ANKARA-Yazın ilk günlerini Adalet Yürüyüşü’yle geçiren, sonrasında da ağustos sonunda gerçekleştirdiği Adalet Kurultayı’yla bu süreci taçlandıran ancak sonrasında arkasına aldığı rüzgarı ileri taşıyamamakla eleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bu hafta sonu, 3-4 Şubat tarihlerinde 36. Olağan Kurultayı’nı gerçekleştirecek.

Her ne kadar CHP teşkilatı, partinin iç ve dış politikasından hükümet kurup kurmayacağına, yıl bütçesinden kontenjan adaylarının belirlenmesine kadar birçok hayati kararın alınmasında kurultaydan sonra en yetkili organ olan Parti Meclisi’nin (PM) olası yeni listesine odaklansa da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakipleri de genel başkanlık için adaylıklarını duyurmaya teker teker başladı. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve eski CHP Ümraniye İlçe Başkanı Alparslan Çabuk Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkacaklarını duyurdu.

Kılıçdaroğlu: Yüzbinlerce kişiyi arkasında yürüten genel başkan
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR’ları davası kapsamında ‘casusluk’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı Adalet Yürüyüşü’yle, yıllardır halktan uzak olmakla eleştirilen CHP’yi sokağa çıkaran ve arkasında yüzbinlerce kişiyi yürüten 69 yaşındaki Kılıçdaroğlu, birçok kişinin umutlarını artıran ve protesto reflekslerini yükselten bir dönem geçirdi. Sonrasında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınlarının Man Adası’ndaki şirketlere para gönderdiği iddialarını gündeme taşıması da, son dönemlerin en çok gündemi belirleyen hareketlerinden biri oldu.

Ancak ‘adalet’ rüzgarını devam ettirememesi ve süreci nihai bir sonuca ulaştırmaması, siyaseti ‘AKP’nin kurallarıyla oynaması’ rakiplerinin eleştirileri arasında yer aldı. İsim vermese de, özellikle İnce, Kılıçdaroğlu’ndan çok etrafındaki ekipten rahatsızlığını dile getiriyor. Parti içerisinde ‘İnce’ciler’ ile Kılıçdaroğlu’nun ekibi arasında hiçbir zaman tamamen sönümlenmeyen bir çekişme olduğunu söylemek de yanlış olmaz.

“Aday ne kadar çok olursa, iddia da o kadar fazla olur”
Kılıçdaroğlu’nun karşına çıkan adaylar konusundaki görüşlerini, CNN Türk’te Hakan Çelik’in sunduğu programda konuşan CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan açıkladı. Tezcan, “Kemal Kılıçdaroğlu, karşısına aday adayı olarak çıkan Muharrem İnce, Ümit Kocasakal ve Ömer Faruk Eminağaoğlu rahatsız mı?” sorusuna, “Aday çıkmasından hiçbir zaman rahatsız olmadık, olmayız da. Adaysız siyaset olmaz, aday ne kadar çok olursa iddia o kadar fazla olur” yanıtını verdi.

Cumartesi günü başlayacak kurultay sürecinde, Kılıçdaroğlu’nun en güçlü rakibi olarak da daha önce mağlup ettiği CHP Yalova Milletvekili İnce gösteriliyor. Resmi olarak genel başkan adayı gösterilmek için gereken 120 delege imzasına da şimdiden ulaştığı belirtilen İnce, 2014 yılındaki 18. Olağanüstü Kurultay’da da Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmış ancak 740’a karşılık 415 oyla seçimi kaybetmişti. O dönemde İnce 177, Kılıçdaroğlu 944 imzayla aday gösterilmişti. Kılıçdaroğlu seçimlere daha büyük bir destekle girse de, sandığa gidildiğinde aldığı oy sayısı, genel başkan adaylığı için verilen imza sayısının çok altında kalmıştı.

İnce: Hesap vermesi gerekenler karşısında savunma yapmak CHP'nin işi değildir
Adaylığını, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı’nın başlamasından iki gün sonra, 22 Ocak Pazartesi günü duyuran İnce, "Hesap vermesi gerekenler karşısında savunma yapmak CHP'nin işi değildir. Doğruları söylemek için doğru zamana ve cesur yüreklere ihtiyaç vardır. Umutları canlandırmaya, umutları yeşertmeye, tazelemeye, kardeşlik köprüleri kurmaya, atılımlar yapmaya ihtiyacımız vardır. 36. Olağan Kurultayımızda CHP Genel Başkanlığına adayım. Adayım diyorum çünkü CHP'de genel başkanlığa aday olunmaz, aday gösterilir. Benim de elimde yeterli sayıda imza olduğu için aday adayı değilim, aday gösterildim diyorum. İmza toplamaya da devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

Böke ve Cihaner’den ortak bildiri
CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesi süresinde daha katılımcı bir seçim yöntemi kullanılması gerektiğini savunan İnce, partinin 1 milyon 200 bin üyesinin görüşünün alındığı bir tüzük değişikliği gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu yönde, PM üyeleri CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de, İnce’ye paralel açıklamalar yaptı. Ortak bildiri yayınlayarak kurultayın kadrolarda değişim için fırsat olduğunu dile getiren ve genel merkez ile belediyelerin seçime müdahale etmemesi çağrısında bulunan Böke ile Cihaner, 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday belirlenmesi sürecini de eleştirdi.

Kurultay öncesinde iki tüzük değişikliği teklifinde de bulunan milletvekilleri, “parti organlarına ilişkin seçimlerde delegelerin salt çoğunluğunun oyuyla gündeme gelen ‘blok liste’ usulünün tamamen tüzükten çıkarılmasını ve temsilde adalet için Parti Meclisi üye sayısının artırılmasını önerdi. İnce de, “Cumhurbaşkanı adayının parti üyelerinin katılımıyla seçilmesi” için tüzük değişikliği teklifini delegelerin imzasına açtı. CHP Tüzüğü’ne göre değişiklik teklifinin Kurultay’da delegelerin salt çoğunluğu ile gündeme alınıp kabul edilmesi gerekiyor.

“İnce, ‘alternatifsizlikten kaynaklanan bir umut’ olabilir”
İnce, adaylığını açıklamasından bir hafta sonra Sözcü gazetesinde yayımlanan röportajında, seçim sürecinin ‘parti içi rekabet değil; toplumu, cumhuriyeti düşünerek değişim ihtiyacı’ olduğunu söyleyerek ılımlı bir hava çizse de; deneyimli siyasetçi, Başak Kaya’ya yaptığı açıklamalarda dokunulmazlıkların kaldırılmasından ‘utangaç laikliğe’, ‘rezalet’ olarak nitelendirdiği genel başkan adaylığı için imza toplama kampanyasından HDP’yle ilişkilere, birçok başlıkta partisinin mevcut yönetimine sert eleştirilerde bulundu.

CHP Gençlik Kolları’ndan gelen ve 2002 yılından bu yana milletvekili olarak TBMM’de görev yapan İnce’nin Kılıçdaroğlu karşısındaki şansının yüksek olmadığı konuşulsa da, CHP delegelerinin de taban gibi kaybetmekten yıldığını söyleyen HaberTürk yazarı Sevilay Yılman’a göre İnce, ’istenilen heyecanı yaratacak bir isim olmasa da alternatifsizlikten kaynaklanan bir umut’ olabilir.

Kocasakal: ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözünden rahatsız olanlar…
CHP’de genel başkanlık için adaylığını açıklayan bir diğer isim, eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal. 2010-2016 döneminde İstanbul Barosu Başkanlığı’nı yürüten ve Ceza Hukuku konusunda uzman olan Kocasakal, 15 Ocak günü adaylığını açıklarken, kendisinden iki gün önce CHP İstanbul İl Başkanı seçilen ve başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidar kanadından geniş bir kesimin eleştirilerine maruz kalan Canan Kaftancıoğlu’na yüklendi. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz sözünden rahatsız olanlar, üniter yapıyla sorunu olanlar Atatürk’ün partisinde siyaset yapamaz. Bu açıklamayı Mustafa Kemal’in bir askeri olarak yapıyor ve bundan onur duyuyorum” diyen Kocasakal, genel başkan adayları arasında ‘ortodoks Kemalizm’in temsilcisi olarak görülüyor. Adaylığını açıkladığı konuşmadaki, “Üniter yapıyla sorunu olanlar, HDP güzellemesi yapanlar Atatürk’ün partisinde siyaset yapamazlar. Bu partide Atatürk’ün resimleri indirilemez. Said-i Nursi ve Seyit Rıza güzellemesi yapılamaz, buna izin verilemez, göz yumulamaz” ifadeleriyle de siyasi çizgisini oldukça belli eden Kocasakal’ın adaylığını resmileştirecek imza sayısına ulaşması beklenmiyor. İl örgütleri içerisinde en çok delege sayısına sahip ve tam da bu sebepten bugünlerde CHP içinde herkesin çok ‘sevdiği’ Kaftancıoğlu’nu hedef tahtasına oturtarak yola çıkmış olması da, destek arayışında Kocasakal’a fazla yardımcı olmadı.

Eminağaoğlu: Yüzde 10 delege imzası kuralı, 12 Eylül’den kalan bir anlayış
CHP’nin hukukçu kökenli bir diğer genel başkan adayı, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu. Eminağaoğlu, 2015’teki Haziran genel seçimlerinde CHP’den milletvekili adayı olmak için yargıçlık görevinden ve YARSAV Başkanlığı’ndan ayrılmıştı, ancak ilinde ön seçim yapılmaması ve diğer yöntemlerle de aday gösterilmemesinin ardından aday olamamıştı. Adaylık konuşmasında, diğer isimler tarafından da eleştirilen ve ‘parti için seçim barajı’ olarak nitelendirilen ‘yüzde 10 delege imzası’ kuralını ’12 Eylül’den kalan bir anlayış’ olarak nitelendiren Eminağaoğlu, “Amacım parti ilke ve değerlerinin daha da yukarıya taşınmasıdır. Bu yönetimle 8 yıla yakın süredir bu durum gerçekleşememiştir" dedi. YARSAV Kurucu Başkanı, imza sorunu yaşamayacağını savunsa da; genel başkanlık yarışının Kılıçdaroğlu ve İnce arasında geçmesi bekleniyor.

Genel başkanlığa adaylığını açıklayan son isim, eski CHP Ümraniye İlçe Başkanı Alparslan Çabuk oldu. Diğer adaylar kadar tanınan bir isim olmayan Çabuk, ‘sekiz seçim kaybetmiş bir genel başkan’ın aday olmaması gerektiğini savunarak, “Kılıçdaroğlu, CHP örgütüne umutsuzluk vermektedir” ifadelerini kullandı.

CHP’nin mevcut genel başkanı Kılıçdaroğlu, rakipleri tarafından partiyi yeterince harekete geçirememek ve CHP’nin üzerindeki ‘ölü toprağını atamamakla’ eleştiriliyor.

Her ne kadar kurultayda genel başkan değişikliği gerçekleşmesi beklenmese de, CHP içinde ‘yine de pazartesi gününü beklemek gerektiğini’ düşünen insanların sayısı az değil. Kılıçdaroğlu’nun, eski Genel Başkan Deniz Baykal’ı ziyaret etmek için Almanya’ya hastaneye kadar gitmesi, mevcut yönetimin de hafta sonu gerçekleşecek kurultay için o kadar ‘rahat’ olmadığını gösteriyor. Her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun ekibi tarafından yalanlansa da Baykal’ın görüşmeyi, “Kurultay öncesi böyle bir görüntü vermem hoş olmaz” gerekçesiyle istemediği iddiası ise, CHP Genel Başkanı’nın bu cepheden beklediği desteği alamadığının sinyallerini veriyor.

Basında, CHP ve CHP’nin durumunu en iyi anlatan yazar olan Oktay Akbal’ın deyimiyle “her zaman seçmen olarak yenik hissettiren” ana muhalefet partisi, Türkiye’nin 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandığı bir dönemde, kendisinin ve ülkede ona inanan milyonlarca insanın kaderini etkileyecek bir döneme giriyor. Kılıçdaroğlu ve İnce arasında gerçekleşeceği düşünülen seçimin sonucu, ‘günahıyla sevabıyla’ Türkiye siyasetini şekillendiren en büyük unsurlardan biri olan CHP’nin gelecek günlerdeki çizgisini belirleyecek.

CHP’nin Parti Tüzüğü’ne göre, genel başkanlık seçimine girmek için, bin 100 kurultay delegesinin 120’sinin imzası gerekiyor. CHP Tüzüğü’nün 36. Maddesi’ne göre, Genel Başkan, kurultayca gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçiliyor. İlk iki oylamada sonuç alınamaz ise, üçüncü oylamada en çok oy alan aday seçiliyor. (kaynak: T24)
Editör: Haber Merkezi