ANKARAÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Gülen Cemaatinin 2007 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle örgütlenmesini tamamladığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Herkes bilmeli bunu” dedi.


MA'nın haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.  Geçen hafta Salı günü “FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağım” diyerek bitiren grup toplantısını bitiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını büyük bölümünü bu konuya ayırdı.


Kılıçdaroğlu, “FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım, Bilal'e anlatır gibi anlatacağım. Kim bu siyasi ayak? Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir birimin raporu, ‘FETÖ devletin bütün kılcal damarlarına sızıyor’ diyor, FETÖ terör örgütünün elemanlarını devletin tüm kılcal damarlarına km nasıl yerleştirdi. Polise, içişleri bakanlıklarına, paşalar, generaller, buralara nasıl yerleştiler? Buraya terör örgütünü yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz” dedi.


Kılıçdaroğlu, "İktidardaki parti madem ki bu atamaları yapmakla tek yetkili, bu parti terör örgütü üyelerini devletin kılcal damarlarına yerleştirirken ben bunların dürüst olduğunu sanıyordum, ben ihanet etmeyeceklerini, düşünüyordum diyebilir mi? Hiçbir yönetici hele hele devleti yöneten hiçbir yönetici de haberim yoktur diyemez. Neden izlerler? Devlet bakidir. Devleti yöneten siyasi parti ise geçicidir. İktidar partisinin süresi vardır. Devleti baki kılan devletteki liyakat sistemidir. Devletin bürokrasisi devletin hafızasıdır. O nedenle her türlü istihbarat bilgisi devletin arşivine vardır” ifadelerini kullandı.


‘SADECE 1991 YILINDA MİT RAPOR DÜZENLENDİ?’


Gülen cemaatinin faaliyetlerini devlet tarafından izlendiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Eskiden beri. 3 Nisan 1991 tarihli MİT rapor, Fethullah Gülen'in siyasi hareketlerini o raporda yazmışlar” dedi.


Kılıçdaroğlu, "FETÖ ile ilgili istihbaratı sadece MİT mi topluyordu? Hayır, emniyet, jandarma milli istihbarat da FETÖ ile ilgili istihbaratı düzenli topluyordu. Biraz daha yukarı çıkalım. MGK, FETÖ ile mücadele edilmeli gerekli önlemler alınmalı diye bir karar aldı mı? Bu olay oturulup tartışıldı, konuşuldu mu? FETÖ’nün bir terör örgütü olduğuna dair bir tespit yapıldı mı? Evet. O kararın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.


MGK KARARININ HATIRLATTI


Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “TC‘nin bekasını koruyan geleceğini koruyan hangi siyasi parti olursa olsun bu ülkenin çıkarları için çalışması önceleyen MGK karar alıyor. Gülen hareketi tehlikelidir, derhal içeride ve dışarıdaki faaliyetlerine karşı önlem alın diye. Yürütme organlarına bunun duyurulması isteniyor.


MGK kararına karşın dönemin hükûmeti ne yapmıştır? Altına da basmış imzayı da ne yaptı? Dönemin müsteşarının yazdığı kitap: Tavsiye kararı başbakanlığa bildirildikten sonra, konuyu başbakanımıza açtım. Gelen yazıyı dosyasına kaldırmaya karar verdik. Bu karar metni, bakanlar kurulunda imzaya açılması hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Konudan MGK toplantısına katılan bakanlar dışında kimsenin haberi olmadı. Onları endişeye sevk edecek bir sonucun doğmamasına özen gösterildi. Bütün toplumsal ve siyasi riski hükûmet adına sayın başbakan üstlendi.


SİYASİ AYAK KİM?


FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Vicdanı olan herkese soruyorum; Bu memleketi sevenler adına soruyorum; FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Ben biliyorum neler söyleyeceğini. Nasıl bağıracağını da biliyorum. Çok bağrınca benim geri adım atacağımı sanıyor istediğin kadar bağır istersen borazanla bağır. Ben bu millete doğruları söyleyeceğim. Erdoğan 3 Ağustos 2016’da ,ü ‘Dedik ki bir ortak yanımız vardı.  Aynı menzile giden farklı yollardan giden bu yapıyla bambaşka niyetlerinin sinsi planların örtüsü olduğunu görmedik, göremedik’ diyor. Bir başbakan düşünün imzasını inkâr ediyor. MGK kararını inkar ediyor. Bu kişi biliyorsunuz büyük orta doğu projesinin eş başkanıdır, bu kişinin Türkiye’nin bekası diye bir sorunu yoktur. 12 yıl önce önüne konur MGK kurulu kararı sonra hiçbir şey yapmazsınız.”


‘SIZMA DİYORUM AMA YERLEŞTİRME’


Kılıçdaroğlu, MGK kararına rağmen Gülen cemaatinin faaliyetlerinin devam ettiğini belirterek, “Sızma diyorum ama yerleştirme. Bu güzelim ülkeye ihanet etmeye devam ettiler. Devletin en hassas kurumlarına FETÖ’nün elemanlarını bir bir yerleştirmeye devam ettiler. TÜBİTAK, mit, YÖK, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na, ÖSYM’ye, soruların çalınıp FETÖ’cülere verilmesine, bunun bilinmesine rağmen susulmasına, bütün bunların tamamı aşama aşama gerçekleşti” dedi.


“FETÖ’nün yürütme organının yetkilerini aşan talepleri nasıl yerine getirildi” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “TBMM, FETÖ’nün taleplerini yerine getirmek için araç olarak kullanıldı. Yasa ile kitleler halinde atamaların yapılmasının önü açıldı. 6 bin 110 saylı kanun, Yargıtay ve Danıştay’a hâkimler sevk edildi. Ben bu kürsüden Yargıtay’a 160 militan atadınız diye isyan etmiştim.


Şimdi çoğu cezaevinde bazıları da kaçak. Kim haklı? Biz haklıyız. Bazen de KYK yetkisi alıyorlar. Bakınız, devlette liyakatten söz etmiştim. Bir kişinin Danıştay, Yargıtay, Anayasa üyesi olması için belli bir süre o işi yapması lazım. KYK yetkisi aldılar. Danıştay ve Başsavcısı olmak için görev yapma sürelerini indirdiler. Yargıtay başkanı ve başsavcı seçilmek için gereken 8 yıllık süreyi 4’e indirdiler. Bunu yapan kim? Hangi başbakanın imzası var? AK Partiye destek veren partinin liderine de sormak isterim; bunları ben görüyorum da sen mi görmüyorsun? Sizin milliyetçiliğiniz her ortamda tartışılır. Bu kavgaların tamamını biz verdik arkadaşlar.”


Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Toplu FETÖ’cü yerleştirme sadece Danıştay ve Başsavcılıkta mı oldu? Hayır orduda da oldu. 17-25 büyük rüşvet olayından sonra oldu. Bununla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı bir iddianame var. Kimdir bu siyasi otorite? Bu siyasi otorite FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Hükûmete yaptırıyor bunu. Parlamentodan zorla geçiriyor. Çoğunluğum var diyor. Milletvekilleri konusunda bir şey söylemek istemiyorum ama devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Herkes bilmeli bunu.


ERDOĞAN SAYESİNDE ÖRGÜTLENMESİNİ TAMAMALADI


FETÖ ne zaman kendini devletin tek fiili, hakimi olarak görmeye başladı? Örgüt 2007 yılından sonra Erdoğan’ın sayesinde örgütlenmesini tamamlamış, güç dengesini sağlamış ve operasyon hünerlerini ortaya koymuştur. Anayasa değişikliği örgütü devlet içinde çok ileriye taşımıştır. 12 Eylül 2010 sonrasında artık örgüt kendini devletin tek hakimi olarak görmeye başlamıştır. Bunu yaptıran kimdir? Erdoğan’dır. Anayasa değişiklikleri için ne diyordu Fethullah Gülen? ‘Ölüler bile mezarlarından çıkıp oy kullanmalı.’


2013 yılında 17-25 Erdoğan ve ailesinin yaptığı büyük rüşvet olaylarını hepimiz öğrendik. Yapılan yolsuzlukların tamamı doğrudur. Hortumun tamamı doğrudur. Bunu söyledim diye dava açtı. Avukatımız sağ olsun tapeleri getirin dedi, vay sen misin tapeleri isteyen, şimdi avukatı FETÖ’cülükten içeri atmaya çalışıyorlar. Sanıyor ki geri adım atacak Celal Bey. Bizde geri adım atmak yok.


Devletin kozmik odasını yani devletin mahremini FETÖ unsurlarına kim açtı? Devletin bütün sırrı orada. Bir kişinin talimatıyla açıldı: Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi bütün milletin vicdanına, ahlakına, adaletin sesleniyorum, Devletin en mahrem olayını, devletin sırlarını bir terör örgütüne talimatla açtırmak vatan hainliği değil midir? FETÖ’nün siyasi ayağı, ne ayağı kardeşim, kokan bir ayağı.”
Editör: Haber Merkezi