halk iradesinin açıkça hiçe sayılmasıdır. Üç büyükşehir belediye başkanının da %50’lerin çok üzerinde oy aldığı gerçeği göz önüne alındığında vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülüyor.
AKP tekçi anlayışı ile kendisi dışında farklı düşünen ve tercihte bulunan herkesi kriminalize ediyor. Yandaş olmayan, muhalif kurumları demokrasinin asgari kurallarını bile rafa kaldırarak etkisizleştirmeye, bastırmaya çalışıyor. Hiçbir muhalif sese tahammülü yok. TÜRK-İŞ başkanı örneğinde olduğu gibi muhalif ses ve eleştirilere anında “hain, terörist” damgası yapıştırılıyor.
Seçimleri anlamsızlaştırmak, ortadan kaldırmak ve böylece umutsuzluğu etkin kılarak tek adam rejimine teslim olmamızı hedefliyor. Kamu emekçilerinin toplu sözleşme döneminde herkesin gözü kulağı bu konuya odaklanmışken, hükümet dalga geçercesine yaptığı teklif ile emekçileri yok saydığını bir kez daha ortaya koydu. Geçtiğimiz hafta 4 kadının bir araya gelmesi barışın ve bir arada yaşamın en güzel örneğini sergilemişken, umudumuzu yok etmeye yönelik yapılan bu hamlenin hukuki değil siyasi olduğu açıkça ortadadır.
Kayyım politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan hiçbir darbeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz.
31 Mart ve 23 Haziranda gerçekleştirdiğimiz yerel yönetim seçim sonuçlarını nasıl hep birlikte başardıysak bu baskı ve halkın iradesin yok sayan uygulamaları ortadan kaldırmayı da birlikte başaracağız.
Bu hukuksuz, bu antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşacağız. Akıl ve vicdan yoksunu bu uygulamalar bizi yıldıramaz, korkutamaz. Barış, adalet ve demokrasiden yana olan bizler, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Belediyelere kayyım atayan hükümet, bunu protesto etmeyi yasakladı. Özellikle Diyarbakır, Van ve Mardin’de olmak üzere protesto eylemlerinde polis şiddetinin boyutu akıl almaz hale geldi. Hükümetin polisi Milletvekilleri dahil olmak üzere ağzından kayyım, protesto çıkan herkese saldırıyor. Birçok kişi hastanelik oldu. Yaralanmalar yaşandı. Şiddetin boyutu linç etmeye kadar varmış durumunda. Gösteri ve yürüyüş yapma hakkı Anayasal bir haktır.
Halkın iradesine yapılan darbeyi kınıyoruz.
Belediye Başkanları derhal görevlerine iade edilsin!